Çiğdem Toker*
Rize Havalimanı ihalesi Cengiz İnşaat- Aga Enerji ortaklığına verildi. Eylülde iptal edilen ilk ihalenin ardından 11 mali teklifin geldiği yeni ihalede, ikili en düşük teklifi verdiği için seçildi: 1 milyar 78 milyon 434 bin 462 TL. AA haberine bakarsanız 11 teklif gelmesi Rize’de sevinçle karşılanmış. Karadeniz Otoyolu projesinin ardından, aynı denizin bu kez 22 metre altına kadar inilerek 88.5 milyon ton doldurulacak olması mutluluk verici tabii. Bu miktarın daha önce 100 milyon tonun üzerinde olacağı söyleniyordu. (Aradaki eksilme neyden kaynaklandı kimse açıklamadı.) Keza proje maliyetinde de eylüle 250 milyon lira bir artış var. İlk ihalede projenin 750 milyon TL’ye mal olacağı açıklanmıştı... Farkın kısmen kur artışından kaynaklandığı varsayılabilir. Lütfedip kimse açıklamıyor. Zaten malum Mehmet Cengiz, devletten aldığı ihalelerin sayısı ve büyüklüğü, yürüttüğü işlerin mali hacmiyle, fiilen iktidar aktörü konumunda. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çok önemsediği “bu millet”e ettiği küfür, ona yaptırım değil, daha fazla proje olarak geri dönmüştür. İşin bu kısmını ilginç bile bulmayabilirsiniz artık. İlginç olabilecek fasıl Cengiz’in yanındaki Aga Enerji adlı şirket. CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Bayburt Grup bünyesinde olduğunu belirttiği Aga Enerji’ye “esrarengiz şirket” diyor. Bir internet sitesi bile olmadığı için. Ereğli-Devrek karayolu dolayısıyla yaptığı açıklamada Aga Enerji’nin Bayburt Grup bünyesindeyken, ad ve adresini değiştirip merkezini İstanbul’a taşıdıktan sonra büyüdüğünü söylüyor. 82 milyon TL’lik Ereğli- Devrek yol hakedişinin neredeyse yarısının 4 ayda ödendiğini belirtiyor. Aga Enerji, İstanbul’da Bakırköy-Kirazlı, Ataköy-İkitelli metro hatlarını yapıyor. Anımsarsınız, Bayburt Grup bünyesindeki bir başka şirket olan Şenbay’a Avro üzerinden yapılan Gayrettepe Metro hattı ihalesi dolayısıyla bu köşede değinmiştim. (Davet yöntemli ihale Şenbay’a 999 milyon 769 bin Avro’ya verildi.)
***
Sözün özü, Şenbay da Aga Enerji de aynı grubun bünyesinde. Rize Havalimanı ihalesindeki ilginç detay, teklif listesinde. İhalede ikinci en düşük teklif, 1 milyar 101 milyon 502 bin TL ile Şenbay- Limak’tan gelmiş. Dolayısıyla Bayburt Grup patronajının, aynı ihaleye bir Cengiz, bir de Limak ile katıldığı anlaşılıyor. İki teklif arasında 23 milyon TL fark görünce, insan merak ediyor tabii: Aynı patronaj aynı havaalanına teklif verirken ne değişiyor? Bugün 1.1 milyar TL’de sonuçlanan ihale yatırım bedelinin beş ay önce 750 milyon TL olduğunu bir daha hatırlatalım. Hâlâ dünyanın en pahalı benzininin niye biz kullanıyoruz diye merak ediyor musunuz?
