Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, Kızılay'ın bağışlarla ayakta durduğunu vurgulayarak, "SGK, 9 yıldır Kızılay’dan aldığı kanın fiyatını artırmıyor. SGK’ya verdiğimiz kandan zarar ediyoruz. Bu da yıllık 89 milyon lirayı buluyor" dedi.
"Vatandaşımız kendisinden ücretsiz aldığımız kanı parayla sattığımızı düşünüyor ve bizi eleştiriyor. Oysa, kanı vatandaştan aldığımız şekliyle saklamıyoruz" ifadesini kullanan Kınık, "Öncelikle 1 milyonda 1 duyarlılığı olan antikor testlerinden geçiriyoruz. Kanı stokta tutmanın bize bir maliyeti oluşuyor. Dolayısıyla aldığımız ücret tümüyle o masrafları karşılamaya dönük" diye konuştu.
Hürriyet yazarı Vahap Munyar'ın Kerem Kınık'ın açıklamalarına yer verdiği (15 Ağustos 2016) yazısı şöyle:
9 yıldır SGK'ya verilen kandan zarar ettiklerini söyleyen Kızılay Başkanı Kerem Kınık, "Yıllık zararımız 89 milyon liraydı. 1 ay önce SGK aldığı kanın fiyatını yüzde 42 artırdı ama yine de zararımız sıfırlanmadı" dedi.
Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, bir süre önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’ya Kızılay’ın bilançosunu gösterdi:
- Bildiğiniz gibi Kızılay bağışlarla ayakta duruyor. Devletten destek almıyor. 1 milyar liralık bütçemiz var. Geçen yıl devlete 89 milyon liralık sübvansiyon yaptık. Bu sübvansiyonu SGK üzerinden sağlamış durumdayız.
Sözlerini verilerle detaylandırdı:
- SGK, 9 yıldır Kızılay’dan aldığı kanın fiyatını artırmıyor. SGK’ya verdiğimiz kandan zarar ediyoruz. Bu da yıllık 89 milyon lirayı buluyor. Kınık, epey çaba sonrası Soylu ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yönetimini ikna etti:
- SGK, yaklaşık 1 ay önce Kızılay’dan aldığı kanın fiyatını yüzde 42 artırdı. Bu artış bile zararımızı sıfıra indirmiyor. Ancak, rakam epey küçülüyor. Kızılay Genel Başkanı, bu ayrıntıyı bana anlattıktan sonra, vatandaşın kafasında oluşan yanlış algıya değindi:
- Vatandaşımız kendisinden ücretsiz aldığımız kanı parayla sattığımızı düşünüyor ve bizi eleştiriyor. Oysa, kanı vatandaştan aldığımız şekliyle saklamıyoruz. Öncelikle 1 milyonda 1 duyarlılığı olan antikor testlerinden geçiriyoruz. Kanı stokta tutmanın bize bir maliyeti oluşuyor. Dolayısıyla aldığımız ücret tümüyle o masrafları karşılamaya dönük.
Yıllık 2.1 milyon ünite kan toplandığını kaydetti:
- Her 4 saniyede bir, 1 ünite kan temini söz konusu. Yıllık kan teminini 3.5 milyon üniteye çıkarmayı hedefliyoruz. Şu anda nüfusumuzun binde 4’ü kan bağışı yapıyor. Bunların yüzde 30’u düzenli bağışçılar arasında yer alıyor.
Düzenli kan bağışında şu ayrıntının altını çizdi:
- 18-65 yaş arası erkekler yılda 4 kez, kadınlar 3 kez kan bağışı yapabilir. Daha fazla vermek isteyen olsa da almayız.
Kan bağışının önemini şu örnekle bir kez daha ortaya koydu:
- Bir ünite kan, 3 kişiye “can” olabiliyor...
Sağlıklı bireylerin kan bağışını gündemde tutmaları için başka söze gerek var mı?
Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, Türkiye’nin kan plazması ürünleri ithalatına 1 milyar lira harcadığını anımsattı:
- Sağlık Bakanlığı ve SGK ile birlikte hazırlıklarını sürdürdüğümüz “Kan Plazma Fraksinasyonu Projesi” hayata geçirilecek. Biz plazmayı toplayacağız. SGK ihaleyi yapacak. Özel sektör de üretimi yapacak. Bu yatırım yabancı-yerli ortaklı olacak.
200-250 milyon Euro’luk yatırımın söz konusu olacağını kaydetti:
- Yatırımın adresi büyük olasılıkla İstanbul’da 3’üncü havalimanının yakınlarında seçilecek. 1 milyar liralık ithalat frenlenecek, yakın coğrafyaya ihracat söz konusu olabilecek.
Kerem Kınık, Kızılay’ın klasik eski tip çadır dönemini geride bırakmaya hazırlandığını belirtti:
- TÜBİTAK’ın desteklediği projeyle “nano çadır” üretimine başladık. Yeni çadır, daha hafif, yerden ısıtmalı ve anti bakteriyel. Enerjisini güneşten alıp aküde biriktirecek. Üretimde kullanılan hammadde geri dönüşüm özelliği taşıyor.
Yeni çadırı Avrupa Barınma Araştırmaları Enstitüsü’nün birinci seçtiğini vurguladı:
- Üretim Etimesgut ve Erzurum tesislerimizde gerçekleşiyor. 110 adetlik ilk parti “nano çadır”ı Lüksemburg’a ihraç ettik.
Gazze için Kurban Bayramı öncesi bir gemi daha gidecek
Kerem Kınık, İsrail’le anlaşma sonrası Gazze’ye gönderilen ilk gemide kişi başı 6 kiloya denk gelen un, yağ, şeker, pirinç gibi ürünler olduğunu anımsattı:
- Gemideki 11 bin tonluk gıda maddesi, 500 TIR’la Aşdod Limanı’ndan Gazze’ye taşındı. İkinci geminin Kurban Bayramı öncesi Aşdod Limanı’na ulaşması hedefleniyor. Her 2-3 ayda bir geminin gitmesi planlanıyor.
Gazze’de 10 milyon dolarlık yatırım yapacaklarını vurguladı:
- Bir afet deposu ve Filistin Kızılayı’nın hastanesini yapacağız.
Stoktaki kurban eti terör mağduruna gitti
KEREM Kınık, Kurban Bayramı’nda 2 milyon kurban kesildiğini vurguladı:
- 500 bine yakını vekaletle kesiliyor. Biz vekaletle ketiğimiz kurban etini kavurma ve kıyma konservesi yapıyoruz. Raf ömrü 1.5 yıl. Geçen yılki kurban etlerini Doğu ve Güney-doğu’daki terör mağduru 400 bin vatandaşımıza dağıttık.