Kokpitte neler oldu?

Kokpitte neler oldu?

Barcelona-Düsseldorf seferini yaparken Fransa Alplerinde düşen Germanwings uçağının şoku ve kaza nedeniyle ilgili belirsizlik sürüyor. Cesetlerin ve enkazın kaldırılması çalışmaları zor şartlar altında ilerliyor. Yerden yaklaşık bin 500 metre yükseklikteki kaza yeri kara taşıtlarıyla girilemeyen, helikopterlerle ulaşımın da zor olduğu son derece zorlu bir arazi. Fransız yetkililer enkaz kaldırma çalışmalarının haftalar, hatta aylar alabileceğini açıkladı.

Fransa İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve, çarpışmanın şiddeti nedeniyle enkazın bir buçuk hektarlık bir alana yayıldığını, ancak bunun uçakta patlama olmadığının muhtemel bir kanıtı olduğunu söyledi. Cazeneuve bulunan hasarlı kara kutunun onarılmaya çalışılacağını ve buradaki verilerden yararlanılabileceğinin düşünüldüğünü belirtti.

Bulunan kara kutunun, kokpit içindeki sesleri kaydeden kabin kayıt cihazı olduğu bildirildi. Kabin ses kayıt cihazında son 30 dakikalık süre kaydediliyor, eski kayıtlar otomatik olarak siliniyor. Uçağın son 25 saatlik tüm teknik verilerini kaydeden diğer kara kutuyu arama çalışmaları ise sürüyor.

"Sekiz dakika çok uzun bir zaman"

Uçağın düşüş nedeniyle ilgili ise tam bir belirsizlik hakim. Uzmanlar ani irtifa kaybının nedenini açıklayabilmenin mümkün olmadığı, bunun ancak kara kutuların çözülmesi sonrasında anlaşılabileceği konusunda hemfikir. Berlin Teknik Üniversitesi'nden havacılık uzmanı Elmar Giemulla irtifa kaybının sekiz dakika sürdüğünü belirterek, pilotların bu süre içinde uçağı nasıl kontrol altına alamadığının temel soru olduğunu belirtiyor.

“İrtifa kaybının nedeni ne olursa olsun, sekiz dakika pilotların tepki vermesi için yeterli, çok uzun bir süre. Ama uçak aynı rotada kaldı, sağa sola kırıp rotayı değiştirmedi, acil durum çağrısı gönderilmedi. Bu da durumun kontrolünün pilotlarda olmadığını, pilotların muhtemelen kararlarını uygulayabilecek durumda da olmadıklarını gösteriyor.”

"Motorlar çalışıyordu"

Giemulla, motorlardaki bir sorun nedeniyle uçağın doğrudan düşmesinin anlaşılabileceğini, ancak bu vakada motorların hala çalıştığının anlaşıldığını belirtiyor.

“Burada bir irtifa kaybının olduğu açıkça görülüyor. Çok ani bir irtifa kaybı, ama uçağı öne iten güç mevcut, yani motorlar çalışıyordu. Dışarıdan bakıldığında kontrol altında bir uçuştu. Dolayısıyla uçağın teknik olarak tamamen devre dışı kalmasından bahsedilemez. İrtifa kaybını başlatan neydi, pilot mu, teknik bir hata mı, bilgisayar hatası mı, bu ancak kabin ses kayıtları ve uçuş veri kayıtlarından gelecek bilgilerle aydınlatılabilecek. Ama şu an söz konusu olan asıl nokta, her iki pilotun da tamamen pasif durumda olması, hiçbir şey yapamamış olmalarıdır.”

Niye acil durum sinyali verilmedi?

Fransız makamları kontrol kulesinin kazadan kısa bir süre önce pilotlarla bağlantı kurmaya çalıştığını, ancak başarılı olamadığını açıkladı. Pilotların acil durum sinyali vermemesi de ayrı bir bilmece olarak görülüyor. Giemulla, bunu şöyle açıklıyor:

“Acil durum sinyali verilmediyse bunun arkasında bir şey aramanın anlamı yok diye düşünüyorum. Çünkü öncelikle pilotlar muhtemelen uçağı yeniden makul bir konuma getirmekle meşguldü. İkincisi, acil durum çağrısı sadece zaman kaybı olurdu. Kaldı ki mevcut durumda ne yararı olurdu, bu da ayrı bir soru. Sonuçta dışarıdan yardım mümkün değildi, etkili de olmazdı.”

"Yıllar sürebilir"

Fransız yetkililer ilk aşamada cesetlerin toplanmasına odaklandıklarını açıkladı. İkinci aşamada uçağın tüm parçalarının bulunup bulunmadığı araştırılacak ve ardından eldeki parçalar yardımıyla veriler elde edilmeye çalışılacak. Uzmanlar örneğin türbinin bulunması durumunda kaza sırasında dönüp dönmediğinin anlaşılabileceğini belirtiyor.

Alman Teknik Yardım Kurumu (THW) kaza nedeninin bulunmasının uzun zaman alabileceği uyarısında bulundu. Kurum Başkanı Albrecht Brömme, “Dev hangarlarda tüm enkaz parçalarının yap-boz gibi üç boyutlu bir şekilde biraya getirildiği kazalara tanık oldum. Böyle bir yap-bozu tamamlamak 2-3 yıl alır” diye konuştu.