Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından çadır satışıyla gündeme gelen Kızılay Başkanı Kerem Kınık, "Çadır satışından haberim yoktu, bana sorsalardı AHBAP'a göndermeyin derdim" ifadesini kullandı. Kızılay’ın da kendi iktisadi teşekkülü olan çadır şirketinden çadır satın aldığını kaydeden Kınık, “AFAD’ın alması gayet doğal” dedi. Muhalefet milletvekillerinin “Neden istifa etmediniz?” sorusuna Kınık, “Kızılay bir yönetim kurulu ile yönetilir. Genel başkanı istifa ettiği anda tüzüğümüz gereği Kızılay, iki ay içerisinde genel kurula gitmek zorundadır. Kızılay Genel Başkanı ile beraber yönetim kurulu istifası halinde idari anlamdaki işlemleri durur. Kaldı ki oluşacak tartışmalar sonucunda sahada 300 bin gönüllünün yönetilmesi kaotik bir duruma dönüşür” açıklamasını yaptı.
TBMM Deprem Araştırma Komisyonu, AKP Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu başkanlığında toplandı. Komisyon'da çadır satışına yönelik eleştirilerle ilgili konuşan Kınık, şunları söyledi:
“Çadır satışı AHBAP Derneği’ne 10 Şubat’ta yapılmış. Ne bundan AHBAP Derneği Başkanının ne de benim haberim vardı. Dolayısıyla yapılan işlem benim haberim olmadan yapıldı. Fakat, bizler faaliyet gösterirken yüce Meclisimizin çıkardığı mevzuatlara uymak zorundayız. Dolayısıyla bir cemiyetin iktisadi teşekkülü zarar edemez. Zarar ederse bu kurum zararı olarak bize sorumluluk olarak döneceği için iktisadi teşekküller olarak ben Kızılay Cemiyeti olarak kendi iktisadi teşekkülümden çadırı parayla alıyorum. AFAD'ın alması da gayet doğal. Biz Kızılayımızın çadır şirketi, AFAD’ın açmış olduğu ihaleye giriyor, imtiyazımız yok. İhalede en düşük fiyatı veriyor ve üretip satıyor. Kamuoyunda oluşan hassasiyeti saygıyla karşılıyorum. Ve bu konuyla alakalı kendi kendimizi de eleştirmek, hatalarımızı değerlendirmek ve varsa telafi etmek noktasında da özeleştiri yapıyoruz.
Ancak kamuoyundaki oluşan haklı itiraz veya vicdani birtakım yaralanma diyeceğimiz husus şu sebepten oluştu. Kızılay'a iştirak AHBAP Derneği’nin çadır almak için tedarik etmesi noktasında Kızılay Cemiyeti’ne dönmüş, Kızılay Cemiyeti’nin de satış ekibi bu çadırların AFAD’a teslim edileceği ve bölgeye gideceği için kaldı ki, bu çadırlar Uluslararası Göç Örgütü için üretilmiş ve depoda sevk edilmeyi bekliyor. AHBAP Derneği talep ettiğinde şirketten, AFAD’a teslim edeceğini düşündüğünden, şartlı bağış kaynağı olduğu için bu arkadaşlarımız bizle istişare etmemişler. Bana sorsalardı, genel müdürlüğümüze sorsalardı biz AHBAP’a göndermeyin, bizim lojistiğimiz var, biz bunu kendimiz götürürüz derdik. Ama sormamışlar.
Yani gerçek çarpıtıldığı için bir itiraz oluşmuştur. Dolayısıyla burada vatandaşın bağışıyla yapılmış bir çadır yoktur. Vatandaşa parayla satılan bir çadır yoktur. Bu çarpıtıldığı için kamuoyunda biz bir nefret objesine dönüştürülüp, günler boyunca dakikalar boyunca ekranlarda en mahremimize kadar ailemize kadar tehdit edilip farklı farklı tehditler de oluştuğu için bizde vatandaş, artık linç objesine dönüşmüş olan bu hadisede gerçeği de anlamak istemedi.
Kınık, muhalefet milletvekillerinin “Neden istifa etmediniz?” sorusu üzerine “Oluşacak tartışmalar sonucu sahada 300 bin gönüllünün yönetilmesi kaotik bir ortama dönüşür” dedi. Kınık, “Kızılay bir yönetim kurulu ile yönetilir. Genel başkanı istifa ettiği anda tüzüğümüz gereği Kızılay, iki ay içerisinde genel kurula gitmek zorundadır. Kızılay Genel Başkanı ile beraber yönetim kurulu istifası halinde idari anlamdaki işlemleri durur. Kaldı ki oluşacak tartışmalar sonucunda sahada 300 bin gönüllünün yönetilmesi kaotik bir duruma dönüşür” ifadesini kullandı.
Kınık, komisyonda milletvekillerinin, kendisinin milletvekili adayı olacağı iddiaları ile ilgili de, “Bu şerefli görevi sizlerin çok iyi götürdüğünüzü buna hiçbir hevesim olmadığını, 2004-2009 yılları arasında İstanbul’da İl Genel Meclisi üyeliği yaptım ama siyasetin bana göre olmadığını bilerek yerel yönetimlerde olsam da bir daha da dönmeyi düşünmüyorum” açıklamasını yaptı.
Milletvekillerine sunum da yapan Kınık, Kızılay’a ait çadır fabrikalarında bugüne kadar üretilen 36 bin 720 olmak üzere toplam 130 bin 271 çadırı deprem bölgesine sevk ettiklerini açıkladı. Çadır fabrikalarında günlük bin 200 çadır üretiminin yapıldığını da kaydeden Kınık, son iki yılda toplam 51 bin 480 çadırın AFAD’a teslim edildiğini belirtti.
Depremin ardından toplanan yardımlarla ilgili de bilgi veren Kınık, 101 ülkeden gelen yardımların ayni ve nakdi olmak üzere toplam 68 milyon 403 bin dolara ulaştığını belirtti. “Yaraları Birlikte Saralım” kampanyası kapsamında da Kızılay’a bir milyar 203 milyon 731 bin TL’si ayni, bir milyar 991 milyon 263 bin TL’si de nakdi olmak üzere toplam 3 milyar 194 milyon 995 bin TL’lik yardım toplandığını söyledi.
Kınık’ın verdiği bilgiye göre 15 Şubat akşamı tüm TV kanallarında yayınlanan “Türkiye Tek Yürek” kampanyası kapsamında Kızılay için 919 milyon 982 bin TL’lik yardım taahhüt edildi. Ancak, bugüne kadar taahhüt edilen tutarın yalnızca 565 milyon TL’lik kısmı kuruma aktarılırken, 354 milyon 982 bin TL’lik kısım ise halen bekleniyor.
Kınık, depremin ardından yurt içi ve yurt dışı olmak üzere toplam ayni ve nakdi bağış tutarının toplamının 6 milyar 57 milyon 210 bin TL’ye ulaştığını açıkladı.