KÖKSAL ŞENGÜN'DEN TUTUKLULUĞA ŞERH İSTANBUL (A.A)

-KÖKSAL ŞENGÜN'DEN TUTUKLULUĞA ŞERH İSTANBUL (A.A) - 23.06.2011 - İkinci ''Ergenekon'' davasının milletvekili seçilen tutuklu sanıkları Prof. Dr. Mehmet Haberal ve gazeteci-yazar Mustafa Balbay'ın bu hallerinin devamı yönündeki çoğunluk görüşüne muhalif kalan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Köksal Şengün, duruşmalarda bir süredir bu sanıkların tahliyesi yönünde görüş bildirdiğini hatırlatarak, TBMM'ye üye olarak seçilmiş olmaları nedeniyle artık kaçma, saklanma ve delilleri karartma şüphelerinin de kalmamış olduğu dikkate alınarak tahliye edilmeleri gerektiğini bildirdi.  Köksal Şengün, karara yazdırdığı muhalefet şerhinde, sanıklardan Mustafa Balbay'ın 6 Mart 2009'da, Mehmet Haberal'ın 17 Nisan 2009'da tutuklandığını hatırlattı. Şengün, şunları kaydetti: ''Tutuklu olarak davaları açılmış, mahkememizde devam eden yargılamada her 2 sanığın sorgu ve savunmaları tamamlanmış ve tarafımdan sanık Mustafa Balbay için 26 Aralık 2009, Mehmet Haberal için de 9 Nisan 2010 tarihinden itibaren her 2 sanık ile ilgili olarak 'sanıklara isnat olunan suçların vasıf ve mahiyetlerine, dosyada mevcut delil durumlarına, sorgu ve savunmalarındaki anlatımlarına, üzerlerine atılı suç vasıflarının değişme ihtimallerine, tutuklamada beklenen gayenin sağlanmış olup bu aşamadan sonra kaçma, saklanma ve delilleri karartma şüphelerinin bulunmamasına ve gerekirse haklarında adli kontrol uygulanmasının da düşünülebileceğine' ve bireysel olarak sanık Mehmet Haberal'ın 'yaşına, sosyal ve mesleki konumuna ve sağlık durumuna', diğer sanık Mustafa Balbay'ın 'toplum içerisindeki konumu' da dikkate alınarak her 2 sanığın tahliye edilmeleri yönünde oy kullanmaktayım.'' Her 2 sanığın 12 Haziran 2011'de yapılan milletvekili genel seçiminde milletvekili seçildiğini belirten Şengün, anayasanın 14 ve 83. maddeleri dikkate alındığında bu sanıkların milletvekili seçilmelerinden dolayı yasama dokunulmazlığı kazanmalarının bu aşamada söz konusu olamayacağını ifade etti. Şengün, TBMM üyeliğine yasal bir seçim sonucu ve demokratik yollardan seçilen bu kişilerin kazanmış oldukları nitelikleri sebebiyle kaçma, saklanma ve delilleri karatma ihtimallerinin kalmadığını bildirdi.  CMK'nın 100. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen katalog suçlarda bile tutuklamanın varsayım olarak ifade edildiğini, bu şekildeki suçlamaların kesin tutuklama sebebi olarak gösterilmediğini kaydeden Şengün, şöyle konuştu: ''Kaldı ki aynı suçlamalarla yargılaması tutuklu olarak yapılmaktayken 22 Temmuz 2007'deki milletvekili genel seçiminde bağımsız olarak milletvekili seçilen Sebahat Tuncel, anayasanın 14. maddesi doğrultusunda değil, milletvekili seçilmesinden dolayı kazanmış olduğu temsil niteliğinden dolayı da tahliye olmuş ve son seçime kadar da parlamentoda görev yapmıştır. Bu durumda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarındaki açık kriterlerle birlikte bir emsal olarak değerlendirilmesi de gerekir. Yukarıda açıkladığım nedenlerden dolayı daha önce ifade ettiğim tahliye gerekçelerine ilave olarak her 2 sanığın TBMM'ye üye olarak seçilmiş olmaları karşısında, bu kişilerin bu niteliklerinden dolayı da artık kaçma, saklanma ve delilleri karartma şüphelerinin de kalmamış olduğu dikkate alındığında tutuklu sanıklar Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay'ın tahliyelerine karar verilmesi görüşünde olduğumdan, aksi yönde oluşan çoğunluk görüşüne muhalifim.''