Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Sen bu adam hakkında ne düşünüyorsun, buna bu cesareti sen verdin!

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Sen bu adam hakkında ne düşünüyorsun, buna bu cesareti sen verdin!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü'ne her görüşten, her inançtan insanın katıldığını belirterek "Ben 80 milyonun adalet itirazına cevap vermek için yürüdüm" dedi.

CHP lideri Çanakalle'de Adalet Kurultayı'nı da toplayacaklarını belirterek "Adaleti her yerde her ortamda savunacağız. Adaletin olmadığı yerde devlet yoktur. Çanakkale'de Adalet Kurultay'ını toplayacağız" ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, eski Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi ve Sivil Alan Platformu Başkanı Ayhan Oğan'ın "Beğenin beğenmeyin bu yeni devletin kurucu lideri  Recep Tayyip Erdoğan" sözlerine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Eğer bunlar olmazsa, devleti iyi yönetemezsiniz. İktidar partisinin eski MKYK üyesi bir konuşma yaptı. Bunu defalarca tekrarladı. 'Biz yeni bir devlet kuruyoruz' diyor. Bu devletin kurucusu da kendi partisinin genel başkanı olacak. Densiz bir kişi, ahlaksız bir kişi, tarihine saygı duymayan bir kişi. Siz bir devletin nasıl kurulduğunu biliyor musunuz? Türkiye Cumhuriyeti Devleti, acıyla kanla kuruldu. Siz kalkacaksınız, bir devlet kurduğunuzu söyleyeceksiniz." dedi.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kast ederek "O ne düşünüyor acaba, tık yok. Sen bu adam hakkında ne düşünüyorsun sen? Buna bu cesareti sen verdin." ifadesini kullandı.

Ankara'da CHP'li Belediye Başkanlarıyla biraraya gelen Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan detaylar şöyle:

"Ülkede hak arayan, hukuk arayan milyonların yürüyüşüdür. Bu yürüyüşü görkemli kılan da adalete susamış milyonlardır. 80 milyonun adalet ihtiyacına cevap vermek için yürüdüm. Bu yürüyüşe her görüşten, her inançtan, her kimlikten insan katıldı.  Maltepe'de bir adalet çağrısı yaptık. Bu çağrının hiçbir satırına itiraz gelmedi. Bu çağrıyı CHP belediye başkanları olarak topluma duyurmalısınız. Madem birlikte, huzur içinde yaşayacağız; Temel öğesi adalettir. Adaletin olmadığı bir yerde devletin olmadığını da her yerde dile getireceğiz." 

 

"Çanakkale'de Adalet Kurultayı'nı toplayacağız"

 

İkinci bir adım daha atıyoruz. Çanakkale'de Adalet Kurultayı toplayacağız. Adalet Yürüyüşü'nde sadece yürüdük. Benim yanlışım varsa o söyleyebilmeli, onun yanlışı varsa ben söyleyebilmeliyim. Siyasi kavgalardan bu millet bıktı. Yeter artık ya, yeter. Çanakkale'deki Adalet Kurultayımıza toplumun her kesiminden insanlar gelecekler, onları davet edeceğiz. Eğitimde adaleti nasıl sağlayacağız, emekli adaletini nasıl sağlayacağız, bunu tartışacağız. Adaletli bir toplum nasıl olacak, onu tartışacağız. Adaletli bir düzenin fikri altyapısı orada oluşacak ve bunu da sadece Türkiye'ye değil, tüm dünyaya duyuracağız. 

Tüm kentlerin bir kimliği vardır. Kimlik, belediye başkanları tarafından bilinir, tanınır ve dünyanın her tarafına tanıtılır. Dolayısıyla kentler, birer marka olarak kendilerini tüm dünyaya tanıtırlar. 

 

"Neden insanlar hafta sonu CHP'li belediyelerin olduğu yerlere giderler"  

 

Bursa, beton Bursa haline gelmiştir. Ankara yaşanamaz bir kent haline gelmiştir. Bir insan bir kentte yaşamak istiyorsa, rahatlıkla yaşamak istiyorsa, tercih edeceği kent CHP'li belediyelerin yönettiği kenttir. İstanbul'da nefes mi almak istiyorsunuz, neden hafta sonu insanlar CHP'li belediyelerin olduğu yerlere giderler. Biz şimdi bütün Türkiye'yi CHP'li belediyelerin yönettiği bir ülke haline getirmek istiyoruz.  

