Kış ayları daha sık hastalandığımız bir dönem. Elbette hastalıklardan en çabuk etkilenen ise bebekler. İlk 2 yılda bağışıklık sisteminin yeterince gelişmediğini düşünürseniz hastalıklara karşı tedbir almanız şart! Formsante dergisinde yayımlanan haberde, çocuklarda sık görülen kış hastalıkları ve tedavi yöntemleri ele alınıyor. Kolikle başa çıkmanın 7 yoluÇocuklarda ateş ve havaleNezle (Soğuk algınlığı) Nezleye neden olan 200’den fazla virüs var. Aksırık, öksürük sonucu havaya karışan virüslü damlacıklar solunum yoluyla vücuda yerleşiyor ve nezleye neden oluyor. En kolay yuva, kreş gibi toplu mekânlarda bulaşıyor. Hatta yılda 7-8 kez nezleye yakalanmak mümkün. Belirtileri: Bebeklerde daha sık görülenler; ateş, huzursuzluk, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, solunum sıkıntısı ve kulak zarlarında kızarıklık. Burun akıntısı koyu olduğunda tıkanıklık yapıyor ve bu da bebeğin nefes almasını zorlaştıracağından uyku sorunları ortaya çıkarıyor. Tedavisi: Kendisi değil semptomları tedavi ediliyor. Burnunun tıkanıklığına karşı damlalar veriliyor. Ev ortamındaki havanın kurumamasına özen göstermek gerekiyor. Eğer bebeğiniz anne sütüyle besleniyorsa, enfeksiyonlardan korunması için emzirmeniz çok yararlı. Çünkü anne sütünde bebeğinizin bağışıklığını arttıran antikorlar var.
Grip Havadaki damlacıklardan bulaşan grip; solunum yolu enfeksiyonları listesinin başında yer alıyor. Genelde 1 hafta ya da 10 gün içinde iyileşiyor. Ancak bebeklerde daha uzun sürmesi mümkün. Belirtileri: Ateş, halsizlik, kaslarda ağrı gibi tüm vücudu ilgilendiren bulguların yanı sıra burun akıntısı veya tıkanıklık, boğazda yanma, kaşıntı hissi oluşturuyor. Tedavisi: Gribin iyileşme sürecindeki en önemli faktörler; yeterli sıvı alımı ve dinlenme. Bunun dışında bulunduğu odanın havasının nemli olmasına dikkat etmek gerekiyor. Bu yüzden kalorifer sistemiyle ısınıyorsanız, peteğin üstünde su kabı bulundurabilirsiniz. Burun tıkalıysa damla kullanmalısınız. Eğer ateşi varsa, düşürmeye çalışmalısınız. Gripten korunmanın en etkili yolu ise yüzde 90 oranında koruma sağlayan grip aşısı. Aşının 3 yaşın altındaki çocuklarda ise dozun yarısı kadar uygulanması gerekiyor. 6 aylık ile 9 yaş arasındaki çocuklara eğer aşı ilk kez uygulanıyorsa 1 ay ara ile 2 kez yapılmalı.
Sinüzit Sinüzit, kafa kemiği içindeki kemiklerin arasında bulunan “sinüs” boşluklarında enfeksiyon oluşması sonucunda ortaya çıkıyor. Sinüs boşlukları, bazı bebeklerde doğuştan bulunurken bazılarında ise 12 yaştan sonra oluşuyor. Genellikle 2 yaşından büyük çocuklarda rastlanıyor. Belirtileri: Sürekli baş ağrısı, mevsimsel değişikliklere bağlı olarak görülen iki kaşın arasında, yanaklarda ve alın bölgesinde şiddetli ağrı, burundan gelen şeffaf akıntı, soğuk havanın etkisiyle oluşan sızlama gibi belirtiler veriyor. Tedavisi: Doktorunuzun önereceği antibiyotikleri, burun açıcı damla, sprey ve ilaçları kullanmalısınız. Burun tıkanıklığını açmak önemli olduğu için, damla ve spreyin yanı sıra buhar tedavisi de uygulayabilirsiniz.
Farenjit ve tonsillo-farenjit Boğazın arka duvarının iltihaplanması olarak tanımlanan farenjit bazen mikrobik, bazen de metabolik olarak ortaya çıkabiliyor. Ancak eğer bu iltihaplanma, bademciklerde de görülüyorsa hastalık tonsillo-farenjit adını alıyor. Genellikle 4-7 yaş arasında görülen bu hastalık 2 yaşın altındaki çocuklarda daha çok virüslerden kaynaklanıyor. Belirtileri: Ateş, boğaz ağrısı, boğazda yanma, yorgunluk, yutma güçlüğü, boyunda bezeciklerin şişmesi, baş ağrısı, kusma görülüyor. Bakteriyel farenjit, 2 yaş üstündeki çocuklarda, baş ve karın ağrısı, kusma ve yüksek ateş belirtileriyle kendini gösteriyor. Tedavisi: Boğaz kültürü yapılması gerekiyor. Hastalığın “mikrobik” olup olmadığı bu kültürle tespit ediliyor. Tedavi, tahlil sonucuna göre belirleniyor. İlaçların yanı sıra bebeğin bol sıvı almasında da yarar var.
