-KILIÇDAROĞLU'NDAN GÜL'E BİR DESTEK DAHA ANKARA (A.A) - 27.01.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Hrant Dink cinayeti davası ile ilgili açıklamalarına ilişkin, ''Sayın Cumhurbaşkanının gecikerek de olsa bu konuya parmak basması güzel bir gelişme. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nu harekete geçirirse, belki bizim bilmediğimiz henüz kamuoyuna yansımayan pek çok olay da gün ışığına çıkmış olur'' dedi. Kılıçdaroğlu, Avrupa Sosyalist Partisi (PES) yöneticileriyle Göksu Restoranda çalışma yemeğinde bir araya geldi. Yemek çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, ''Hizbullah terör örgütü ile iktidar partisinin bazı milletvekillerinin ilişki içerisinde olduğunu söylemiştiniz, ancak sadece bir dernek ziyaretinden ibaret olduğu, bu derneklerin de resmi dernekler olduğu belirtildi, iktidar partisi tarafından. Hüseyin Çelik de size yönelik ağır eleştirilerde bulundu, nasıl değerlendiriyorsunuz? Elinizde hala açıklayacağınız net belgeler var mı bu konuyla ilgili?'' sorusu üzerine şunları söyledi: ''Zaten kendileri itiraf ettiler. Gittikleri derneği Hizbullah terör örgütü mensupları kaçtığı için niye polis basıyor. Başbakan bunun yanıtını versin. Ayrıca Başbakan Hizbullah terör örgütüne niye terör örgütü diyemiyor. Acaba doğu-güneydoğuda geliştirdikleri işbirliği zarar görür diye mi bu lafı etmek istemiyor? Her şeyi biliyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar, kendilerinin milletvekilleri de itiraf etti. Orası resmi bir dernek olabilir. Ama o derneğin ne olduğunu, derneğin kimlerle irtibat içinde olduğunu herhalde herkes biliyor. Sayın Başbakan merak ediyorsa, MİT müsteşarını çağırır ondan daha ayrıntılı bilgi alır. Eğer MİT müsteşarı ona doğru bilgi vermiyor diye düşünüyorsa, güney doğuya gittiğinde, Batman'da herhangi bir kahvehaneye otursun oradaki yurttaşlarla görüşsün, o yurttaşlar sayın Başbakan'a gerekli yanıtı verirler.'' Kılıçdaroğlu, ''işbirliğinden kastınız nedir?'' sorusuna ise ''Seçimlerde işbirliği, referandumda işbirliği'' yanıtını verdi. -BATUM'UN AÇIKLAMALARI- Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum'un ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıkları gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın milletvekili adaylığıyla ilgili önerisini hatırlatarak, ''Siz konuyla ilgili 'öyle bir şey yok' açıklamasını yapmıştınız, Parti Meclisi (PM) bu konuda farklı bir karar verebilir mi?'' yönündeki sorusu üzerine, şöyle konuştu: ''Bizim PM'nin iradesi ayrıdır arkadaşlar. Önemli bir organdır. Eğer bir arkadaşımız öneri verirse o organda görüşülür. PM'nin verdiği karara da hepimiz saygı duyarız. Yani Genel Başkan her şeye egemen olan, her şeyi baskılayan, kendisinin dışında hiç kimsenin bir şey düşünmemesini isteyen bir Genel Başkanlık modeli yok bizde. Bizde herkesin düşüncesini özgürce dile getirdiği bir model var. Faşizan rejimlerde bir kişi konuşur, diğerlerinin sesini keserler. O bizde yoktur, CHP'de yoktur. Öteden beri özgürlüklerden yana olan bir partiyiz ve yapımız da, düşüncelerimiz de böyledir.'' Kılıçdaroğlu, ''sizin görüşünüz nedir?'' şeklindeki bir soru üzerine ise ''Ortada hiç bir şey yok, olmayan şey hakkında ne görüşü bildireyim'' dedi. 'Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, 'Dün Anayasa Komisyonu'nda tartışmalar yaşandı, bazı CHP milletvekillerinin de çağrısı vardı. Bu sivil çağrıydı, halkı direnmeye çağırıyordu. Siz bu çağrıyı nasıl karşılıyorsunuz?'' sorusu üzerine, ''Arkadaşlar böyle bir çağrı yaptıklarına göre, yapılan çalışmanın topluma getirdiği maliyeti halka anlatmak istiyorlar. Eğer bir yerde yargı olmazsa, o zaman ciddi sorunlar çıkar ortaya. Biz her türlü haksızlığa bir şekliyle göğüs geriyoruz ve diyoruz ki, 'gidip yargıda hakkımızı arayacağız', peki yargı siyasallaşırsa ne olacak. Hakkımızı nerede arayacağız, sokakta arayacağız. Yani Türkiye'de hukuku değil, hukuk dışı olayları özendirmek istiyorsanız, yargıyı siyasallaştırırsınız. Bu tehlikeye arkadaşlarımız dikkati çektiler'' yatını verdi. -''KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE BELLİ DEĞİL''- Kılıçdaroğlu, başka bir gazetecinin, ''Başbakan bugünkü açıklamasında, 'anamuhalefette kimin eli kimin cebinde belli değil' dedi. Bu konuyla ilgili ne diyeceksiniz?'' yönündeki sorusu üzerine, ''Onların eli hep birilerinin cebinde. Bakın verdiği örneğe bakın, 'kimin eli kimin cebinde.' Onların eli vatandaşın cebinde zaten, bizde herkes düşüncesini özgürce söylüyor. Niye sayın Başbakan 'birilerinin eli diğerinin cebinde' diye örnek veriyor. Çünkü kafası hep yolsuzluğa çalışıyor. 'Nerede, nasıl milleti soyarız' ona çalışıyor'' diye konuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Hrant Dink cinayeti davası ile ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, ''AKP iktidarının yargıya delil sunma değil, delilleri örtme gibi bir görevi üstlendiğini görüyoruz. O delilleri karartan kişilerin kamuda önemli yerlere getirildiğini de biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanının gecikerek de olsa bu konuya parmak basması güzel bir gelişme. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nu harekete geçirirse, belki bizim bilmediğimiz henüz kamuoyuna yansımayan pek çok olay da gün ışığına çıkmış olur'' dedi.