Kızını ve kardeşini kaybeden öğretmen İzzettin Çevik: Barış dedik, bize bunu yaptılar

Kızını ve kardeşini kaybeden öğretmen İzzettin Çevik: Barış dedik, bize bunu yaptılar

Kızı Başak Sidar Çevik'in ve Nilgün Çevik'in hayatını kaybettiği, eşi Hatice Çevik'in yaralandığı Ankara katliamının sembol fotoğraflarından birinde yer alan öğretmen İzzettin Çevik "Kızım Atılım Üniversitesi 4. sınıfta okuyordu. Buluşma noktasında beklerken kızım yanımıza geldi. Sonra alana girdik. Birilerine güveniyorduk. Barış diyorduk, başka bir şey demiyorduk. Sadece barış... Onlar da Ankara’nın göbeğinde bizlere bunları yaptılar" diye konuştu.

Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'ye konuşan İzzettin Çevik, "Acımız çok büyük. Tek istediğim şey şimdi canlarımızı toprağa vermek. Eşim şu an hastanede tedavi altında, başka bir şey söylemek istemiyorum" dedi. 

Milliyet'ten Gökçer Tahincioğlu'nun sorularını yanıtlayan baba Çevik, "Konuşacak halde değilim. Sadece şunu söyleyebiliyorum; barışın bedeli bu kadar ağır ve bu kadar acı olmamalıydı" diye konuştu.

Mesut Hasan Benli'nin Hürriyet'in bugünkü (12 Ekim 2015) nüshasında yayımlanan haberi şöyle:

Şanlıurfa’da öğretmen olarak görev yapan İzzettin Çevik ise patlamadan sonra kanlar içinde eşine sarıldığı fotoğrafla Hürriyet’in de birinci sayfasındaydı.

Ankara’daki mitinge eşi Hatice Çevik ve kızkardeşi Nilgün Çevik’le birlikte gitmişti. Lise ve ortakokulda okuyan iki çocuğu ise Şanlıurfa’da kalmıştı. Atılım Üniversitesi İnşaat Fakültesi son sınıfta okuyan kızı Başak Sidar Çevik’in de yanlarına gelmesiyle birlikte Ankara Garı önündeki beklemeye başlamışlardı. Şiddetli patlama hemen yanlarında meydana geldi. Patlamaya en yakın noktada kızı Başak Sidar ile kızkardeşi Nilgün Çevik vardı. Her ikisi de hayatını kaybetti. Yanındaki eşi Hatice Çevik gözünden yaralandı. Kendisi canlı bomba saldırısından ufak tefek yaralarla kurtuldu.

İlk olarak eşi Hatice Çevik’e sarıldı. İşte o an çekilen fotoğraf karesi, dehşetin görüntüsü olarak hafızalara kazındı.

İzzettin Çevik, dün kızı Başak Sidar ve kız kardeşi Nilgün’ü toprağa vermek için Ankara’dan yola çıkarken Suruç yolunda Hürriyet’e o anları anlattı. Üzüntüden konuşmakta zorlanan öğretmen İzzettin Çevik’in ağzından şu cümleler çıkabildi:

“Kızım Atılım Üniversitesi 4. sınıfta okuyordu. Buluşma noktasında beklerken kızım yanımıza geldi. Sonra alana girdik. Birilerine güveniyorduk. Barış diyorduk, başka bir şey demiyorduk. Sadece barış... Onlar da Ankara’nın göbeğinde bizlere bunları yaptılar. Acımız çok büyük. Tek istediğim şey şimdi canlarımızı toprağa vermek. Eşim şu an hastanede tedavi altında, başka bir şey söylemek istemiyorum.”