Bronşit Pek çok annenin çok yakından tanıdığı bir hastalık. Akciğerlere giden havayollarının iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu oluşuyor ve genellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla birlikte görülüyor. Akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrılıyor. Çocuklarda görülen akut bronşitte, enfeksiyon nedenlerinin başında virüsler geliyor. Belirtileri: Kuru ve ağrılı öksürük, önce az yapışkan sonra cerahatli sümüksü balgam, hafif ateş ve halsizlik görülüyor. Tedavisi: Duruma göre antibiyotik tedavisi veriliyor.
Bronşiyolit Genellikle 2 yaşın altındaki bebeklerde görülüyor. Akciğerlerdeki bronşiyol denilen küçük hava yollarının iltihaplanması sonucunda daralmasıyla oluşuyor. Aniden başlayan ve bulaşıcı bir hastalık olan bronşiyolitin oluşumuna çoğunlukla RSV adlı bir virüs neden oluyor. En çok 2 ile 6 aylık bebeklerde etkin oluyor. Belirtileri: Burun akıntısı gibi üst solunum yolu enfeksiyonu bulgularıyla başlayan bronşiyolitte 2-4 gün içinde öksürük, solunum zorluğu ve hışıltılı solunum görülüyor. Bu belirtilere iştahsızlık, huzursuzluk ve kusma da eşlik edebiliyor. Dudak çevresinde morarma, kalp atışlarının hızlanması da bronşiyolitin belirtileri arasında yer alıyor. Tedavisi: Hastalığın en yoğun yaşandığı 2. ve 3. günlerde solunumu iyice sıklaşan çocuğun kan oksijen düzeyi ölçülüyor. Düşükse, oksijen tedavisi uygulanıyor. Ancak düşüklüğe morarma ve beslenememe eklendiyse hastaneye yatırılarak tedavi ediliyor. Bebeğin bol sıvı tüketmesi de tedavide önemli bir yer tutuyor.
Zatürre Akciğer iltihabı olarak tanımlanan zatürre, alt solunum yolu hastalıklarının arasında en sık görüleni. “Pnömoni” olarak adlandırılan zatürrede, akciğerlerde bulunan hava kesecikleri iltihabi bir sıvıyla doluyor ve akciğerlerin oksijen alışverişi bozuluyor. Hastalığa daha çok bakteriler, virüsler, mycoplazma, pnömosistis gibi mikroorganizmalar neden oluyor. Ancak etken, yaş gruplarına göre değişiyor. Çocukluk çağının en sık görülen zatürre nedenleri ise viral ve bakteriyel ajanlar. Belirtileri: Zatürre hastalığının belirtileri türlerine göre değişiyor. Bakteriyel zatürrede ateş, titreme, öksürük, sarı yeşil renkte veya kanlı balgam, göğüs ağrısı ve terleme olabiliyor. Virütik zatürrede ateşin yanında baş ağrısı, kuru öksürük, kas ağrısı ve halsizlik gibi gribal enfeksiyon belirtileri görülebiliyor. Mycoplasma zatürresinde ise en yaygın şikâyet öksürük. Tedavisi: Belirtileri gibi tedavi yöntemleri de zatürrenin türüne, hastanın yaşına bağlı olarak ya da altta başka kronik bir hastalık bulunup bulunmamasına göre farklılaşıyor. Ancak bu hastalıktan korunmak ya da hafif atlatmak için geliştirilen aşıları kullanmakta yarar var. Pnömokok aşısı olarak bilinen bu aşının 2 şekli var. Birincisi, 2 yaşından sonra risk gurubu çocuklara uygulanıyor. Diğerini ise yaşamının 6. haftasından itibaren her bebeğe kullanmak mümkün.
Rotavirüs Daha çok soğuk mevsimlerde kendini gösteren rotavirüs, ince bağırsağın üst kısmına yerleşerek şiddetli ishal ve kusma sonucu sıvı kaybına neden oluyor. En geç 4-5 yaşına kadar hemen hemen bütün çocuklara bulaşıyor. Ancak 3–24 ay arası çocuklarda hastalık ağır seyrederken yenidoğanlar ve 3 ayın altındaki çocuklar anneden geçen antikorlar aracılığıyla korunabiliyorlar. Rotavirüs, sık tekrarlansa da bağışıklık geliştiğinden her defasında enfeksiyon daha hafif seyrediyor.
