Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde Gümrük Dairesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile akaryakıt fiyatlarında ortaya çıkan fiyat farkı nedeniyle sınır kapılarında önlem almaya başladı. KKTC'den akaryakıt alanların tespit edilip, gerekli cezaların kesilmesi istendi. Rumların bu adımına KKTC'den ardı ardına tepki geldi. KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Rumların akaryakıt engellemesi uygulamasının iki toplumun ilişkilerini zedeleyeceğini söyledi, "Bu despotik bir uygulama" dedi. KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay da karşı önlemler alınacağını belirtti.
Rum yönetiminin KKTC'den akaryakıt alanlara ceza getiren uygulamasına, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu tepki gösterdi. Rum yönetiminin, Kıbrıslı Türklerle güven ortamının oluşması için ortaya konan Güven Yaratıcı Önlemler'de de bir adım atmadığına dikkat çeken Burcu, "Güney'e geçen Kıbrıslı Türklerin zaman zaman saldırıya uğradıkları üzücü ama bilinen bir gerçekliktir. Bu gibi üzücü ve kabul edilemez olayların engellenmesi, faillerinin yakalanması ve mağduriyetlerin giderilmesi yönünde sürekli uyarıcı olduk. Rum tarafı işbirliği ve güven ortamının geliştirilmesine bugüne kadar maalesef duyarlı yaklaşmamıştır" dedi. Güney Kıbrıs'ın olumsuz tutumları yetmezmiş gibi polisiye tedbirlerle KKTC'den akaryakıt alacak olanları cezalandıracağının kamuoyuna yansıdığını belirten Barış Burcu şunları kaydetti: "İki taraf arasındaki ticareti geliştirmeyi öngören Yeşil Hat Tüzüğü'nün etkin kullanımını her zaman binbir bahaneyle engellemeye çalışan Rum tarafı, alınacağı söylenen bu yeni polisiye tedbirlerle tüketicileri Kuzey'den alışveriş yapmamaları yönünde resmen tehdit etmektedir. Bu kabul edilemez bir durumdur. Güney'deki akaryakıt fiyatları bize göre daha ucuz olduğu zamanlarda Kıbrıs Türk tarafı olarak biz hiçbir zaman Rum tarafının yaptığı gibi polisiye tedbirlerle tüketicilerimizi tehdit altına almadık. Tercihlerinde özgür bıraktık. Rum tarafının sergilediği bu kabul edilemez anlayış ve despotik tutum, iki toplum arasında çok ihtiyaç duyulan iyi ilişkilerin ve güvenin gelişmesine yardımcı olmamaktadır."
KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay da Rumların Kıbrıs'ta güven tesis edilmesi ihtiyacının tam tersi adımlar attığını, ilişkilere zarar verdiğini ifade etti. Özersay, bu gibi adımların, Kıbrıs'ta Türkleri bu veya başka konularda tedbir almaya mecbur bıraktığını söyledi. Özersay, Rumların Türkler aleyhine attığı bazı adımları şöyle sıraladı: 1- Kuzey'den mozaikler Güney'e satılıp bir okulda kullanılmaya başladığında önce 'Türk mozaiklerini okula döşeyemezsiniz' tepkisi gelmiş, ardındansa 'Mozaikler standartların altında olduğu için olmaz, yoksa Türk tarafından geldiği için değil' denilmişti. 2- Güney'den Kuzey'e turistler Kıbrıslı Rumların otobüsleri tarafından taşınırken, Kıbrıslı Türklerin otobüsleriyle yolcuları Güney'e götürmelerine izin vermediklerinde de bizim taraftaki otobüslerin 'standartların altında' olduğunu ileri sürerek 'Yoksa derdimiz size ekonomik getirisini önlemek değil' denilmişti ve hâlâ da deniliyor. 3- Kuzey'e bizim otellerimize turist olarak Larnaka'dan gelmek isteyen bazı üçüncü ülke vatandaşlarına izin vermeyerek, hatta havalimanından geri göndererek yapmaya çalıştıkları yıldırmayı ve vermeye çalıştıkları ekonomik zararı yabancı diplomatlar ve BM nezdinde gündeme taşıdığımızda 'Gelen kişilerden bazılarını aslında turist olmadıklarını tespit ettik de o nedenle geri gönderdik' diyorlar. Ülkemize Larnaka Havalimanı üzerinden gelecek turistlerin de adeta 'standartların altında' olduğu gibi bir bahanenin arkasına saklanıyorlar.