İzmir Mavişehir’de açık spor alanı olarak görünen 115 dönümlük iki ayrı araziye Bakanlıktan imar izninin çıkmasına Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu tepki gösterdi. Sosyal medyada ‘Yazıktır bu kente’ diyerek tepkisini gösteren Kocaoğlu, “Biz İzmir’in yaşanacak bir kent olmasını istiyoruz. Rant peşinde değiliz. Dünyanın en güzel kenti İstanbul’un düştüğü duruma İzmir’i düşürmek istemiyoruz”dedi.
Hürriyet'te yer alan habere göre, son günlerde ‘Yaşanacak Şehir’ sloganı ve aldığı göç ile konuşulan İzmir’de en büyük korku İstanbul’a benzemek. Bu konuda büyük mücadele verdiği bilinen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu yaşanan bir gelişme sosyal medyada isyan ettirdi. “Mavişehir’de açık spor alanı olarak ayırdığımız 115 dönümlük iki arazi için imar çalışması geldi dün Bakanlıktan. Yazıktır bu kente” paylaşımıyla gündeme gelen Kocaoğlu hemen arkasından da Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan Mavişehir’de imar planında spor alanı olan ve TOKİ’nin 2011 yılında sattığı 100 ve 15 dönümlük iki arsayı imara açacak plan çalışması geldiğini açıkladı. Kocaoğlu bu gelişmeler üzerine Hürriyet’e tepkisine neden olan gelişmeleri anlattı:
İstanbul giderek kötü bir görünüme bürünüyor. Ne hale geldiğini giden görüyor. Biz İzmir’in kalkınmasını, İzmir’in yaşanacak bir kent olmasını istiyoruz. Kent rantı peşinde değiliz. Kamu arsasını satma peşinde değiliz. Yani kenti satma peşinde değiliz. Dünyanın en güzel kenti İstanbul’un düştüğü duruma İzmir’i düşürmek istemiyoruz. Mavişehir yoğunluğun çok yüksek olduğu bir bölge. Bu yoğunluğun karşılığında sosyal donatı alanları kamuya terk edilmelidir. Bu iki alan yıllar önce Hazine’den TOKİ’ye geçmiş. TOKİ ile 2004-2005 yılında Mavişehir bölgesinde birlikte plan çalışması yaptık. Kamuya ait olduğu için alanda ciddi yoğunluk artışı olduğu kabul edildi. Ama TOKİ plan karşılığında kamuya terk edilmesi gereken, belediyenin de yürürlükteki planlarda spor alanı olarak gösterdiği yerleri 7-8 sene önce sattı. İkisinin de mülkiyeti özel şahıslara geçti. Kamuya ait alanlarken, spor alanıyken TOKİ bunu vatandaşa satıyor. Sahipleri bize geldiler, gittiler. Plan değişikliği ve bu alanların imara açılmasını istediler. ‘Bizim böyle bir plan anlayışımız yoktur. Biz bunu böyle planlayamayız’ dedik. ‘E ne olacak’ dediler. Mağdur olduklarını söylediler. ‘Gidin onlara sorun. Siz aldığınızda buraların spor alanı olduğunu biliyordunuz’ dedik. Belediye meclisi de benzer yanıtı verdi.”
Geçen hafta karşılarına Çevre Bakanlığı’na İller Bankası aracılığı ile sunulmuş bir planın çıktığını söyleyen Kocaoğlu, “Bizim planlama ilkelerimize uymadığı için reddettiğimiz planlar Çevre Bakanlığı’ndan bir şekilde geçiriliyor. İller Bankası’nın kendisine ait parsellerde plan yapma yetkisi var. Yani İller Bankası’na plan yapma hakkı doğuyor. Mayıs ayında vatandaş gidip arsaların dörtte birini İller Bankası’na satmış. Baktığımızda karşımıza böyle bir tapu kaydı çıktı. İmar çıkmış. Ve biz bundan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bizden görüş sorunca haberdar olduk. Çevre Bakanlığı’na plan sunulmuş. Böyle bir şey olamaz. Yargıya gideceğiz. Baktığımızda karma kullanımlı Ticaret Konut Alanı’na (TİCK) çevirme istiyorlar. Bir kısmı da özel okul, park, sağlık ve ibadethane olarak görülüyor” dedi.
İller Bankası’na satışı da eleştiren Aziz Kocaoğlu, planın kendi belediyecilik anlayışına uygun olmadığını vurguladı. Kocaoğlu şöyle devam etti: “Bize Çevre Bakanlığı görüşümüzü sordu ve bir plan geldi. Bu plan bizce uygun değil. İşin can alıcı noktası her iki arsa sahibi İller Bankası’na yüzde 25’ini satmış. Ne amaçla satıldı? İller Bankası belediye bankasıdır bir anlamda. Tamamen belediyelerin paylarından kesilen sermayesi var. Bu tür işlere bakacağına, belediyelere altyapı için finans sağlasın. Bu kaynağı belediyelere kullandırmak yerine, belediyelerin altyapı, metro, tramvay gibi projelerine kredi çıkarmak yerine imar çıkarılacak bir arsayı parayla satın almasının hiçbir tutarlılığı yoktur.”
“Biz her boş gördüğümüz yere bina mı yapacağız?” diyen Kocaoğlu şunları söyledi: “ Bu şehircilikle ilgisi olmayan, kentleri yaşanmaz hale getiren bir uygulama. Böyle bir şey olamaz. Birisinin. Bir yetkilinin kalkıp kamuoyuna ‘Şöyle bir kamu yararı vardır’ diye duyurması, açıklama yapması lazım. Aynı uygulamanın yüzde 1’ini İzmir Büyükşehir Belediyesi yapsa ne olur? Nasıl bir suç tespiti yapılır? Nasıl yargılanır? Böyle bir uygulamaya hangi cepheden bakarsanız bakın doğru bulmadığımızın altını çizmek istiyoruz. Benim imar hakkım, planlama hakkım yeniyor. İstanbul gibi dünyanın en güzel şehrini yanlış imar uygulamalarıyla ne hale geldi. İzmir İstanbul’a benzemesin. Kenti yaşanmaz hale getirmeyelim. Kentler yaşamak içindir.”
Aziz Kocaoğlu, Mavişehir’in dışında başka örnekler de gösterdi. Çevre yolu tünellerine gelmeden üst kesimde yer alan 100 dönümlük arazi için Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’yle olan geçmişteki tartışmayı da hatırlatan Kocaoğlu, “Karayolları arazisi üzerine tünel girişine AVM yapılıyor. Aynı şekilde benzinlik AVM yapmak ne kadar doğru. Tapulu 100 dönüm arazimiz vardı. Burasının mera olduğu söylendi. Mera ve 180 bin ot bedelini ödeyip mera alanının kaldırılmasını istedik. ‘Burası meradır, Milli Emlak’a geçmelidir’ denilerek mahkeme kararıyla elimizden alındı, buharlaştı. Şimdi mera dedikleri bizim araziye, Bornova’da yerini sattıkları Karayolları Bölge Müdürlüğü için bina ve lojman yapmak istiyorlar. Aynı Karayolları, çevre yolunun kenarında kamulaştırılan arazilerde AVM yapıyor. Peki nerede yapıyor bu tesisleri? Üçkuyular merkeze 2 km mesafede, Bayraklı’da tünele girmeden yapıyor. Yazıktır bu kente...Çok güzel bir memleketimiz, çok da güzel insanlarımız var. Bu toprak, bu doğa, bu memleket, bu insanlar bunu hak etmiyor “ açıkmasını yaptı.