'İkinci Habur'u yaşamak istemiyoruz'

'İkinci Habur'u yaşamak istemiyoruz'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP heyetinin Beşar Esad'ı ziyaret etmesiyle ilgili olarak, "Bu ülkenin ana muhalefet partisi 3 tane miletvekilini acaba bu diktatörle, bu zalimle görüşmeye niçin gönderiyor? Oradan hangi neticeyi acaba elde ediyorlar?" diye sordu. Erdoğan, PKK'nın elindeki kamu görevlilerini serbest bırakacağı konusuyla ilgili olarak da "bunun bir şova dönüştürülmesini arzu etmiyoruz. Çünkü ikinci bir Habur yaşamak da istemiyoruz" dedi.

Erdoğan ve Surinam Cumhurbaşkanı Yardımcısı Robert Ameerali ile baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, bir gazetecinin ''çözüm sürecindeki görüşmelere ait olduğu ileri sürülen tutanakları kimin sızdırdığını bilip bilmediğini'' sorması üzerine ''Biraz sabırlı olursak belki de medya dünyasından bazı arkadaşlar bu sızdırmayı kimler yapmış, onlar da bunu açıklayabilirler'' cevabını verdi.

Biraz sabır gerekeceğini ifade eden Erdoğan, ''Çünkü onlar biliyorlar ve onların açıklaması gerekir. Dürüstlük de bunu gerektirir. Açıklamamaları halinde o zaman biz açıklamak durumunda kalabiliriz diyorum yine. Ama biraz sabretmek lazım'' diye konuştu.

Erdoğan, terör örgütünün elindeki kamu görevlilerinin serbest bırakılmasıyla ilgili somut bir gelişme olup olmadığı ve bir heyet oluşturulması durumunda AK Parti'nin bu heyete isim verip vermeyeceği yönündeki soruya da şöyle yanıt verdi:

''Bu konuyla ilgili olarak ilgili birimlerimiz bu süreci takip ediyorlar. Tabii verilen tarihler var veya tarih var. Temenni ederim ki çok gecikmeden bu kardeşlerimizi, bu vatandaşlarımızı bırakmış olurlar. Onun metodu veya bu şekli nasıl olur usul itibariyle onu da az önce ifade ettiğim gibi ilgili birimler takip ediyorlar. O ilgili birimlerle... Yani bunun bir şova dönüştürülmesini arzu etmiyoruz. Çünkü ikinci bir Habur yaşamak da istemiyoruz. Yani şu çözüm sürecine bir gölge düşmeden bu iş başarılsın istiyoruz. Çünkü buradaki bütün dert, bu sürecin başarılı bir şekilde sürdürülmesidir.'' ''CHP'den bir heyetin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile görüşmesi sırasında sarf ettiği sözler ile BM'ye Türkiye'yi şikayeti konusundaki'' değerlendirmesi sorulan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Sayın Esed demeyeceğim artık. Çünkü o geride kaldı. Esed, Türk Hükümeti'nden tabii ki şikayet edecek. Fakat sizin bir şey dikkatinizi çekmesi lazım arkadaşlar. Bu ülkenin anamuhalefet partisi, 3 tane milletvekilini acaba bu diktatörle bu zalimle görüşmeye niçin gönderiyor? Oradan hangi neticeyi acaba elde ediyorlar? Ülkemize, yeri geldiği zaman saldırıda bulunan bir rejim var ve 70 bini aşkın ki bir rivayete göre 100 bini bulan insan öldürülmüş ve Türk Hükümeti'ni BM'ye şikayet edecekmiş. 250 bin insanı topraklarımızda barındırdığımız için mi şikayet edecek?

Bir, orada adeta soykırım katliamı gerçekleştiriyor bu insan. Bir devlet terörü estiriyor. Bunun için mi bizi BM'ye şikayet edecek? BM, herhalde böyle bir zalimin, böyle bir diktatörün müracaat kapısı değildir. Çünkü BM'nin asli görevi, kuruluşundan bu yana dünya barışına hizmet etmektir. Dünyada iç savaşlara veya savaşlara yandaş olmak değil. O bildiğini hangi yoldan yapacaksa yapsın. Bizim abdestimizden şüphemiz yok. Onun için de namazımızdan şüphemiz yok. Bu yolda emin adımlarla gidiyoruz. Açık kapı politikasıyla da Suriye'nin bu zulmünden, rejimin bu zulmünden kaçanlara kapımız açık ve onları ülkemizde misafir etmeye devam edeceğiz. Her tür, altını çiziyorum lojistik desteği, gıdaydı, ilaçtı, giyimdi vesaire bunları da vermeye devam edeceğiz.''