Birçoğumuz neden kilo aldığımızı anlayamadığımız için, nasıl kilo vereceğimizi de bilmiyoruz. Oysa kilo aritmetiğini kavrayabilirsek kilo sorununu sonsuza dek çözebiliriz. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Hürriyet gazetesinde yayımlanan yazısında (24.03.09), kilo sorununu nasıl çözebileceğimizi anlatıyor. Müftüoğlu’nun yazısı şöyle: “Birçoğumuz neden kilo aldığımızı anlayamadığımız için, nasıl kilo vereceğimizi de bilmiyoruz. Oysa kilo aritmetiğini kavrayabilirsek kilo sorununu sonsuza dek çözebiliriz. Çoğu insan gibi “su içsem yarıyor, metabolizmam yavaş, vücudum su topluyor” gibi bahanelere sığınmaz, evdeki tartı cihazını suçlamayı bırakırız. Kilo almak, vücuda kazandırdığınız kalorilerle harcadığınız kaloriler arasındaki dengenin bozulması, vücudunuzda sürekli olarak fazla kalori kalmasının sonucudur. Herkesin, her bedenin yaşı, cinsi, işi ve genetik, hormonal, metabolik, kısacası biyolojik kurgusu, yani “beden şartnamesi” ile ilgili bir “günlük kalori ihtiyacı” var. Hareket edebilmek, işinizi gücünüzü yapabilmek, düşünebilmek, hatta yatağınızda mışıl mışıl uyuyabilmek için bile bu enerjiyi kullanırsınız ve onu her gün yiyecek içeceklerle kazanmak zorundasınız. Eğer kazandığınız enerjileri aktiviteniz, bedensel faaliyetleriniz, metabolik süreçleriniz vs. ile harcayabiliyorsanız kilo sorununuz olmaz. Eğer fazla kaloriler kalırsa işiniz zor, yağlanmanız kaçınılmazdır. Vücuttaki fazla kalori Vücudunuz kullanmadığı kalorileri yağ olarak biriktirmek üzere planlanmıştır. Yaklaşık her 7-9 kalori bir gram yağ olarak depolanır. Yani yaklaşık olarak 7-9 bin kalori fazlanız olduğunda bu göbeğiniz, gıdığınız, kalçanız ya da bacaklarınızda bir kilo kadar yağ birikimi yapar. Kısacası kilo fazlalığı vücudunuza giren enerjinin, harcadığınız enerjiden fazla olduğu durumlarda ortaya çıkan bir sorundur. Ne yazık ki vücutlarımız birer kalori hesaplama makinesi gibi girip çıkan her kaloriyi kayıt altına alıyor. Kullanmadığı kalorileri “gün gelir işime yarar, zorda kalırsam kullanırım” deyip yağ dokusu şeklinde depoluyor. Çünkü “genetik kodlarınız” böyle emrediyor! Deponuz daima boş olsun Kilo sorununa yol açan enerji dengesini daha iyi anlayabilmek için vücudunuzu bir otomobil gibi de düşünebilirsiniz. Eğer bir günde ihtiyaç duyacağınız miktardan fazla yakıt depolarsanız, her gün deponuzda bir miktar fazladan artık yakıt kalacaktır. Bu yakıtın cinsi, kaynağı ne olursa olsun değişmeyen sonuç yağ olarak saklanmaktır. Eğer kullanacağınız kadar yakıt almazsanız ya da deponuzda mevcut yakıttan daha fazlasını kullanacak bir düzen oluşturursanız, işte o zaman bu yedek depoları sisteme sokar, yağlarınızı yakmaya başlarsınız. Her vücut deposunda yakıt kalmadığı zaman ihtiyacı olan enerjiyi yağ dokusundan karşılamaktadır. Çörek yasasını unutmayın Sık sık tekrarladığım bir anımı yeniden hatırlatmakta fayda görüyorum: 80’li yıllarda yanında çalıştığım İsviçreli bir profesör hastalarına kilo problemini daha kolay anlatabilmek için daima “çörek yasası” diye bir hikâyeden bahsederdi. Bu yasaya göre her gün hep aynı şeyleri yiyen birinin, bir gün eğer akşam beş çayına 200 kalorilik küçük bir çöreği eklemesi söz konusu olursa, bu minicik farklılık bile ona yılda 12, beş yılda 60 kilo kazandırabilir! Çörek yasası kilo matematiğini anlatan mükemmel bir örnektir. Her gün 200 kalori fazla almanız toplamda ayda 6-7 bin kalori, yani bir kilo yağ depolamak anlamına geliyor. Kilo sorununa kalıcı bir çözüm düşünen herkesin kilo aritmetiğini ciddiye alması gerekiyor. Her iki yazımızdan birinde kilo vermenin sırrı “yediklerinizi azaltmak, aktivitenizi artırmaktan geçiyor” diye tekrarlayıp durmamızın sebebi de budur.”