Cumhuriyet hesaplaşması AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk, başkanlık sistemiyle 200 yılın hesabının sorulacağını söylemiş. Külünk, bırakın Cumhuriyet ilanını, hesaplaşmayı padişah yetkilerine sınır getiren ilk belge olan Sened-i İttifak’a kadar götürüyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da “Artık marjinal ve radikal söylemlerle iktidar yolu açılmayacak, kapanacak. Ve herkesi merkeze doğru seçecek. Muhafazakâr kesim belirleyici olacak” diyor. Her iki ifade de, hukuk çiğneyerek, baskı kurarak, gece yarısı oturumlarında ısrar ederek, tabiri caizse “döve döve” sürdürülen anayasa değişikliğinin geçmesi halinde Türkiye’yi bekleyen kopuşun altını bir kez daha kalın kalın çiziyor. Her iki ifadeyi de Türkiye’nin OHAL rejimi altında olduğu, 11’i gazetemizden, 147 gazetecinin tutuklu bulunduğu, bir meslektaşımızın (Tunca Öğreten) 21 gündür gözaltında olduğu gerçeğiyle birlikte bir daha okuyun. Referandum -eğer gelinirse- bu tarihsel kırılmanın en çetin aşaması olacak. Bir kadın milletvekilinin, Meclis’teki anayasa ihlalini belgelediği için iktidar partisi milletvekili tarafından saldırıya uğradığı bir ülkede yapılacak referandumun eşit ve adil geçeceğine inanan var mı acaba?
Dolar üzerinden kiracı devlet Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Elinde dolar ve Avro’su olan terörist” uyarısı üzerine Hazine’yi göreve davet ettim. Önceki yazımda tarifeleri dolar üzerinden belirlenmiş Hazine-şirket sözleşmeleri “TL’de sabitlensin” dedik. Daveti tekrarlarken düzeltme yapalım. Hazine’nin şirketlere dolar üzerinden kira ödeyeceği şehir hastanelerinde, temel bir veri güncellenmeli. Alıntı yaptığımız Kalkınma Bakanlığı raporu, 17 şehir hastanesi için Hazine’nin 27 milyar dolar kira yükümlülüğü olduğunu belirtiyordu. Geçen yıl yayımlanan rapordaki rakamlar geride kalmış. Sağlık Bakanlığı’nın son verilerine göre Kamu Özel İşbirliği esasına göre, sözleşmesi imzalanan proje sayısı 21’e yükselmiş.Yanı sıra ikisi teklif aşaması, ikisi hazırlık, dördü YPK onay, biri de ön fizibilite olmak üzere 9 proje daha yolda. Toplam 30 şehir hastanesinden oluşan bir portföyden söz ediyoruz. Devletin 17’si için 27 milyar dolar kira ödeyeceği şehir hastaneleri, sayı 30’a çıktığında, şirketlere toplam yükümlülük de herhalde 50 milyar dolardan aşağı olmayacaktır. Hazine’nin üstlendiği bu tutarlar, bizim vergilerimizden karşılanacak. Fakat şehir hastaneleri ile ilgili pek çok bilginin duyurulduğu Sağlık Bakanlığı sayfasında bu küçük (!) detay yer almıyor. “Döviz-terörist” ilişkisi konuşulurken buradan soralım o halde: Devletin, şehir hastanelerinde şirketlere karşı üstlendiği kira bedeli kaç milyar dolar oldu?
7x24 ameliyat doğru mu? Ankara’da iki şehir hastanesi yapılıyor. Biri Bilkent diğeri Etlik’te. Bilkent Entegre Sağlık Kampusu’nun bu yıl açılması planlanıyor. Etlik’in de 2018’de. 3800 yataklı Bilkent Entegre Sağlık Kampusu inşaatında çalışan işçiler iki ay önce ücretlerini alamadığı için yürüyüş yapmıştı. Sağlık turizmi anlayışına göre tasarlanan ve yatırımcı kuruluş Dia’nın her santimetrekaresinden 25 yıl boyunca gelir elde edeceği bu hastanede, 148 ameliyathane olacağı belirtiliyor. 7 gün 24 saat de ameliyat garantisi verildiğini duyduk. Bir kulis bilgisi olarak öğrendiğimiz bu bilgi eğer doğruysa dehşet verici. Sadece hasta adayları için değil, kampus bittiğinde oraya taşınacak hastanelerde çalışan doktorlardan beklenen “performans” açısından da.