Kobani Davası | Ahmet Türk: 12 Eylül’ü yaşadım, aynı hukuksuzlukla karşı karşıyayız

Kobani Davası | Ahmet Türk: 12 Eylül’ü yaşadım, aynı hukuksuzlukla karşı karşıyayız

Eski HDP milletvekili ve eski Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk, SEGBİS ile katıldığı Kobani Davası’nın 8'inci duruşmasında “12 Eylül'ü yaşadım. Ama aradan 50 yıl geçmesine rağmen bugün aynı hukuksuzlukla karşı karşıyayız” dedi.

Eski HDP  Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 108 sanıklı Kobani Davası’nın 8’inci duruşması, Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülmeye başladı.

Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına, avukatların yanı sıra HDP Ankara il ve ilçe yönetici ve üyeleri ile yargılanan siyasetçilerin aileleri katıldı.   

Sincan Cezaevi’nde tutuklu yargılanan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, eski HDP  Sözcüsü Günay Kubilay duruşmaya katılmadı. Farklı cezaevlerinde tutulan siyasetçiler ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Önceki celsede, hakkında zorla getirilme kararı çıkarılan yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk de duruşmaya Mardin’den SEGBİS ile katıldı.  

“Aynı hukuksuzlukla karşı karşıyayız”

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre Mardin’den SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlanan Ahmet Türk söz aldı. Geçirdiği ameliyat nedeniyle dosyayı inceleyemediğini ifade eden Türk, yaşadıkları süreçlerdeki hukuksuzluklara dikkat çekti. Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyımın da hukuksuzluğuna işaret eden Türk, “Bu süreçlerde hukuksuzluklarla karşılaştık. 12 Eylül'ü yaşadım. Ama aradan 50 yıl geçmesine rağmen bugün aynı hukuksuzlukla karşı karşıyayız. Eğer mümkünse bir süre sonra savunmayı Ankara’da yapmak üzere ek süre talep ediyorum” dedi. 

Mahkeme başkanı, Türk’ün sağlık sorunları nedeniyle savunma için ek süre talebini kabul ederek, kendisine tanınacak ek sürenin duruşma periyodu bitiminde avukatına tebliğ edilmesine ve sağlık durumu nedeniyle bu periyottaki duruşmalardan bağışık tutulmasına karar verdi.

Ardından duruşmaya bir buçuk saat ara verildi.

Ata: Biz o 50 yılın her saatini dinlemek isteriz

Duruşmaya verilen aranın ardından salonda hazır bulunan Ayla Akat Ata, Ahmet Türk’e selam vererek, “Ahmet başkan öncelikle geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Burada 50 yıldır yargılandığınızdan bahsettiniz, biz o 50 yılın her saatini dinlemek isteriz. O kadar sağlıklı ömür diliyorum. Hepimize geçmiş olsun” dedi.

"İtirazlar tutanağa geçirilmedi" 

Duruşmada söz alan avukat Ali Bozan, kimi itiraz dilekçelerinin ve taleplerinin tutanaklara işlemediğini ifade ederek, “Mahkeme ara kararında bizim yargılamayı uzatmaya yönelik tutum geliştirdiğimizi ve protesto ettiğimizi tutanaklara geçti. Buna dönük ara kararlar oluşmuşsa da bunlar doğru ara kararlar değildir" dedi.

Cezaevindeki koşullarında düzelmediğini dile getiren Bozan, duruşma periyotlarıyla ilgili taleplerini yineledi: “Bir önceki mahkeme başkanı görevden alınmadan önce eleştirsek, itiraz etsek de bir şekilde yargılama faaliyeti ve duruşma devam ediyordu. Ne zaman mahkeme başkanı HSK kararıyla görevden alındı ve değişti, birdenbire çok katı ve sert bir şekilde 2 hafta duruşma 1 hafta ara verilecek şekilde periyot belirlendi. Bu duruşma periyodunda bir sonraki duruşma periyoduna dair karar veriyorsunuz. Duruşma bittikten sonra en basit dava dosyamıza dair duruşma günü belirlenirken mahkeme başkanları, duruşma günü ve saatinin bize uygun olmadığı durumda talep ettiğimiz günlere göre duruşma saatlerini ayarlıyordu. Bu sebeple mahkeme heyetinin tüm yargılama periyoduyla ilgili şimdiden tarih belirlemesi kabul edilemez. Üç duruşma periyodunda bu periyotta ısrar ediyorsunuz. Bu üç duruşma aralığında hangi yargılama faaliyetini yürütebildiniz? 5 dakikalık süreçlerde bomboş mahkeme salonunda duruşma yapmak zorunda kaldınız. Bu konuda savunma hakkının taleplerini göz ardı etmeyip diyaloğa girseydi, sorunların bir kısmı çözülmüş, müvekkillerimizden bazıları savunma yapmak için hazır olacaktı. Bunun sebebi mahkemenin katı ve sert tutumudur.”

Ardından söz alan Meryem Adıbelli’nin avukatı Mustafa Kemal Baran, SEGBİS çözümünün yanlış yapıldığına dikkat çekti. Yanlış çözülen kayıtların tutukluluk devam gerekçesi yapıldığını ifade eden Baran, Kürtçeye hakim bilirkişinin tercümesiyle tutanakların düzenlenmesini talep etti. Mahkeme başkanı tutuksuz yargılanan Ahmet Türk ile tutuklu yargılanan kadın hakları aktivisti Aynur Aşan’a yönelik iddianamede yer alan suçlamaları okudu.