Kod Adı Kılıçbalığı gibi hacker çetesi

Kod Adı Kılıçbalığı gibi hacker çetesi
Dünyanın en tehlikeli dördüncü hacker’ı Chao lakaplı Çağatay Evyapan’ın Tuzla’da ele geçirilmesi, tekno-soyguncuların imza attığı milyon dolarlık soygunları gündeme getirdi. Karar aşamasına gelen bir başka sanal soygun davası daha var. Bu davada polisin çizdiği organizasyon şeması, bu e-çetelerin nasıl örgütlendiğini ortaya koyuyor. Gerçek çetelerin aksine, sanal çetelerde her kısım paradan kendisine düşen payı alıyor, kalanı bir üst kademeye iletiyor. Hacker, örgütün beyni ama en tepede kararları veren ayrı bir lider var. Çekilen paralar taksim edile edile lidere ulaştırılıyor. Diyarbakırlı sanayici Mehmet Yılmaz’ın 900 bin YTL’sinin başına gelenler de bu. Diyarbakırlı mermer sanayicisi Mehmet Beşir Yılmaz banka hesabından para çektiği gün önüne gelen dökümle şaşkına döndü. Bir günde hiç tanımadığı hesaplara büyük meblağlar aktarılmıştı. Hemen bankasını aradı ve bir internet dolandırıcılığının kurbanı olduğunu anladı. Dakikalar sonra ödenmek üzere yeni bir havale emri de vardı. Hemen hesabını bloke ettirdi ve hukuk danışmanını aradı. Yılmaz’ın suç duyurusuyla başlayan soruşturma, olayın 20 ayrı bankaya uzanan çok büyük bir soygunun parçası olduğunu ortaya çıkardı. Soruşturma uzun sürdü, çünkü bankalarda yakalanan zanlıların üstündeki kimliklerin hepsi sahteydi. Bu kişilerin gerçek kimliklerini ortaya çıkarmak, kimin kim olduğunu, çetede ne görev yaptığını tespit etmek zaman aldı. Araştırmalar sonunda şemanın tepesinde bir lider olduğu; ama örgütün beyni olmadığı ortaya çıktı. Beyin olan hacker’ın adı da Koray K. idi. Hollywood meraklısı HackerKoray K., kendisine swordfish (İngilizce kılıçbalığı) diyordu. Tesadüf değildi, bu nick name’i Travolta’nın oynadığı 2001’de çekilen ünlü hacker filmi Kod Adı Kılıçbalığı’ndan esinlenerek seçmişti. Şirketlerin hesaplarına girebilen virüs programları yapabiliyordu, hacker aleminin efsanelerinden biriydi. Hollywood meraklısı Kılıçbalığı o kadar tanınıyordu ki, örgütün lideri onu bulmakta zorlanmadı. Plan kurnazcaydı: Polisin işini zorlaştırmak için bankalardan paraları çekecek elemanlara, sahte kimlikler yapacaklardı. Bu işi Sahteci Celal yapacaktı. Para çekiciler gidip bu kimliklerle farklı bankalarda çeşitli hesaplar açtılar. Kılıçbalığı tam bu noktada devreye girecekti. Hacker arkadaşı Samet’le birlikte hazırladığı virüs programlarını, müşteri mail’leri gibi önceden seçilen şirketlere gönderdiler. Virüsler şirket çalışanlarına farkettirmeden sistemlere sızdı. Şirketin hesabında toplu para olduğu anda, bu programlar parayı sahte isimlere açılmış hesaplara havale etti. Örgütün paraları çekmekle sorumlu elemanları da sahte kimliklerle paraları bankalardan çekip bir üst birime ulaştırmaya başladı. Liderle alt kademe arasındaki bağlantıyı sağlayan koordinatör, bunları cezaevinde evlendiğini söylediği sevgilisinin hesabında topluyor, çeşitli aralıklarla taksimatı yapıyordu. Her kısım paradan kendisine düşen payı alıyor, kalanı bir üst kademeye iletiyordu. Bu paralar taksim edile edile lidere ulaştırılıyordu. Bankaları da kandırdılar Hesaplardan yüklü miktarda para çekilmesinin üstüne bankalar alarma geçti; ama işe yaramadı. Banka yetkilileri görüşmek için şirketlere ulaşmaya çalıştı; fakat Kılıçbalığı ve diğer hacker arkadaşı Samet, interneti kullanarak bankalardan açılan telefonları kendi telefonlarına yönlendirdi. Açılan telefonlara şirket yetkilisi gibi yanıt vererek çekilen paralar üzerindeki şüpheleri yok ettiler. Şebekenin bu yolla 5 müşterinin hesabından 2.5 milyon YTL aldıkları belirlendi. Sonunda Eskişehir’de yakalanan Kılıçbalığı’nın BMW X5 model cipinden polis üniforması, kar maskeleri, Akrep, Glock ve Browning tabancalar, mermiler, şarjörler, üzerinde Kılıçbalığı’nın fotoğrafları bulunan 3 sahte sürücü belgesi, 5 sahte İstanbul plakası, 33 kişiye ait nüfus cüzdanı fotokopileri, 6 cep telefonu, dizüstü bilgisayar, 33 hazır kart, çeşitli kurumlara ait matbu kağıtlar, farklı bankalara ait hesap cüzdanları, mühür, ıstampa ve kaşeler, 20 bankamatik kartı ve 19 hesap cüzdanı çıktı. Hugh Jackman'a özendi Ünlü hacker Koray, Swordfish (kılıçbalığı) rumuzunu John Travolta’nın da oynadığı Kod Adı Kılıçbalığı (Swordfish) filminden almış. 2001 yapımı bu filmde hacker karaterini Hugh Jackman canlandırmıştı. Diikatleri çeken olay ise; filmde para transferi yapılan yer olarak, bilgisayar mönitöründe Istanbul Turkey ibaresinin çıkmasıydı. Film, hapisten yeni çıkmış usta bir hacker aracılığıyla CIA’nın büyük miktarda parayı iç etme operasyonunu konu alıyor. Ana fikri; şifreyi biliyorsan, her yere girebilirsin. Filmde Kılıçbalığı Operasyonu iptal edilince, 400 milyon dolar kara para, kimsenin kullanamayacağı biçimde açıkta kalır. Aradan geçen 15 yılda faiziyle 9,5 milyar dolara çıkan parada gözü olan biri vardır: Gabriel Shear. Fakat paraya ulaşmak için önce özel bir güvenlik kodunu kırması gerekmektedir. Usta bir hacker olan Stanley Jobson’ı (Hugh Jackman) bu işe koşar. Rekor hapis cezaları isteniyorOperasyon sonrası hazırlanan iddianamede sanıklar hakkında örgüt kurmak, üyesi olmak, nitelikli dolandırıcılık, rüşvet, sahte kredi kartı almak gibi bir dizi suçlamayla 15 yıldan 213 yıla kadar rekor hapis cezaları istendi. Koordinatör Celal’in, İstanbul’un Avrupa yakasında bulunan bankalardan, Aracı Ayhan’nın da Anadolu yakasından sorumlu olduğu ortaya çıktı.