Kılıçdaroğlu'nun tepki gösterdiği TOBB protokolü nasıl ihlal edildi?

Kılıçdaroğlu'nun tepki gösterdiği TOBB protokolü nasıl ihlal edildi?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu kızdıran ihlalin yaşandığı TOBB protokolüne göre, yıllardan bu yana önce ana muhalefet partisi liderleri, daha sonra ise hükümet yetkilisi konuşuyordu. Bu yıl ise Başbakan Tayyip Erdoğan’ın konuşması ön sıraya alındı. 

TOBB 70. Olağan Genel Kurulu, Başbakan Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında polemiğe sahne oldu.

Erdoğan konuşmasının sonuna doğru CHP liderini şu sözlerle eleştirdi:

“Bu ülkenin başbakanına defaatle diktatör yakıştırmasında bulunanlar var. Karşımda oturuyorlar (eliyle Kılıçdaroğlu'nu göstererek). Tayyip Erdoğan diktatör olacak, sen meydanda dolanacaksın öyle mi? Bu tip yakıştırmalarla ülkenin huzurunu bozarsınız. Önce ağzından çıkanı kulağınızın duyması lazım. N diyor başkan? Sivil bir cumhurbaşkanı diyor. Sen nesin, sivil değil misin, hadi aday ol. He siz halen apoletli bir aday arıyorsanız onu bilemem.”

Erdoğan, bu sözlerin ardından CHP liderinin konuşmasını beklemeden salondan ayrıldı. Erdoğan'dan sonra kürsüye gelen Kılıçdaroğlu ev sahibi TOBB'a yüklendi:

“Siz neden bu protokol kurallarına uymuyorsunuz? Bakın değerli arkadaşlarım, AYM’de protokol kuralları uygulanır, kutlu doğum haftasında uygulanır. Neden TOBB’a gelince uygulanmıyor? Eğer TOBB’un yöneticileri korkuyorlarsa korkmasınlar, bu ülkede demokrasi var. Konuştu ve ayrıldı. Neden beni dinlemiyor? Cesaret edemiyor.”

 

Protokol ne diyor?

 

Kılıçdaroğlu’nu kızdıran ihlalin yaşandığı TOBB protokolüne göre, yıllardan bu yana önce ana muhalefet partisi liderleri, daha sonra ise hükümet yetkilisi konuşuyordu. Bu yıl ise Başbakan Erdoğan’ın konuşması ön sıraya alındı. Başbakan kürsüye çıktı, konuşmasını yaptı ve kendisinden sonraki konuşmacıları dinlemeden salondan ayrıldı.

Kılıçdaroğlu, geçen yıl davet edilmediği gerekçesiyle TOBB Genel Kurulu'na katılmamıştı.

 

Muhalefetteyken Erdoğan’a da yapılmış, Yeni Şafak skandal demişti

 

TOBB’un 4 Mayıs 2002’de yapılan 57. Genel Kurulu’nda, o dönem yeni kurduğu AKP’nin başında bulunan Tayyip Erdoğan’a değil, hükümet adına konuşan bakanlara söz verilmişti.

Yeni Şafak, Erdoğan’a söz verilmemesini, 5 Mayıs 2002 tarihli nüshasında “skandal” olarak nitelendirmişti.

Yeni Şafak’ın 5 Mayıs 2002 tarihli, “TOBB'da protokol skandalı” başlıklı haber şöyle:

Şubat krizinin ardından hükümete yönelik sert eleştirilerde bulunan, hatta hükümeti "istifaya davet" eden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin 57. Genel Kurulu'nda muhalefet konuşturulmadı. Skandal genel kurulda, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ile SP Genel Bakanı Recai Kutan'ın konuşması programın sonuna atılarak, konuşmalarına adeta izin verilmedi. Her iki lider, konuşturmama skandalını protesto ederek, toplantıyı terketti.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) 57. Genel Kurulu, dün Ankara'da başladı. Devlet protokolünün uygulandığı genel kurulda, DYP lideri Tansu Çiller'e programın başında konuşması için söz verildi. Çiller'in ardından ise, toplantıya katılan bakanlara söz verildi. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile SP Genel Başkanı Recai Kutan ise, programın en sonuna bırakıldı. Genel kurulda, bakanların konuşmalarının tamamlanmasının ardından, Erdoğan ile Kutan'a söz verilmeden, genel kurul çalışmalarına yarım saat ara verildi.

