BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, kendilerini polis olarak tanıtan kişilerin ajan olması için bir BDP çalışanını tehdit ettiklerini öne sürdü. Kışanak, "BDP'de ne konuşulduğunu merak ediyorsanız, bizimle konuşun” dedi.
BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada 1 Mayıs'ta polisin tavrını ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun açıklamalarını da eleştirdi. Kışanak, "İstanbul Valisi derhal görevinden alınmalıdır. Artık hükümet onu merkeze mi alır yoksa Sirkeci kaymakamı mı yaparlar artık kendisi bilir" ifadesini kullandı.
BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, partisinin grup toplantısında konuşma yaptı.
Kışanak, 1 Mayıs’ta polisin pervasızca ve hedef gözeterek gruplara müdahale ettiğini belirterek, "17 yaşında kız çocuğunu terörist ilan etme hakkını sana kim veriyor? 45 derece açıyla atılan gaz fişeğinin 1 metre 55 santimetre boyundaki Dilan Alp'in başına isabet etmesi mümkün değildir. Doğrudan nişan alınmış ve ateş açılmıştır. Elindeki sirke şişesini molotofkokteyli olarak gösteren İstanbul Valisi derhal görevinden istifa etmeli ya da alınmalıdır. Artık açığa mı alırlar, Sirkeci'ye kaymakam mı yapar onu bilemiyoruz" diye konuştu.
Hükümetin, geri çekilmeyle ilgili, "Askerin, polisin hükümetin emrinde olduğu ve ayrı bir yasal düzenlemeye gerek olmadığı" yönünde açıklama yaptığını ve doğrudan sorumluluk aldığının altını çizen Kışanak, "Bu açıklamaları teminat olarak kabul ediyoruz. Geri çekilme sürecinde bir askeri operasyon ya da provokatif olaydan, doğrudan hükümeti sorumlu tutacağız" dedi.
Kışanak, "Silahların susmuş olması önemlidir. Geri çekilme, kendisi tek başına çözüm değildir. Bunu çözümmüş gibi algılamak ve bundan sonra yapılacakları dikkate almamak, süreci ilerletmez. Hızlı şekilde reformları yapılmalı, yasalar Meclis'te gündemine getirilmelidir" diye konuştu.
Araştırma komisyonu kurulması konusunda CHP’nin tavrını anlayamadıklarını belirten Kışanak, şöyle konuştu:
“CHP'nin tutumu her şeyden çok CHP'ye oy verenler tarafından sorgulanmalıdır. Sayın Kılıçdaroğlu, MHP'nin size ihtiyacı yok. CHP, diline ve üslubuna dikkat etmeli. Neyin pazarlığını yapıyor muşuz? Kimseyle bir şeyin pazarlığını yapmıyoruz. Kaybettiklerimizi kazanmaya çalışıyoruz. Bu ülke vicdanını, insanlığını, özgürlüklerini kaybetti. Temel hak ve özgürlükler pazarlık konusu olamaz. 'Ne görüşüyorlar Öcalan ile ' diye soruyor. Bu sorun, Öcalan ve PKK dahil edilmeden çözülebilecek bir sorun değildir. Kılıçdaroğlu, geçmişte kendisine 'gerekirse Öcalan ile görüşülebilir' demiştir.
Sayın Kılıçdaroğlu, Dersim'de büyük acılar yaşamış bir ailenin ferdidir ama bugün Kürt sorununun çözümü konusunda bu kadar uç, ketum, tıkayıcı bir politika izlemesini anlamakta zorlanıyoruz. Dersim katliamı, çözüm için bir gerekçe olmalıdır. Bu katliamların acısını dindirecek tek şey barış ve çözüm olacaktır."
Kışanak, BDP Genel Merkez çalışanı İhsan Gül'ün, kendisini polis olarak tanıtan kişilerce "ajan olmaya zorlandığını, telefon açıldığını, arabaya bindirilerek tehdit edildiğini" savundu.
Arayan telefonun numarasını ve aracın plakasını veren Kışanak, bu konuda suç duyurusunda bulunduklarını ve ilgili makamlardan açıklama beklediklerini bildirdi.
Kışanak, "BDP'de ne konuşulduğunu merak ediyorsanız, çağırın parti yöneticilerini, konuşun. Bu örnekte olduğu gibi biz bu sürece AKP'ye güvenerek girmiyoruz. Halka sesleniyoruz; kendinize güvenin, barış ve çözümdeki kararlığa güvenin" dedi.