"Kimse kalkıp madencilerin borcunu erteledik ya da sildik' demesin"

"Kimse kalkıp madencilerin borcunu erteledik ya da sildik' demesin"

Hürriyet gazetesi yazarı Noyan Doğan, bankaların Ermenek’teki madende mahsur kalan 18 işçinin kredi borçlarının 3 ay ertelendiğini açıklamasını eleştirdi. Doğan, “Kredi alınmış ve hayat sigortası yapılmışsa, sigorta formunda da maden işçisi olduğu belirtilmişse kredi borcu sigorta şirketi tarafından ödenecek. Olacak olan budur, bundan ötesi yoktur. O yüzden kimse kalkıp da borcu erteledik ya da sildik demesin” dedi.

Noyan Doğan’ın Hürriyet’te “Madencinin kredi kartı borcu ne olacak?” başlığıyla yayımlanan (9 Kasım 2014) yazısı şöyle:

 

Madencinin kredi kartı borcu ne olacak?

 

Her maden kazası sonrası aynı popülist yaklaşım. İşte sonuncusu: Ermenek’teki maden faciasında mahsur kalan işçilerin kredi borçları özel bankalar tarafından üç ay ertelenmiş, Halk Bankası ise borçlarını silmiş. Peki, ne olacaktı? Suyun, balçığın içindeki 18 işçiye halen ulaşılmamışken ve ne zaman ulaşılacağı bile belli değilken kredi borcu olana bankalar, ‘kredinizin süresi geldi hadi ödeyin’ mi diyecekti?

Deseler ne değişecekti? Sanki başka alternatifleri mi var? Ama öyle bir sunuluyor ki, sanki kredi borçlarını ertelemek ya da silmekle büyük lütuf gösteriyorlar. Somada da aynısı oldu. Facia sonrası önce özel bir bankanın genel müdürü çıktı, “Hayatını kaybeden tüm kredi müşterilerimizin kredi borçlarını silme kararı aldık” dedi; ardından diğer bankalar da kredi borçlarını ya erteledi ya da sildi.

 

Ermenek’te ne olacak?

 

Kimse alınmasın ama ortada silinen bir borç yok. Evet, erteleniyor ama silinmiyor. Anlatayım. İster ev, ister araç, ister tüketici hangi kredi kullanılırsa kullanılsın; ister özel, ister kamu hangi bankadan olursa olsun verilen kredi ile birlikte mutlaka hayat sigortası da yapılıyor. Yapılıyor ki, eğer krediyi kullanan kişi, borç süresi içinde ölürse; banka zarara uğramasın, sigortadan parayı alabilsin.

İşte Ermenek’te de olan bu; tıpkı, Soma’da olduğu gibi.

 

Yangında üretime devam

 

Borçlar şimdilik ertelendi, çünkü 18 kişiye henüz ulaşılamadı. Eğer cansız bedenlerine ulaşılırsa ve o, 18 kişinin içinde bankalara kredi borcu olanlar varsa devreye sigorta girecek, ölen kişinin bankaya olan tüm kredi borcunu kapatacak. Üstüne de hayat sigortasından bir para kalırsa o parayı da vefat eden kişinin mirasçılarına verecek.

Daha açık şöyle anlatayım. Kredi alınmış ve hayat sigortası yapılmışsa, sigorta formunda da maden işçisi olduğu belirtilmişse kredi borcu sigorta şirketi tarafından ödenecek. Olacak olan budur, bundan ötesi yoktur. O yüzden kimse kalkıp da borcu erteledik ya da sildik demesin.

 

Peki ya kredi kartları?

 

Gelin Soma’da ne olduğunu hatırlayalım. Ölen 301 maden işçisinden bankalara kredi borcu olanların tüm borçları sigortadan ödendi.

İstisnai durumlar yok mudur? Tek tük de olsa kredi ile bağlantılı hayat sigortası yapılmamış olabilir; sayısı azdır ama yine de olabilir. O zaman da bankaların, “hayat sigortası olsun olmasın işçilerin kredi borçlarını siliyoruz” demesi gerekir. Hatta bir adı daha ileri gideyim, gerçekten de maden faciasında ölenlerin ailelerine destek olmak, iyilik yapmak istiyorlarsa şunu diyebilirler: “Biz kredi borcunu siliyoruz, hayat sigortasından ödenecek tazminatı da ölenlerin ailelerine bırakıyoruz.” Son olarak şunu da belirteyim: Hep bankalardan kullanılan kredilerden bahsediliyor. Peki ya kredi kartı borçları ne olacak? Çünkü bu kişilerin kredi borcu kadar, kartlara da borçları var. Üstelik orada sigorta da yok. Peki, onlar da ertelenecek mi ya da silinecek mi?