Avukat Burhanettin Mumcuoğlu, hukuki mücadelenin ardından kimliğindeki din hanesine Türklerin İslamiyet öncesi inanışı "Tengri"yi yazdırdı. Dava sürecini anlatan Mumcuoğlu, "Şu anda Türkiye'de sadece benim din hanemde Tengri ibaresi yazıyor" dedi. Süreçte kendisine binlerce kişinin ulaştığını anlatan Mumcuoğlu, "Tengri aslında Tanrı demek. Tengriciler aralarında çok fazla sayıda deist insan var. Yalnızca Tanrı'ya inanan ancak bir dine mensup olmayan, inanmayan. Türk tipi deizm de denilebiliyor bu Tengri inancına" diye konuştu.
"Tengricilik" Türkiye'de aslında daha çok Türklerin İslamiyet'ten önceki inanışı Şamanlık olarak biliniyor. Eski Türkçede Tengri, tanrı anlamına geliyor. Tengri, eski Türklerin ve Moğolların geçmişteki ortak inancıydı. Tengriciliğe göre Gök Tanrı, diğer tanrılar arasında en güçlüsüydü ve Gök'ün yüce ruhu olarak kabul edilmekteydi. Türkler M.S. 10. yüzyıldan itibaren Müslüman olsa bile Tengricilik dönemlerinden kalan bazı adetler halk kültürü içinde yaşatılmaya devam edildi. Örneğin kurşun dökme, çaput bağlama gibi adetlerin Türklerin İslamiyet öncesi inanışlarından kalma olduğu iddia edilir. Ayrıca Turancılık akımının güç kazandığı 1940'lı yıllarda ve milliyetçi akımların geliştiği 1960'lı yıllarda kendisini "Şamanist" olarak nitelendiren kişi ve gruplar çıkmış ancak bunlar çok uzun ömürlü olmamıştı.
Avukat Burhanettin Mumcuoğlu, Tengriciliğe bir şekilde hatırlanmasına neden oldu. 28 yaşındaki avukat Mumcuoğlu İstanbul'da yaşıyor. Kararın açıklanmasının ardından Mumcuoğlu Twitter'dan "Burhimum" adlı hesabından yaptığı paylaşımlarla neden böyle bir girişimde bulunduğunu anlatmaya çalıştı. Independent Türkçe’den Ali Kemal Erdem’in haberine göre, “Neden kimliğinize Tengri yazdırdınız? Siz Tengrici misiniz?” sorusuna verdiği yanıtta dava sürecini de şöyle anlattı:
“Aslında Tengrici değilim. Burada farklı bir amaç vardı. Yeni kimlik kartlarımızda artık din hanesi bulunmuyor. Ancak çip okutulduğunda veya nüfus kayıt sisteminden sorgulama yapıldığında e-devlet'ten de görüntülenebilen örnek nüfus kaydında din hanemiz bulunmaya devam ediyor. Şimdi bu din hanesine e-devlet sistemi üzerinden değişiklik yapılabilmesi imkanı getirildi. Ancak önemli bir mesele olduğu için yalnızca mobil imza veya elektronik imzayla bu değişiklik sağlanabiliyor. Bana ulaşan müvekkillerim aracılığıyla şunu fark ettik. Burada sadece tanımlı 5-6 din var. Geri kalan dinler yazılmıyor. Bunlar yerine diğer dinler veya bilinmeyen dinler ibareleri yazılabiliyor veya bu hane boş bırakılıyor. Mevzuatta bunun yeri yok. Ayrıca laik bir devletin de din tercihinde bulunmasını doğru bulmadım. Başka dinler yazılabiliyorken hele ki eski Türk inancı olan ve Türk mitolojisini barındıran bu inancın yazılması gerektiğini düşündüm.
Bu amaçla önce ilçe nüfus müdürlüğüne, ardından bakanlığa müracaatta bulundum. Sonuç vermedi ben de dava açtım. Hukuki bir mücadele sonucunda bu davayı kazandım. Ancak kesinleşen yargı kararının ardından İçişleri Bakanlığı yine de hukuksuzluk yapmaya devam etti. Kararı göstermeme rağmen gereğini yerine getirmedi. Israrla Tengri ibaresini din haneme yazmadı. Burada farklı kurumlardan Adalet Bakanlığı'ndan görüş talebinde bulundu. Adalet Bakanlığı, ‘Karar yerine getirilmelidir’ cevabı verdi. Diyanet İşleri Başkanlığı'na görüş talebinde bulundu. Bunu da son derece yanlış buluyorum. Böyle bir usul de yok zaten. Kesinleşen bir yargı kararı varken Diyanet İşleri Başkanlığı, ‘Tengri diye bir din yoktur’ şeklinde bir dönüş yaptı. Ancak ben ceza davası da açtım. Sorumlular hakkında idari dava da açtım. Bunun sonucunda bu mücadeleyi kazandım.
Şu anda Türkiye'de sadece benim din hanemde Tengri ibaresi yazıyor."
Kendisine ulaşan binlerce insan olduğunu söyleyen Mumcuoğlu, “Bunlar arasında kimileri Müslüman olmasına rağmen kültürel olarak değerli bulduğu ve benim girişimde bulunmama sebep olan amaçlara yakın görüşlerde olduğu için yine yazdırmayı düşündüklerini söyledi. İnançsız olup yazdırma girişiminde bulunanlar ve yazdırmak isteyen çok fazla sayıda insan var. Ayrıca bana çok fazla sayıda Tengri inancına sahip olduğunu söyleyen insan da ulaştı” diye konuştu.
Mumcuoğlu, “Başvuranlarla ilgili dikkatinizi çeken izlenimleriniz nedir?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Şöyle söyleyeyim: Tengri aslında Tanrı demek. Tengriciler aralarında çok fazla sayıda deist insan var. Yalnızca Tanrı'ya inanan ancak bir dine mensup olmayan, inanmayan. Türk tipi deizm de denilebiliyor bu Tengri inancına. Yalnız bunun haricinde yani günümüzde de şaman olan ve bu yönde birtakım ibadetler yaptığını dile getiren insanlar da bana ulaştı. Günümüzde de hala Altay bölgesi, Orta Asya, Türkistan bölgesinde, Hakasya ve Sibirya'da çeşitli yerlerde bu inancı ritüelleriyle beraber devam ettiren Türkler mevcut zaten. Bu şekilde Türkiye'de de aynen bu şekilde devam ettirdiğini söyleyen insanlar da ulaştı.”
TIKLAYIN - Kimliğindeki din bilgisini 'Tengri' olarak değiştirdi