T24 - Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Başbakan Erdoğan'ın aldığı, "Yahudi Cesaret Ödülü"nü iade etmesi gerektiğine ilişkin CHP'den gelen eleştiriler hakkında, "Kemal Bey cesur mu ki ona cesaret ödülü versinler?" dedi. Bağış, Kılıçdaroğlu'nun Gürsel Tekin'den kurtulma çabası içerisinde olduğunu iddia etti. CNN Türk televizyonunun canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Bağış, terör örgütü PKK ile mücadele konusundaki soru üzerine, Türkiye'de milli birlik ve kardeşlik projesinin sürdüğünü hatırlattı. Terörle mücadelede kararlılığın devam ettiğini, diğer taraftan da açılımlardan geri adım atılmadığını belirten Bağış, Türkiye'nin bütün farklı unsurlarıyla çok zengin ve güçlü bir ülke olduğuna inandıklarını kaydetti. Bağış, "Ama, devlete karşı çıkan, kendileri devletin meclisinde temsil etme imkanına bile kavuşmalarına rağmen, hala temsil etmeleri gereken mecliste yemin etmedikleri gibi, o meclisin devletine kurşun sıkmaya kalkanlara karşı da tabii ki devlet en ciddi önlemleri alacaktır. Bunları birbirine karıştırmamak lazım. Teröriste hak ettiği muameleyi yapan ama vatandaşına da şefkatle kucak açan bir devlet anlayışımız var" diye konuştu. BDP'ye sert çıktı BDP'den yapılan yazılı açıklamada "iktidar savaş ilan etmiştir" yönünde ifadenin kullanıldığının belirtilmesi üzerine de Bağış, şunları kaydetti: "Kime etmiş iktidar? Kendilerini mi kastediyorlar? O zaman kendilerini PKK ile bir olarak görüyorlar. BDP'deki seçilmiş siyasilerin karar vermeleri lazım. Bunlar siyasi mi, terörist mi? Onlar karar verdikten sonra buna göre biz onlarla muhatap oluruz. Teröristle muhatap olmanın yöntemi farklıdır, siyasi ile muhatap olmanın yöntemi farklıdır." Öcalan'ın nakli Terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan'ın başka bir cezaevine naklinin söz konusu olup olmadığı yönündeki soruyu yanıtlarken de Bağış, bunu şu anda mümkün görmediğini belirterek, bununla ilgili kanunları değiştirecek iradenin TBMM olduğunu söyledi. Polis özel harekat birliklerinin terörle mücadelede görev alacaklarının açıklanması sonrasındaki terörist eylemlerin hatırlatılması ve durumun 1990'lara benzediğinin belirtilmesi üzerine Bağış, "Özel harekatın, bu konuda uzmanlaşmış bir ekibin 1990'lara dönülmesiyle bir alakası yoktur. 18-20 yaşında gencecik askerlerimizin, hiç tanımadıkları bir coğrafyada sadece 20 günlük bir acemi eğitimiyle gidip görev yapmaları farklıdır. Yıllarca eğitim almış, en iyi teçhizatla donatılmış özel harekat mensuplarının o bölgede görev yapması farklıdır" dedi. Arap baharı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Arap Baharı yaşayan ülkelere ziyaretlerindeki karşılama görüntülerini nasıl yorumladığının sorulması üzerine Bağış, o görüntüleri gördüğünde Davos'tan döndükleri gece İstanbul Havalimanı'nda yaşadıklarını hatırladığını ifade ederek, Başbakan Erdoğan'ın en büyük gücünün Türkiye'nin demokrasisi olduğunu söyledi. Arap Baharı'nın yaşandığı ülkelerde demokrasi talep edildiğini belirten Bağış, Erdoğan'ın demokrasiyi güçlendirerek, bu ülkelerdeki insanlara ilham kaynağı olduğunu kaydetti. ABD'nin Başbakan Erdoğan'ın Gazze'ye gitmemesi konusunda bir talebinin söz konusu olup olamayacağı yönündeki soru üzerine Bağış, ABD'nin bu konuya gireceğini düşünmediğini söyledi. Bu konunun Türkiye ile Mısır arasında bir konu olduğunu vurgulayan Bağış, Mısır'ın kendi dinamikleri olduğuna işaret ederek Gazze'ye gitmenin bir de güvenlik boyutu bulunduğunu ifade etti. 'Gürsel Tekin'den kurtulma çabası içinde'Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aldığı "Yahudi Cesaret Ödülü"nü iade etmesi gerektiğine ilişkin CHP ve MHP'den gelen eleştirilerin hatırlatılması üzerine Bağış, şunları kaydetti: "Kemal Bey cesur mu ki ona cesaret ödülü versinler? Kemal Bey 'Somali'ye gidiyorum' dedi, Kenya'ya gitti. Kemal Bey 'genel af' dedi. Ertesi gün, 'ben vazgeçtim' dedi. Kemal Bey, 'başörtüsüne özgürlük' dedi. Sonra, 'arkadaşlarla istişare ettik, o olamayacak' dedi. Kemal Bey her konuda maalesef çekimser, tedirgin ve pısırık bir tavır ortaya koyuyor. Kendi, Sayın Önder Sav'la işbirliği yapıp Deniz Baykal'ı ekarte etti. Ondan sonra Önder Sav'ı partisinden dışladı, şimdi Gürsel Tekin'den kurtulmanın çabası içerisinde. Yani onun pek cesaretle alakası yok. Sayın Başbakanımız uygun gördüğü takdirde uygun gördüğü ödülü alır veya verir. Ama verenin Başbakanımızın cesaretini tescil etmesi aslında bugün yaşadıklarımızın çok net bir örneğidir. Eğer korkmadan, çekinmeden 20 yıl aradan sonra Somali'ye giden ilk lider oluyorsa, eğer bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, bu olaylar yaşanırken Mısır, Tunus ve Libya gezisine çıkabiliyorsa, hakikaten orada bir cesaret var."