Kırmızı halı geleneği nereye dayanıyor?

Kırmızı halı geleneği nereye dayanıyor?

BBC Türkçe

Kırmızı halı şan, şöhret, zenginlik ve otoriteyi çağrıştıran bir anlam taşıyor.

Oscar ödül törenlerinin de vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Film yıldızlarını biz ölümlülerden ayıran bir ikondur o.

İlk ortaya çıkışından itibaren sıradan insanlar için kullanılma amacı gütmemiştir. Antik Yunanistan’da Eshilos’un Yunan mitolojisinden esinlenen oyunu Agamemnon’da, Miken kralı Agememnon’un karısı Clytemnestra, kocasının Truva savaşından muzaffer dönüşünü kutlamak için kırmızı işlemeli bir kilim serdirmiş.

Kral bile “tanrı değil, sadece ölümlü bir insan” olduğunu söyleyerek kilimin üstünde yürümek istememiş önce. Gerçekten de kilimde yürüdüğü için acıklı bir son bekliyormuş onu.

Londra’daki Victoria & Albert Müzesi (V&A) küratörlerinden Sonnet Stanfill, kırmızı halının film yıldızları ile eşanlamlı hale geldiğini ve günümüzde onların kral muamelesi gördüğünü söylüyor. “20. yüzyılın ikinci yarısında sinemalar halkın sarayı oldu. Daha önceleri kraliyeti karşılamak için kullanılan kırmızı halı bugün film yıldızlarını karşılıyor” diyor.

Rönesans resimlerinde kırmızı halı sık rastlanan bir nesne. Genellikle karmaşık desenli bu Oryantal halılar tanrıları, azizleri ve kralları içeren resimlerde görülüyor. Stanfill, kırmızı rengin çok eskiden beri kraliyet ve aristokrasi ile ilişkilendirildiğini belirtiyor. “Kırmızı, yapması en zor olan ve en pahalı renkti” diyor. Koşineal ve karmin türü kırmızı boya, eskiden de bugün de kabuklu böceklerden yapılıyor.

15. yüzyılda orta ve kuzey Amerika’daki Aztek ve Mayalar bu şekilde yaptıkları kırmızı boyaları kumaş boyası olarak kullanıyordu. 17. yüzyılda bu boya epeyce ilgi gören bir ihraç ürünü haline gelmişti.

1821’de ABD Başkanı James Monroe’nin Güney Carolina eyaletindeki Georgetown’a gemiyle varışı sırasında yere kırmızı halı serilmesi, önemli görülen olaylarda kırmızı halı kullanımının başlangıcı oldu denebilir.

1920’lerde kırmızı halı Hollywood ile eşanlamlı hale geldi. Yıllar içinde de halkın Clark Gable, Jimmy Stewart ve Grace Kelly gibi film yıldızlarını bir anlığına da olsa görme şansı bulacağı yerler oldu.

1961’de kırmızı halı Oscar ödül törenlerinde kullanıldı. 1964’te televizyon kameraları konukların tören salonuna girişini dışarıda görüntüleme kararı almıştı. Böylece kırmızı halı dünya çapında yıldızlar geçidinin odak noktası haline geldi.

Kırmızı halıda geçit kendi başına bir gösteriş fırsatıydı. Film yıldızlarının bu geçit sırasında ne giydiği, kiminle yürüdüğü, ne kadar şık, provokatif ya da özgün olduğu tartışmalara konu oluyordu. Örneğin Barbra Streisand’ın 1969 töreninde giydiği pullu şeffaf pantolon takımı, Funny Girl filmindeki rolü için En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ı alması kadar haber konusu olmuştu.

Yine Cher de 1988’deki Moonstruck filminde Oscar almış, ödül töreninde giydiği siyah dantel elbise ile çok konuşulmuştu. Cher diğer yıllardaki giysileri ve tüylü şapkalarıyla da dikkat çekmişti.

Kırmızı halı ayrıca kariyer belirleyici bir rol de oynayabilir. İngiliz aktris Elizabeth Hurley, Hugh Grant ile katıldığı Dört Nikah Bir Cenaze filminin galasında giydiği Versace elbise “O elbise” sıfatını kazanmıştı. V&A’nın Versace sergisinde de bu elbiseye yer verilmişti. Küratör Stanfill bu nedenle şovmenlikte Hurley’i de Streisand ve Cher kategorisinde görüyor.

1990’larda moda ve sinema filmleri birbirinden ayrılmaz hale geldi. İşte kırmızı halı bunların birleştiği yerdi. Ünlü moda tasarımcılarına özgü bir alan oldu burası. 1997’de Nicole Kidman’ın giydiği yeşil Dior elbise kırmızı halıda gerçek desinatörlüğün doruğu olmuştu.

2000’lerde ise Renee Zellwegger ve Julia Roberts kırmızı halıda klasik elbiselere dönüş yapan bir avuç asi yıldızdan ikisiydi. İzlandalı şarkıcı ve aktris Björk ise bir adım daha öteye gitmiş, kuğu elbisesiyle akıllarda yer etmişti.

Bugün Oscar törenlerinde kullanılan 1500 metrekare boyutundaki kırmızı halının serilmesi iki gün alıyor. Bu törenlerdeki medya telaşı ise her geçen yıl artıyor. Fakat 360 derece çekim yapan GlamCam360 ve yıldızların manikür ayrıntısını bile gösteren ManiCam türü çekim olanakları onların daha dikkatli olmasına ve daha klasik tarz seçimlerine neden oluyor.

Fakat bazıları hala beklenmedik bir tarzda giyinmeye devam ediyor. Sosyal medyada yapılan bir ankette, sınırları kıran cesur yaklaşımları seyircinin de desteklediği gözlendi.