 

"Kenti ranta ve rantiyeye teslim etmedi belediyelerimiz" 

 

Eskişehir, çölde bir vaha gibi. Bu Eskişehir'e Bursa'dan daha fazla turist geliyor. Eskişehir, Osmanlı'ya başkentlik yapmadı. Belediye başkanlarımız çalıştıkça onların üzerine yoğunlaşan baskıyı da biliyoruz. 15 Temmuz öncesi F Tipi yapılanmadan şikayet ederdik. Yereldeki hedefi CHP'li belediyelerdi. İzmir, Eskişehir belediyesine baskınlar yapıldı. Sandılar ki bir şeyler bulacaklar diye. Onların arkasında bugünkü iktidar vardı. O aramayı yapanların tamamı şu anda hapisteler. Bizim belediye başkanlarımız sokaklarda, caddelerde vatandaşla selamlaşıyorlar. O açıdan Yılmaz Büyükerşen ve Aziz Kocaoğlu'na F Tipi yapılanmanın yaptığı baskınlar sonuçsuz kalmıştır. Kenti, ranta ve rantiyeye teslim etmedi belediyelerimiz. Mafya bozuntuları belediye başkanlarımıza saldırdılar. Halk belediye başkanımıza sahip çıktı. Rantla içli dışlı olanların önünde böyle bir saldırı yok, ama mafya ile mücadele edenlerin önünde her zaman bu riskler vardır. Bu risklerin önünde de CHP'li belediye başkanları vardır. 

 

"Adalet bir erdem işidir"

 

"Adalet bir erdem işidir. Erdemli olmak bilgili olmak demektir. Devlet adamlarının erdemli olması lazım, hoşgörülü olması lazım. Kin, öfke nöbetine tutulmaması lazım. Devletin içindeki görevlerine sadık olması lazım. İşi ehline vermesi lazım. Erdemli kişi dediğiniz budur."

 

"Densiz bir kişi, ahlaksız bir kişi, tarihine saygı duymayan bir kişi"

 

Eğer bunlar olmazsa, devleti iyi yönetemezsiniz. İktidar partisinin eski MKYK üyesi bir konuşma yaptı. Bunu defalarca tekrarladı. "Biz yeni bir devlet kuruyoruz" diyor. Bu devletin kurucusu da kendi partisinin genel başkanı olacak. Densiz bir kişi, ahlaksız bir kişi, tarihine saygı duymayan bir kişi. Siz bir devletin nasıl kurulduğunu biliyor musunuz? Türkiye Cumhuriyeti Devleti, acıyla kanla kuruldu. Siz kalkacaksınız, bir devlet kurduğunuzu söyleyeceksiniz. O ne düşünüyor acaba, tık yok. Sen bu adam hakkında ne düşünüyorsun sen? Buna bu cesareti sen verdin. Sadece o mu, bunun bir danışmanı var. Danışmanı da konuşuyor, o da diyor, 16 Nisan'da halk kendi devletini kurmak için adım atıyor diyor. Ona da bir şey yapılmıyor. Cumhuriyet saraylarda kurulmadı, zengin sofralarında kurulmadı, birilerinin önünde diz çökerek kurmadılar. Yoksullukla yoksulluk. 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyeti kurarken en büyük sorun parasızlık olmuştur. Kurtuluş Savaşı sırasında gelen bazı yardımlarla, Kurtuluş Savaşı verildi. Halkta para yoktur. Kimisinden çorap, buğday, arpa istenmiştir. Onlarla asker beslenmiştir, onlarla mücadele edilmiştir ama alınan her malın bedeli yine o insanlara ödenmiştir. Cumhuriyet, adalet üzerine inşa edilmiştir. Cumhuriyetin kuruluşunda bir tek kişinin bile hakkı yenmemiştir. Bunlar devletin kuruluşunun ne olduğunu bile bilmiyorlar. Tarihi bilmemek ülkesine ihanettir. Cumhuriyetin kuruluşuna laf edenler Osmanlı'nın batışına tek laf bile etmiyorlar.  Aklı kafasında değil de külahında olan adamlar "Keşke Yunanistan kazansaydı" diyerek vatanlarını satıyorlar. Cephelerde bu bayrak düşmesin diye kaç şehit verdik. Türkiye Cumhuriyeti'ni küçümsüyorlar. Sorun şudur; Bu zihniyetteki tüm insanların AK Parti'nin içinden çıkmış olmasıdır. Onlar da ses çıkarmıyorlar. Kapının önüne koyamıyorlar, niçin. Aynı amacı mı güdüyorsunuz siz. Sevr anlaşması, tek laf edemiyorlar ama Lozan'a dilleri uzuyor."