Kod 29 nedir, uygulamaya karşı eylemler neden yayılıyor?

Kod 29 nedir, uygulamaya karşı eylemler neden yayılıyor?

Türkiye'de pandemi sürecinde işten çıkarmalar yasaklandı. Geçtiğimiz günlerde bu yasak, 17 Mayıs tarihine kadar uzatıldı.

İşverenler açısından bu yasağın tek istisnası ise Kod 29.

Bu kapsamda işveren, işçilerin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymadığı gerekçesiyle işten çıkarmaya başvurabiliyor.

Bu gerekçeyle işten çıkarmalar artarken, buna karşı Türkiye'nin farklı yerlerindeki işyerlerinde işçiler, eylem düzenleniyor.

Sendikalar, bazı işverenlerin pandemide Kod 29'u suistimal ettiğini öne sürerek eleştiriyor.

Kod 29 nedir?

Türk iş yasalarına işveren, iş akdini feshettiği işçiler için Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirim yapıyor.

Bunu yaparken işçiyi hangi gerekçe ile işten çıkardığını bir kod numarasıyla işaretliyor.

29 numaralı kod da bu kodlardan biri.

29 kodu, "İşveren tarafından ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış nedeni ile iş akdinin feshi" anlamına geliyor.

Bir işverenin, işçisini bu kod ile işten çıkarabilmesi için 4857 İş Kanunu'nun ilgili bendi kapsamındaki fiillerden birini işlemesi gerekiyor.

Kod 29'la işten çıkarılmanın sonuçları neler?

Kod 29 ile işten çıkarılan çalışanlar; kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı haklardan faydalanamıyor.

Ayrıca işçi, işsizlik ödeneği de alamıyor.

Zira, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), ödenek için başvuru yapan işssiz kişinin işten ayrılış bildirgesindeki kod numarasına bakıyor ve burada Kod 29 varsa işsizlik maaşı ödemiyor.

İçeriği nedeniyle kod ile işten çıkarılan bir kişi, yeni bir iş ararken de fazladan sorun yaşayabiliyor.

Pandemiyle birlikte arttı

Kod 29 yasalara yeni girmiş bir uygulama değil. Pandemi öncesinde de işten çıkarma kodlarından biri olarak işverenler tarafından kullanılabiliyordu.

Ancak işten çıkarmaların yasaklandığı pandemi döneminde bu koda başvurunun arttığı görülüyor.

Pandeminin birinci yıl dönümü nedeniyle bir basın toplantısı düzenleyen İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG), son bir yıllık dönemde Kod 29 ile işten atılan işçilerin sayısının yüzde 70 arttığını açıkladı.

İSİG, yine son bir yıl içinde açılan işe iade davalarının yüzde 80'inin de Kod 29'la ilgili olduğunu belirtti.

BBC Türkçe'ye konuşan DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş sendikasının Çalışma ve Toplum dergisi Genel Yayın Yönetmeni, hukukçu Dr. Murat Özveri de kendisine gelen telefonlardan ve sendikaya yapılan başvurulardan, pandeminin başından bu yana bu alanda bir artış yaşandığını gözlemlediğini söylüyor.

Migros işçileri

Eleştiriler neler?

Çeşitli sendikaların ve eylemci işçilerin Kod 29'la ilgili eleştirilerine bakıldığına en başta, "Kod 29'un işten atılmaların yasaklandığı bir dönemde bazı işverenler tarafından kötüye kullanıldığı" eleştirisi geliyor.

Dr. Özveri, "Kod 29'la işten çıkarma daha önceden de vardı ancak bu dönemde işveren bunu bir pazarlık, bir baskı aracı kullanmaya başladı. İşçinin önüne ya ücretsiz izin ya anlaşarak işten çıkarma da Kod 29'u koydu" diyor.

Bunun dışında bazı işverenlerin, işyerlerinde sendikalaşmayı engellemek için de bu yola başvurduğu eleştirileri yapılıyor.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) yöneticileri bugüne kadar yaptıkları açıklamalarda Kod 29'u "bir damga", "bir kara liste" kavramlarıyla da eleştirdi.

Yapılan açıklamalarda, "Kod 29'la gelen 'ahlaksızlık' damgasının kadın işçilerin hayatını erkek işçilere göre ekstra olumsuz etkilediği de" vurgulandı.

Farklı sektörlerde işçi eylemleri

Son dönemde Kod 29'la işten atmalara karşı farklı sektörlerde işçiler eylem yapıyor.

Öne çıkan eylemlerde sendikalaşma vurgusu da yapılıyor.

Örneğin, Migros'un, Kocaeli'nin Çayırova ilçesindeki deposunda çalışan bir grup işçi, geçtiğimiz aylarda önce ücretsiz izne çıkarıldıklarını sonra da Kod 29 ile işten atıldıklarını belirtiyor. İşçiler, işten çıkarılmalarının asıl gerekçesinin Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-SEN) olduğunu öne sürerek işyeri önünde eyleme başladı. Eylem sürüyor.

Us Grup şirketi, haberle ilgili BBC Türkçe'ye gönderdiği açıklamada, "şirketlerinde görevli 23 kişinin iş ve çalışma düzenini bozucu ve etik iş anlayışına uymayan hareketler nedeniyle işten çıkarıldığını, bu kişilerin sayısız iftirada bulunduğunu, eylemlerin mesnetsiz olduğunu" öne sürdü ve "eylemlerdeki bazı kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu" belirtti.