Orta kulak iltihabı Sıklıkla 6 ay ile 3 yaş arasındaki çocuklarda görülen orta kulak iltihabı, kulaktaki östaki borusunun görevini yapamaması, orta kulakta bakterilerin çoğalması, üst solunum yolları hastalıkları, alerji ve bağışıklık sistemindeki yetersizlikler gibi nedenlerle ortaya çıkıyor. Genellikle nezle, grip ya da boğaz enfeksiyonunu takiben 1-7 gün içinde meydana gelen iltihaplanma yüzünden beslenme ve yutkunma sırasında ağrı meydana geliyor. Belirtileri: Küçük bebekler, rahatsızlıklarını kulaklarını çekiştirerek anlatmaya çalışırken, daha büyük çocukların şikâyetleri kulak ağrısı ve kulaklarda dolgunluk hissidir. Üst solunum yollarından kaynaklanan iltihaplanmalarda burun akıntısı ve öksürük gibi yakınmalar da görülüyor. Ateş, işitme azlığının yanı sıra ilerlemiş enfeksiyon nedeniyle kulak zarının hasar görmesi sonucunda sarı renkli iltihabi akıntı da oluşabiliyor. Tedavisi: Bakteriyel nedenlerden kaynaklandığından tedavi antibiyotik yoluyla gerçekleşiyor. Tedavinin en az 10 sürdürülmesi gerekiyor. Ayrıca uzmanlar gerektiği durumlarda, kulak zarından girilip iltihabı boşaltarak çocuğu rahatlatmak amacıyla “Parasentez” adı verilen bir müdahalede bulunabiliyorlar. Anne sütü, hastalığı önlemese de hafif geçirilmesini sağlıyor. Belirtileri: Hafif veya orta derecede ateş ve kusma, sık ve sulu ishal başlıca belirtiler arasında. Kusma ve ateş hastalığın 2. günü azalsa da ishal 5-7 gün kadar devam ediyor. Tedavisi: Genel ishal tedavisinde olduğu gibi, sıvı ve tuz kaybının önlenerek yerine konması şart. Viral ishallerin tedavisinde kullanılan özel bir ilaç yok. Ancak rotavirüse karşı geliştirilmiş aşılar var. Bu aşılar bebeğinizin rotavirüse yakalansa bile daha kolay atlatmasını sağlıyor.
Krup Aslında bir çeşit üst solunum yolu enfeksiyonu. Öncelikle nefes borusu ve ses tellerinin şişmesine neden oluyor. Boğazda soluk borusunun (ses tellerinin) üst kısmında şişme (daralma) sonucu nefes darlığına yol açıyor. En sık görüldüğü dönem; 1 ile 6 yaşlar arası. Belirtileri: Gecenin ortasında başlayan, kuru ve şiddetli öksürük, nefes alma zorluğu, ses kısıklığı ve ateş belirtileriyle kendini gösteriyor. Tedavisi: Hafif seyrediyorsa evde tedavi edilebiliyor. Çocuğa bol sıvı vermek, buhar tedavisi uygulamak, kısa bir süre açık havada dolaştırmak iyi geliyor. Ancak, çocuğunuzun ağzından salya geliyorsa ve yutma güçlüğü varsa, dudakları veya cildi morarmış veya koyu renkliyse, evde uygulanan tedaviden sonra rahatlamamışsa zaman geçirmeden hastaneye başvurmanız şart.
Ateşini nasıl ölçerim? ■ Kış hastalıklarının pek çoğunun belirtilerinin arasında ateş vardır. Ateş, vücudun bir savunma durumunda olduğunun, bebeğinizin hastalık etkenine karşı savaştığının göstergelerinden biridir. ■ Bu savaşın seyrini anlamak için ateşin hangi aralıklarla ve ne derece yükseldiğini takip etmeniz gerekir. Bu nedenle bazı durumlarda 1 bazen de 2 saat arayla ateşi ölçmenizde yarar var. ■ Kesin sonuç almak için mutlaka termometre ile ölçüm yapmalısınız. Standart cam ya da dijital termometre kullanabilirsiniz. Dijitaller, cam olanlarına oranla daha çabuk sonuç verir ve okunması daha kolaydır. ■ Ateşi ölçmek için termometreyi yalnızca koltuk altına koymak zorunda değilsiniz. Ağız, kulak ve makattan da ölçülebiliyor. Termometreyi küçük çocukların ağzına koymak tehlikeli olduğu için çocuğunuz 4-5 yaşından küçükse, koltukaltı ya da kulaktan ölçüm en doğru tercihtir.
“Kış hastalıklarına karşı önlem alın” Pediatrist Evrim Kıray “Kışın bulaşıcı hastalıkların görülmesinin en temel nedeni kapalı mekânlar. Özellikle havadan damlacık yoluyla asılı duran mikroplar ya da virüsler, kolayca bulaşabiliyor. Bu yüzden bebeğinizin odasını sık sık havalandırmalısınız. Ayrıca temiz ve açık havada gezdirmeniz de yararlıdır. Bebeğinizin vücut temizliğine de dikkat etmelisiniz. Bu mevsimde bağışıklığını arttıracak besinlere öncelik vermeniz de gerekiyor. Eğer anne sütü veriyorsanız emzirmeye devam edebilirsiniz; anne sütünün bağışıklığı arttırıcı etkileri vardır. Bebeğinizin 6. aydan sonraki mönüsünde özellikle vitamin değeri yüksek yiyeceklere öncelik verin. Tabii bir de aşılarını zamanında yaptırmaya özen gösterin. Devletin henüz karşılamadığı aşıları doktorunuza danışabilirsiniz. Aşılar bu hastalıklara yakalanmasını engellemese bile, daha kolay iyileşmesini sağlar.”