 

Kutan ve Erdoğan'dan protesto

 

Konuşma yapmak için dört saat bekleyen Erdoğan ve Kutan, genel kurul çalışmalarının, kendilerine söz verilmeden yarım saat ara verilmesi üzerine, toplantıyı terketti. Sabah saatlerinde katıldığı TOBB Genel Kurulu'nda 4 saat boyunca konuşma fırsatı verilmeyen AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, genel kurulun tavrını protesto etmek için toplantıyı terketti. Genel kurul toplantısına 30 dakika ara verilmesinden sonra SP lideri Kutan'la birlikte ayrılan Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'ne gelerek partisinin Kurucular Kurulu toplantısına katıldı. Erdoğan, bir sivil toplum kuruluşunda devlet protokolünün uygulanmasına tepki gösterdi.

Erdoğan, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, "Kongre Başkanlık Divanı'na defalarca haber gönderdim ama söz vermediler. TOBB yöneticileri devlet protokolünü uygulamak için bunu yaptıklarını söylediler. Daha önce böyle bir durum söz konusu olmamıştır. Ben böyle bir yanlışı partime ve partime gönül verenlere karşı saygısızlık olarak görüyorum. Demokrasi teamüllerine de ters buluyorum" dedi.

 

Bakanlar Kurulu'nu getirselerdi

 

Kutan da, konuşma sırasının en sona atılmasına büyük tepki gösterdi. Kutan, salondan ayrılırken, gazetecilere "Böylesine acayip bir protokol tatbikatı görmedim. Oldu olacak otuz tane bakanlarını göndersinler, her biri 10 dakika konuşsun, eder beş saat. Böylece muhalefetin sesini kesmiş olurlar. Bu şartlar altında tabii kalmam söz konusu değil. Bakanlardan 15 tanesi söz istemiş olsaydı ne olacaktı" diye sordu.

Öte yandan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile SP Genel Başkanı Recai Kutan'ın genel kurulu terketmelerine ilişkin değerlendirmede bulunarak, "Konuşma sırasına divan karar veriyor. Benimle bir ilgisi yok. Çünkü ben karar vermiyorum" dedi. Daha önce TOBB Genel Kurulu'na hiç bu kadar bakan gelmediğini hatırlatan Başkan Hisarcıklıoğlu, daha önce de hiç böylesine bir kriz yaşanmadığını bildirdi.

 

Mumcu: Bu kafayı değiştirin

 

Kendilerine geç sıra verilmesini protesto ederek kuruldan ayrılan Recep Tayyip Erdoğan ve Recai Kutan'a ANAP Genel Başkan Vekili Erkan Mumcu'dan destek geldi. Mumcu konuşmasına, divanın "devlet protokolü uygulayarak konuşmacıları kürsüye çağırmasını" eleştirerek başladı. Divanın kurul platformunu gerçekten bir sivil demokratik platform olarak kullanması gerektiğini vurgulayan Mumcu'nun sözleri, delegelerden yoğun alkış aldı.

"Size en önemli mesajım, lütfen sivil toplum kurulu olarak kalınız ve sivil toplum örgütü olma bilincinizi, her zaman daha yukarıda tutunuz" diyen Mumcu, Türkiye'nin değişim istediğini ifade etti. Bildiği kadarıyla devlet protokolünde ana muhalefet ve muhalefet partilerinin, bakanlardan önce konuşması gerektiğini söyleyen Mumcu, siyasi partilerin konuşmasının en sona bırakılmasının, bu sivil mantıkla çapraşık bir durum oluşturduğunu bildirdi. Mumcu sözlerini, "Kafaları değiştirelim, gerçekten sivilleşelim" dedi.

 

Siyasetçi değişimi kabul etmez

 

Mumcu konuşmasında siyaset kurumuna da değinerek, "Siyaset kurumu, tümüyle kendisi için avantajlı olan bu yapıyı kendi iradesiyle değiştirmeyecektir" dedi. Mumcu'nun konuşması devam ederken, delegelerden birinin "Önce kendi partinize anlatın" demesi üzerine Mumcu, vermek istediği bir mesaj olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Mesajımı açık koydum. Siyaset kurumu tümüyle kendisi için avantajlı olan bu yapıyı, kendi iradesiyle değiştirmeyecektir. Siz onu değiştirmeye zorlamadıkça, bu krizlerden kurtulmanın yolu yoktur."