Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 108 isim hakkında açılan Kobani Davası’nın 9’uncu duruşmasında, birçok müşteki şikayetçi olmadıklarını belirtti.
Duruşma, verilen bir günlük aranın ardından 7’nci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü duruşma salonunda devam etti. Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına HDP MYK üyeleri, milletvekilleri, HDP Ankara İl Örgütü üye ve yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda avukat katıldı. Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, diğer cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Bir kısım siyasetçiler ise mazeret bildirerek katılmadı.
Tarsus 3 No’lu T Tipi Cezaevinde bulunan müşteki Mustafa Akbulut, 2014-15 yıllarında Kobani olayları sırasında İpek Yolu’na kum döküldüğünü, buna karşın müdahale etmeye gittiklerini belirtti. Akbulut, “Ancak sağ tarafından bize molotofla müdahale yapıldı. Ankara’da 10 yıl görev yaptım. Belediyenin aracını gördüm ve bize yardım etmeye geldiklerini gördüm ama yanılmışım. Silopi Belediyesi’nin yazılı olduğu araç bizim aracımıza ateş açtı. Ölümden döndük. Bir polis olarak cezaevinde kalıyorum, Ben FETÖ’den dolayı ceza aldım, fakat kimse bana terörist gözüyle bakmasın. Bu vatan hepimizin. Önyargılardan uzak bir şekilde doğru bir karar verileceğine inanıyorum. Burada FETÖ’den yargılandığım için ayrıntılı konuşuyorum. Ben Habur sınır kapısında çalışırken Kobani sınırından gelen cenazeleri gördüm. Orada HDP’liler de vardı” diye konuştu.
Akbulut, "Ben orada yaralandım ve raporum var, ancak devletime herhangi bir dava açmadım. Suçsuzluğumla ilgili AYM’ye de başvurdum” ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanının, “Sanıklardan şikayetçi misiniz? Kamu davasına katılmak istiyor musunuz?” sorularına, “Sanıkları tanımıyorum ama eğer devlet karşıtlarıysa şikayetçiyim ve katılmak istiyorum” diye cevap verdi.
Ardından söz alan müşteki Melik Doğan’ın, “Şu anda neden burada olduğunu bilmiyorum” ifadeleri dikkat çekerken, mahkeme başkanının “Şikayetçi misiniz?” sorusuna “Kimseyi tanımadığım için şikayetçi değilim” dedi.
Doğan’ın ifadeleri sonrası söz alan diğer müşteki Serdar İdim, olaylarda yaralandığını ve ölümden döndüğünü hatırlattı. İdim, “Ancak yüzleri kapalı olduğu için kimseyi tanımıyorum” dedi. Daha öncesinde hiç ifadesinin alınmadığını belirten İdim, "İlk defa siz çağırdınız ve sordunuz, çok şaşırdım. Kimseden şikayetçi değilim” diye ifade etti. İdim’in bulunduğu SEGBİS odasında kamera önünde Türk bayrağı olması dikkat çekti.
Son olarak ifade veren müşteki Kadir Azman ise, “Oradaki şahısları tanımıyorum, mermilerin nereden geldiğini bilmiyorum. Bu nedenle kimseden şikayetçi değilim” ifadelerini kullandı.
Müşteki ifadelerinin ardından söz alan Ayla Akat Ata, CMK gereği sorgu süreci bitmeden müşteki ifadelerine geçilmesinin olağanüstü bir durum olduğunu aktardı. Ata, “Müştekileri dinlemeye başladınız ama bunun takvimini bile vermediniz, karar verdiniz ama bize söz bile vermediniz. Eğer hukuksuz bir biçimde müşteki dinlemeye devam edecekseniz, o takvimi bizimle paylaşın, çünkü bir sonraki oturumda ben savunma yapacağım. Ellerimizde müşteki beyanlarına ilişkin yeterli veri yok” şeklinde konuştu.
Tarsus 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde bulunan hükümlü müşteki Bayram Güven, Tarsus’taki dükkânının zarar gördüğünü ve olay esnasında şehir dışında olduğunu ifade ederek, “4-5 Ekim’de yaşanan olaylarla ilgili dava açmıştım. Deliller dava dosyasında bulunuyor. Şikayetçiyim ama devletin adaleti konusunda çelişkiliyim. Dükkanım yandı ve devlet bana sadece 10 bin lira verdi. Nereye başvuracağımı bilmiyorum. Dükkanımı yakan kişileri tanımıyorum” diye konuştu. Mahkeme başkanı Bayram’a olayla ilgili herhangi bir dava açılıp, açılmadığını sordu. Müşteki Bayram ise savcılığa ifade verdiğini ancak kimin yaptığının tespit edilmediğini belirtti. Bayram, “Dükkanı kimin yaktığını bilmiyorum fakat şikayetçi olarak davaya katılma talebinde bulunuyorum” dedi.
“Kimden şikayetçisiniz?” diye soran avukat Maviş Aydın’a yönelik Güven, “Listede okunan tüm isimleri biliyorum. Olaydakilerin yüzleri kapalıydı, ben tespit edemeyebilirim fakat devlet tespit edebilir. Orada olmasalar da listedeki isimlerden şikayetçi olmak istiyorum. Bütün HDP yöneticilerden şikayetçiyim, çünkü bu olayları HDP’liler tasarlıyor” iddiasında bulundu.
Avukat Mahsuni Karaman, müşteki Bayram Güven’e, hangi suçtan hükümlü olduğunu sordu. Güven’in cevap vermek istememesinin ardından Karaman, “Cinsel suçlardan hükümlü olduğunu neden söylemiyorsun” diye karşılık verdi.
Aydın E Tipi Cezaevi’nden bağlanan hükümlü müşteki İbrahim Anmak ise iş yerinde oluşan zararların karşılandığını ifade ederek, kimseden şikayetçi olmadığını söyledi. Isparta E Tipi Cezaevi’nde bulunan müşteki Ayhan Özel, “Ben aracıma kimin zarar verdiğini görmedim. Daha önce bu konuyla ilgili bir yargılama yapılmadı. Davaya katılmak istiyorum ve aracıma saldıranlardan şikayetçiyim” dedi. Özel, orada bulunan siyasetçilerden ise şikayetçi olmadığını söyledi.
Denizli T Tipi Cezaevi’nde hükümlü olarak bulunan bir diğer müşteki Abdullah Ergen, yüzü kapalı kişiler tarafından atılan taşlar yüzünden yaralandığını ancak eylemcilerin tespit edilememesi nedeniyle listede yer alan isimlerden şikayetçi olmadığını belirtti.
Son olarak ifadesi alınan Diyarbakır D Tipi Cezaevinde bulunan tutuklu müşteki Azmi Saka da iş yerinde oluşan maddi zararlara dair şikayetçi olmadı.
Müştekilerin ifadelerinin ardından söz almak istediğini belirten müşteki Bayram Güven, Ayla Akat Ata’nın konuşmalarından sonra pişmanlık yaşadığını belirterek şikayetinden vazgeçtiğini söyledi. Güven, “Verdiğim ifadeyle suçsuz insanların ceza almasını istemem” dedi.