Kocaeli Barış Platformu: Siyasi iktidar kullandığı hoyrat dili bırakmalı

Kocaeli Barış Platformu: Siyasi iktidar kullandığı hoyrat dili bırakmalı

Kocaeli Barış Platformu’ndan son dönemde yaşanan siyasi ve toplumsal gelişmelerle ilgili olarak yapılan açıklamada, “Toplumun her kesimini itidale, empatiye, adalete ve barışa çağırıyoruz. Siyasi iktidarın temsilcisinin kullandığı hoyrat dili terk etmeye ve Alevi yurttaşlarımızı kucaklamaya davet ediyoruz” denildi.

Açıklamada, “Siyasi düşünceler üzerinden yapılan hesapların geçici çıkarının kalıcı bir barış ortamını ne kadar zedelediğini  görmeye davet ediyoruz. Toplumun her kesimi tansiyonu düşürmekle görevli olmakla beraber siyasi iktidar bunu yapmaya en başta mükellef olandır” görüşüne yer verildi.

Kocaeli Barış Platformu, son dönemde yaşanan siyasi ve toplumsal gelişmelerle ilgili bir açıklama yaptı.

Sivil Toplum Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısına Özgür Eğitim-Sen temsilcisi Yusuf Aygün, MAZLUMDER Kocaeli şube başkanı Medine Küçük, İsmail Lüleci, Ömer BudakFidan Çetin katıldı. Basın açıklamasını Kocaeli Barış Platformu sözcüsü Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu okudu.

Gergerlioğlu’nun yaptığı basın açıklamasının tam metni şöyle:

Bugünlerde artan kamplaşma ve  kutuplaşma vicdan sahibi her insanı üzüyor. Toplumsal barış için büyük fırsatların, büyük kucaklaşmaların önünün açılabileceği bir ortamdan hızla toplumun kutuplara çekildiği, şiddetin normalleşmeye doğru evirildiğini büyük bir üzüntüyle izliyoruz

Kullanılan siyasi dilin kendi taraftarını yanına çekmesi ve farklı bildiğini ötekileştirmesinden dolayı  toplumsal barış adına kaygılıyız. Bu yönelişin en çok Alevi yurttaşlarımızı yaraladığını, dışladığını ötekileştirdiğini  görmemek  mümkün değil.  Yıllardır eşit yurttaş olmadığını hisseden Alevi toplumu son zamanlarda gelişen olaylarda yaşanan can kayıpları ve  ötekileştirici dilin etkisiyle  gergin bir ruh haline  mahkum edilmiştir. Her toplumsal olayda artan polis şiddeti ve hak ihlalleri insanların ciddi bir kaos ortamında savunmasız yaşadıklarına dair inancı güçlendiriyor.

Olaylar sonucu oluşan can kayıplarının sorumluları ya bulunmuyor ya da bulunsa da cezasız kalıyor. Bu durum adil olması gereken yargıya güveni sarsıyor. Yasal düzenlemelerle korunan sorumluların cezasız kalması umutsuzluğu, öfkeyi arttırıyor. Kocaeli Barış Platformu her yaralı anne, baba ve yakını  için mazlumun yanındadır.

Bu topraklarda barış adil ve hakkaniyetli olmalıdır. Çoğunluğun sorgusuz sualsiz hakimiyeti ve dayatması kendisini azınlık bilenlerin üzerinde bir hakimiyet oluşturabilir ama bu  toplumsal huzursuzluğu tetikler. Mezhebi yaraları iyileştirme yerine gönülleri inciten bir dil tercih edildiğinde yapay sözlerin  artık onarıcı bir işlevi kalmaz. Haksızlığa güçsüz de  olsanız güçlü de olsanız her zaman karşı çıkmalısınız.

Alevilerin inancını nasıl yaşayacağı, yaşamı nasıl yorumladığı yalnızca Alevi toplum ve kurumlarını ilgilendirecek bir durumdur. Aleviliğin inanç mı kültür mü olduğu üzerinde spekülasyon yürütmeyi asla kabul etmiyoruz. Aleviler de diğer tüm inanç grupları gibi inançlarını özgürce yaşama hakkına sahiptir. Hiç kimse Alevileri inançları, mezhepleri ve düşünceleri nedeniyle ötekileştiremez, dışlayamaz.

Toplumun her kesimini itidale, empatiye, adalete ve barışa çağırıyoruz. Siyasi iktidarın temsilcisinin kullandığı hoyrat dili terk etmeye ve Alevi yurttaşlarımızı kucaklamaya davet ediyoruz. Siyasi düşünceler üzerinden  yapılan hesapların geçici çıkarının kalıcı bir barış ortamını ne kadar zedelediğini  görmeye davet ediyoruz. Toplumun her kesimi tansiyonu düşürmekle görevli olmakla beraber siyasi iktidar bunu yapmaya en başta mükellef olandır.

Alevi yurttaşlarımızın olgun bir anlayışla kutuplaştırma siyasetini kabul etmeyeceğine inanıyoruz. Toplumsal barışı isteyen ve her kesimden   temsilcisi olan Kocaeli Barış Platformu adına Alevi yurttaşlarımızdan  tepkisel reflekslerden uzak  barışı kucaklayan bir anlayışı devam ettirmelerini diliyoruz. Toplumun her kesimini Alevi yurttaşlarımızın hissettiği ruh haline empati yapmasını istiyoruz.

Kocaeli Barış Platformu, her türlü ayrımcılığa karşı toplumsal hatırlatmalarda bulunmayı ve elinden gelen her türlü sivil toplum aktivitesiyle barışı kuvvetlendirmeye söz vermektedir.