Kırım'da bir yıl sonra

Kırım'da bir yıl sonra

Fırtınalı havalarda Kırım Yarımadası'nın doğusundaki liman kenti Kerç ile anakara arasındaki feribot seferlerinin günlerce yapılamadığı oluyor. Kerç'te kilometrelerce kuyruk oluşurken, Kırım halkının gıda ihtiyacı karşılanamıyor, yarımadaya mal sevk edilemiyor.

Rusya, Kırım'ı bir yıl önce ilhak ettiğinde Kerç en önemli tedarik yolu haline geldi. Moskova ve Kiev, yarımadaya giden diğer yolları ulaşıma kapattı. Uçaklar uçmuyor, yolcu trenleri ve otobüsler çalışmıyor. Kırım'dan Ukrayna'ya veya aksi istikamete gitmek isteyenlerin ya küçük özel firmalara başvurması veya yürümesi gerekiyor. Kiev, yarımadaya su ikmalini de büyük ölçüde durdurdu. Ukrayna'dan yalnızca elektrik ve gıda ürünleri geliyor.

Putin'in ilhak hazırlığı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, kısa bir süre önce devlet kanalında yayınlanan bir belgeselde Kırım'ın ilhakına ilişkin detayları açıkladı. Putin, 2014 Şubat'ının sonunda bir zamanlar Rusya topraklarına ait olan yarımadanın geri alınması kararını verdiğini söyledi. Putin, bir kamuoyu araştırmasında Kırım halkının yüzde 75'inin Rusya'ya ait olma istediği sonucunun elde edilmesini de kararına gerekçe olarak gösterdi. Kırım'da 16 Mart'ta düzenlenen referandumda ise Rusya kaynaklı verilere göre Kırım halkının yüzde 96'sı Kırım'ın Rusya'ya ait olması yönünde oy kullandı ve bu referandumun ardından Kırım ilhak edildi. Ukrayna, BM Genel Kurulu ve Batılı ülkeler ise Rusya'nın tutumunu kınayarak Kırım'ın ilhakını devletler hukukuna aykırı olarak niteledi.

Rusya'da devlete bağlı kamuoyu araştırma şirketi WZIOM'un Şubat 2015'te yapıldığını açıkladığı kamuoyu araştırmasına göre, Kırım halkının yüzde 90'ı referandum bugün yapılsa yeniden 'Kırım'ın Rusya'yla birleşmesi' yönünde oy kullanabileceğini belirtiyor. Ancak bağımsız kaynaklar böyle bir oranı doğrulamıyor. Ukraynalı uzmanlar, lehte oy oranının bu kadar yüksek çıkmasına kuşkuyla yaklaşıyor.

Ekonomik değişiklikler

Ancak kesin olan, 2 milyon 300 bin Kırımlı'nın yeni bir gerçeklikte hayatını sürdürdüğü. Ulaşım, bunlardan sadece biri. Batılı ülkeler, Rusya'ya karşı yaptırım uygulamaya başladığında çok sayıda Amerikalı şirket Kırım'ı terk etti. Artık bölgede McDonalds gibi fast-food zincirleri yok. Dünyanın iki büyük kredi kartı şirketi Visa ve Mastercard da Kırımlılara hizmet vermeyi bıraktı. Kırım'daki Apple mağazaları da kapandı.

En büyük değişiklikler ise askeri alanda gözleniyor. Rusya, Kırım'ı hızla kendi kalesine dönüştürmek için uğraşıyor. Rus devlet medyasının verdiği bilgilere göre, Kırım'da şu anda 25 bin dolayında olan Rus askerlerinin sayısı 40 bine çıkacak. Orduya yakıt sevkiyatı iki katından daha fazla arttı. Rusya birliklerini de yeni tanklar, gemiler ve uçaklarla silahlandırıyor. Hatta Kırım'da nükleer silah konuşlandırılacağı iddiaları ortaya atılıyor. Moskova henüz bu iddiaları yalanlamadı.

Ücretler düşüyor

2014, Kırım'da büyük değişikliklerin yılıydı. Rus para birimi Ruble tedavüle girdi, Rus işverenler bölgeye geldi ve Kırım'da Rus yasaları geçerli olmaya başladı. Özellikle Ukrayna'ya kıyasla daha yüksek olan ücret ve maaşlar en başta bir çok Kırımlı'yı sevindirdi. Ancak Kırımlı bilgisayar programcısı Oleg Skromnov (ismi DW tarafından değiştirildi) bu sevincin zamanla azaldığını söylüyor. Skromnov,“Ukraynalı kamu çalışanlarının maaşları önce iki katına çıkarıldı. Ancak şimdi Rusya'nın ücret tarifelerine uygun hale getirildi ve artık eskisi kadar iyi değil" diyor. Hastanede çalışan eşinin ücretinin yarı yarıya azaldığını belirten Skrmonov, fiyatların ise arttığını söylüyor. Skromonov, Kiev'e taşınmayı planlıyor. Ona göre, Kırım'ın Ukrayna'dan izole olması başlı başına bir gitme sebebi.

Kırım Tatarlarına ayrımcılık

Özellikle Rus pasaportu almayı reddedenlerin günlük hayatta daha büyük zorluklarla karşı karşıya kalacağı tahmin ediliyor. Simferepol'deki bir avukat 2014 yılında bir Rus pasaportu almak için 300 Ruble ücret ödendiğini, bunun şu anda 3 bin 500 euroya çıktığını söylüyor.

Rus vatandaşlığını kararlı bir şekilde reddedenlerin başında ise Kırım Tatarları geliyor. Tatarlar, Kırım ilhakının en büyük kaybedenleri olarak görülüyor. Bu azınlığın önde gelenlerinin ortadan kaybolduğuna dair haberler sık sık medyaya yansıyor. Hatta bazıları ölü bulundu. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks de hazırladığı raporda bu tür vakalara değiniyor. Rus polisinin ve istihbaratının Tatarları korkutmaya çalıştığına dair haberler de çıkıyor.

Yaklaşık 300 bin Kırım Tatarı, Kırım'ın ilhakı sırasında Ukrayna'dan yana tavır aldı. Aralarında Refat Çubarov'un da bulunduğu Tatarların siyasi önderleri, Rusya Kırım'a girmelerine izin vermediği için Kiev'de yaşamını sürdürüyor. Kırım Tatar Milli Meclisi'nin Başkanı Çubarov'un Rusya yanlısı Tatarlar tarafından istenmediği öne sürülse de şimdilik onlar azınlıkta.