Döhler gıda şirketinin Karaman'daki fabrikasında çalışırken Ocak ayında Kod 29 ile işten çıkarılan işçiler, bunun Tek Gıda-İş'te sendikalaştıkları için yapıldığını öne sürerek eyleme başladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZENERJİ ve İZELMAN şirketlerinde çalışan bir grup işçi, İzmir Valiliği'nin güvenlik soruşturması gerekçe gösterilerek geçtiğimiz haftalarda Kod 29 ile işten çıkarıldı. DİSK Genel-İş sendikası üyesi işçilerin belediye önündeki eylemi sürüyor. İşçilerin biri açlık grevi yapıyor.

Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi'nde yer alan, Yasin Kaplan Halı Fabrikası ve Güven Boya İplik Fabrikası'nda Kod 29 ile işten çıkarılan işçilerin eylemi devam ediyor.

Çorum'daki Ekmekçioğlu Metal fabrikasında geçtiğimiz aylarda Kod 29 ile işten çıkarılan, Birleşik Metal-İş üyesi bir grup işçi, geçtiğimiz dönemde eylemler düzenledi.

Davalar açılıyor

Bu arada bu kodla işten çıkarılan ve eylem yapan işçilerin bazıları konuyu yargıya da taşımış durumda.

İşçilerin bu konudaki haklarıyla ilgili şunları söylüyor Dr. Özveri:

"Kod 29'la işten çıkarılan bir işçi, eğer 30'dan fazla gündür bu işyerinde çalışıyorsa ve 6 aydan fazla kıdemi varsa işe iade davası açabilir. Ya da kıdem, ihbar tazminatı davası açar. Rutinde bu söz konusu ama iddia ediyoruz ki eğer Kod 29'un koşulları yokken işveren işten çıkarma yasağını delmek için böyle bir şey yapmışsa bu hukuken yok hükmündedir.

"Dolayısıyla işçiler, işten çıkarılma nedeniyle yoksun kaldıkları ücretler ve tüm sosyal haklarını, kıdem, ihbar tazminatları yanında talep etme hakkına sahipler."

Dr. Özveri, yasal olarak işverenin fesih alanında hakları olduğunu ancak pandemideki işten çıkarma yasağı döneminde bazı kısıtlamalar getirilebileceğini savunuyor:

"İşverenin haklı fesih hakkını tümüyle ortadan kaldıracak bir düzenleme yapmak dünyanın hiçbir yerinde mümkün değil. Ancak işverenin fesih hakkını kötüye kullanmasını sınırlandırmanın asıl talep olması gerekiyor. Eğer siz, işten çıkarmayı pandemi nedeniyle gerçekten yasaklıyorum diyorsanız o zaman bu yasağın amaçladığınız bir şekilde harekete geçirilebilmesi için işverenin haklı fesihe yönelik hakkını en azından bu dönemde sınırlandıran bir takım sınırlandırmalar yapmanız gerekir. Sadece idari para cezası koyarak bu düzenlemeyi amaca uygun bir şekilde gerçekleştiremezsiniz."

  • Us Grup Lojistik'ten konuya yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

    "Us Grup Lojistik Taşımacılık Paketleme ve Temizlik Hizmetleri olarak, son dönemde gündeme gelen şirketimize yönelik haksız ve gerçekdışı söylemleri takip ediyoruz ve devam eden mesnetsiz eylemler nedeniyle daha önce yaptığımız açıklamayı üzülerek tekrar etmek zorunda kalıyoruz.

    Şirketimiz tarafından işletilen Gebze lokasyonunda görevli 23 kişi, iş ve çalışma düzenini bozucu ve etik iş anlayışına uymayan hareketlerde bulunmaları ve tüm uyarılara rağmen bu tutumlarını sürdürmeleri sebebiyle, işten çıkarılmak zorunda kalınmıştır.

    Yine bu kişiler, sürecin tarafı olmayan kişilerin kasıtlı yönlendirmeleri ile yalnızca Gebze Dağıtım Merkezinde değil, hizmet verdiğimiz şirketin mağazalarında da kasa işlemlerini yavaşlatacak ve sosyal mesafe kurallarını hiçe sayacak şekilde çeşitli eylemler yapmışlardır. Alınan her türlü tedbir ve önlemleri yok sayarak, tacizden, hijyen şartlarına kadar birçok konuda tamamen kurgu yaratıp sayısız iftirada bulunarak gerçek dışı bir algı yaratmaya çalışmaktadırlar.

    Öte yandan, konuyla ilgili, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, bu bakanlığa bağlı İş Sağlığı ve Güvenliği yetkilileri ve Kaymakamlık tarafından Gebze Dağıtım Merkezi; çalışma ortamı, işçi sağlığı ve ürün güvenliği gibi tüm boyutlarıyla baştan sona denetlenmiştir. İşçi sağlığı ve çalışma koşulları tamamen güven altındadır.

    Buna rağmen, bu grup içinde yer alan 9 kadın tarafından, insan onurunu ve haysiyetini hiçe saymak suretiyle, gerçek dışı birtakım iddialar ortaya atılmaktadır. Hali hazırda depoda emekleriyle görev yapmakta olan 114 kadın çalışanın, toplamda Us Grup’ta bulunan 741 kadın çalışanın bu ithamlarla hem sosyal hem de aile yaşantılarında utandırılarak zan altında bırakılmasını kabul edilemez buluyoruz.

    Bu kişilerin tüm uyarılara rağmen gerçek dışı karalama çalışmalarını sürdürmeleri nedeniyle gerek Us Grup Lojistik Taşımacılık Paketleme ve Temizlik Hizmetleri, gerekse hizmet verilen şirket tarafından Savcılığa suç duyurusunda bulunularak süreç yargıya taşınmıştır."