-Kılıçdaroğlu'ndan Kumrular esnafına ziyaret ANKARA (A.A) - 07.10.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 20 Eylül'de patlamanın meydana geldiği Kumrular Sokak'taki esnafı ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, esnafın kendisine hem dertlerini, hem de yaşadıkları travmayı anlattığını söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Ortak bir talepleri var, 'terör bitsin' diyorlar. Bunun için ben kendilerine söz verdim. CHP olarak biz terörün sonlanması için gelecek bütün önerilere koşulsuz destek vereceğiz'' dedi. Türkiye'de terörün yıllardır büyük bir sorun olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, ''Bu ülke terörden çok çekti, bundan sonra kimse çekmesin, çocuklarımız çekmesin, Türkiye'de barış ve huzur olsun istiyoruz. Herkes rahat, burada oturduğumuz gibi, başka yerde oturduğumuz gibi insanlar rahat gezebilsinler, oturabilsinler, alışveriş yapabilsinler, terör kaygısı yaşamasınlar. Bu onların ortak talebi, bizim de talebimiz'' diye konuştu. Esnafın dükkanlarını teker teker ziyaret eden Kılıçdaroğlu'nun sokakta yanına yaklaşan bir kadın, ''Sizi Mamak'taki gecekondumuzda misafir etmek istiyoruz'' dedi. Bir ayakkabı boyacısı da Kemal Kılıçdaroğlu'nun ayakkabısını boyamak isterken, Kılıçdaroğlu az önce boyattığını söyleyerek teşekkür etti. Kumrular Sokak'ta bulunan bazı restoran, büfe ve mağazalardaki esnafla da görüşerek patlama ve sonrasında yaşadıklarını dinleyen Kılıçdaroğlu, sokak boyunca yürüyerek vatandaşla da sohbet etti. -''Bizim arzumuz Suriye'de de kan akmasın, orada da barış olsun''- Kılıçdaroğlu, bugün bir basın organında yer alan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu başkanlığındaki heyetle görüşmesine ilişkin açıklamalarıyla ilgili gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Kemal Kılıçdaroğlu, soru üzerine Loğoğlu'nun Suriye'deki temaslarıyla ilgili izlenimlerini rapor halinde kendisine sunduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Temel sorun şu, biz sadece komşularımızın değil aslında bütün dünyadaki halkların barış, demokrasi, özgürlükler, kadın erkek eşitliğini içine sindirmiş bir yapı içinde yaşamalarını isteriz. Ama bu isteğimiz bir başka ülke üzerine bir baskıya dönüşmemeli. Hele 'bıçak kemiğe dayandı, savaş açacağım' diye söylemlerle siz inandırıcılığınızı sürdüremezsiniz. O bağlamda söylenen bazı sözler var. Onları ben, aynı zamanda Dışişleri Bakanlığı yetkililerine de arkadaşlar ilettiler, söyledim. Bizim arzumuz tabii Suriye'de de kan akmasın, orada da barış olsun, huzur olsun, orada da demokrasi olsun. Baskıcı rejimler artık 21. yüzyılın dünyasına yakışmıyor. Bu talep sadece Suriye için değil tabii... Aynı şey Irak için de geçerli, aynı şey diğer ülkeler için de geçerli.''