Kılıçdaroğlu'nun konuşması dinlendi mi?

Kılıçdaroğlu'nun konuşması dinlendi mi?

T24 - OdaTV'nin sahibi ve Hürriyet gazetesi yazarı Soner Yalçın'ın telefonlarının dinlendiği iddia edildi. Ancak Yalçın'ın görüştüğü isimler arasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da bulunması, muhalefetin dinletildiği yorumlarına neden oldu.

Akşam gazetesinden Özlem Çelik'in (16 Şubat 2011) haberi şöyle:

Gazeteci-yazar Soner Yalçın ile sahibi olduğu Oda TV internet sitesinin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Barış Pehlivan, Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve Editör Ayhan Bozkurt gözaltına alındılar...  

Mahkemenin arama, el koyma ve yakalama kararının gerekçesi, ’Ergenekon terör örgütü üyeliği ile halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek.’

Kulislerde konuşulan vahim iddia, Yalçın’ın gözaltına alınması olayını başka bir boyuta taşıyacak gibi görünüyor. İddiaya göre, Soner Yalçın’ın telefonlarını dinleyenler, Yalçın’ın muhalefet milletvekilleriyle yaptığı görüşmeleri de kayıtlara geçirmişler. Hatta dosyadaki tapeler arasında, Soner Yalçın ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun görüşmelerinin de bulunduğu konuşuluyor.

Bir gazetecinin bir parti genel başkanıyla ve milletvekilleriyle konuşması kadar doğal bir durum olamaz. Vahim olan -bu iddia gerçekse çok baş ağrıtır- dokunulmazlığı bulunan milletvekilinin telefon görüşmesi kayıtlarının imha edilmeyerek dosyaya konulmuş olmasıdır.

Hakkında verilen sayısız dinleme kararı nedeniyle defalarca yargıya başvuran Yargıtay Savcısı ve Yargı-Sen Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’na bu iddiayı sorduk...

Kapatma davası zamanında Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ü dinleyemedikleri için eşi Ferda Paksüt dinlenilmişti. Şimdi de dokunulmazlığı olan milletvekillerinin telefonlarını dinlemek mümkün olmadığı için onları en çok arayan gazeteciler dinleniliyor. Soner Yalçın üzerinden bir fırsatçılık yaparak milletvekillerini dinleme ve bir tarafa kaydetme durumu gerçekleştiyse bunlar hukuka aykırı kanıtlardır. Bu hukukun linç için kullanılmasıdır. O kayıtların dosyadan çıkartılması ve imhası gerekir.

Dosyada tutulup milletvekillerinin aleyhine kullanmak ise suçtur. İmha edilmesi ve imha edildiğinin de milletvekiline iletilmesi gerekiyordu.’

CHP, aralarında Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun da bulunduğu milletvekillerinin telefonlarının dinlenildiği iddiasıyla ilgili harekete geçmeye hazırlanıyor.

AK Parti'den yorum: Geç bile kalındı

Oda TV operasyonunu Başbakan’a yakın isimlere de sordum... Tepkileri beni hiç şaşırtmadı... ’Ergenekon’la ilişkisi varsa geç bile kalınmış’ diyen de oldu, ’Sadece muhalif yayınlar yapan bir internet sitesi yüzünden gözaltına alınmamıştır. Mutlaka ciddi iddialar vardır hakkında’ diyen de! Bunları söyleyenler Başbakan’a en yakın isimler... ’Resmi açıklama değil, özel sohbet’ uyarısı nedeniyle isimlerini yazmıyorum. Meslektaşlarımıza gelince... Muhalif bir gazetecinin gözaltına alınması haberini bütün medya gördü... Ama nasıl?

Kimi Soner Yalçın’la ilgili dinleme kararının 2 yıl önce alındığını yazdı kimi Yalçın’a 18 yıl önce öldürülen ve hakkında kitap yazdığı Cem Ersever’in de sorulacağını... Soner Yalçın’ın Yalçın Küçük’le yakın ilişkisini mercek altına alanlar bile oldu... Hatta bu ilişkiden dolayı gazeteci Soner Yalçın’a doğrudan örgüt üyesi sıfatını yapıştıranlar bile vardı!

İdeolojik açıdan en ters düştüğüm kişinin bile haksızlığa uğramasına tahammül edemem ben. Havaya bakılırsa kimsenin kimseyi sevmediği, herkesin birbirine ’rakip’ gözüyle baktığı basın camiasında, benim gibi düşünenlerin sayısı bir elin parmakları kadarmış. ’Benden olmayanın canı çıksın diyor’ çoğunluk! Bir elin parmağı kadar olanlar ise şöyle diyor: Soner Yalçın Ergenekon sanıklarıyla konuşmuş diye haber yapmışlar. Tabii ki konuşacak. Gazeteciyiz biz. Herkesle konuşuruz. Bunları yazanlar, hayatı boyunca haber kovalamamış, tepeden bir yerlere getirilmiş olanlar...

Gözaltına alınanların avukatlarıyla da konuştum... Haberleri şaşkınlıkla okumuşlar. ’Sorgulama başlamadan soruşturmanın derinliğini anlamak mümkün değil. Bu yorumları bilgi diye nasıl yazıyorlar anlamıyoruz’ diyorlar... Bu yeni bir durum değil ki! Son yılların habercilik anlayışı bu...