KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, İsviçre/Mont Pèlerin'de gerçekleştirilen yoğunlaştırılmış müzakerelerin sonuçsuz kalmasının ardından yaptığı açıklamada ‘Ne yazık ki muhataplarımız beşli toplantıda, Kıbrıs Türk tarafının müzakere gücünü sıfırlama gayretini ortaya koydu' dedi.
ANKA Haber Ajansı'nda yer alan habere göre, Akıncı, Kıbrıs’ta düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. “Temenni ettim ki Rum tarafı bizim attığımız adıma denk bir adımla bize karşılık versin ve süreç daha ileri bir noktaya geçsin” diyen Akıncı, Mont Pèlerin görüşmelerinden neden başarılı sonuç alınamadığı ve beşli konferansa geçilemediği sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Ne yazık ki muhataplarımız beşli toplantıda, aynı zaman dilimi içerisinde, aynı mekanda ancak farklı masalarda yapılacak müzakerelerde son şeklinin verileceği konulardan birisi olan toprağı daha işin başında kendi lehlerine sonuçlandırma ve Kıbrıs Türk tarafının müzakere gücünü sıfırlama gayretini ortaya koydular. Beşli konferansta müzakere edilecek bir başlangıç haritası yerine ısrarlı oldukları dönecek kişi rakamlarıyla neredeyse toprak düzenlemesini tamamen kendi arzuları çerçevesinde bitirebileceklerini planladılar. Benzeri tavrı Yunanistan’dan da gördük güvenlik garanti bağlamında. Onlar da şöyle bir tavır sergilediler en başta. Dediler ki ‘Bunların iptali için ancak biz toplantıya gideriz askerin tamamen çekileceği bir konuyu ancak görüşmeye gideriz’ yani daha görüşmeye gitmeden o görüşmede murat ettikleri sonucu işin başında almayı hedeflediler. Böylesi ön koşullar söz konusu oldu ve bu son toplantıda, iki gün geçirdiğimiz Mont Pèlerin’in birinci günü tamamen bu konularla gitti çünkü biz eğer toprakta kriterlerde uzlaşıp harita koyma noktasına geldiğimiz an beşli konferansın modalitelerini ve tarihlerini saptayacaktık.
Dolayısıyla tarihler de konuşuldu. Mesela 17-18-19 Aralık’ta bunların yapılabileceği şeklinde konuşmalar geçti toplantılarımızda. Ancak Yunanistan’ın da gelmesi gereken bu toplantıya ön şartla geleceğinin açıklanmış olması orada çeşitli temaslara vesile oldu. BM yetkilisi olarak Sayın Eide gerek Yunanistan’la gerek Türkiye’yle birkaç kez telefon temaslarında bulundu. Türkiye’den böyle bir konferans olursa katılacağı mesajını aldı. Nihayet uzun tartışmalardan sonra Sayın Tsipras’ın Türkiye’yle de temaslarını önceden yapması ve ön şartsız olarak böyle bir konferansa gelebileceği şeklinde BM bizi temin etti bu toplantılarda ve günün sonunda o konu aydınlığa kavuştu ertesi günkü çalışmalara böyle başlayabildik. Siz yaparsınız çalışmalarınızı, haritalarınızı da ortaya koyarsınız, beşlinin tarihi de belli olur ama onun önemli bir parçası olan bir ülke ‘Ben buna gelmem, bu olursa ancak gelirim’ noktasında kalırsa o zaman öylesi bir toplantının gerçekleşme şansı da ortadan kalkar.”