Sağlıksız yaşam koşullarının sonucu olan kolesterol sorununun artık çocukları da vurduğu ve çok küçük yaşlardan itibaren ortaya çıkabildiği bildirildi. Kalp ve Damar Cerrahisi, Pediatrik Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sertaç Çiçek, çocuklar söz konusu olunca kolesterol yüksekliğinin pek akla getirilmediğini, oysa bu sorunun çok küçük yaşlardan itibaren ortaya çıkabildiğini söyledi. Prof. Dr. Çiçek, kolesterolün dengede tutulması konusunda en önemli rolün aileye, özellikle anneye düştüğünü, annenin sürekli olarak çocuğunun nasıl beslendiği konusunda takipte olması gerektiğini, aksi halde ilerleyen yaşlarda çocuğun kalp hastası olma riskiyle karşı karşıya kalabileceğini belirtti. Birçok anne ve babanın çocuklarının kolesterol seviyelerini bile bilmediğine dikkati çeken Çiçek, şöyle konuştu: "Kolesterol ölçümü bebekler için yapılan kan tahlillerinin veya çocuk sağlığı kurumları tarafından yapılan düzenli kontrollerin bir parçası değildir. Aslında profesyonellere göre rutin kontrollerde bunun sağlanmasına çok da ihtiyaç duyulmamaktadır. Ama aslında çocuklarda da erişkinlerdeki gibi kolesterol sorunu olabilir. Genetik sorunlar bunu neden olabilir. Ailevi yatkınlık varsa çocukta aşırı kolesterol yüksekliğine rastlanabilmektedir. Yüksek kan kolesterolüne sahip çocukların neredeyse yarısı ilerleyen yaşlarda normal seviyeler gösterebiliyor. Buna karşın, yüksek kolesterol seviyeleri yine de kalp rahatsızlığı riski taşır. Son yıllarda obez çocukların sayısındaki artış da göz önüne alındığında, özellikle ailede kolesterol yüksekliği de varsa çocuğun da bu yönden değerlendirilmesi ihmal edilmemelidir." Çiçek, kişinin kolesterol düzeyi ne kadar yüksekse kalp hastası olma ihtimalinin o kadar yüksek olduğuna işaret ederek, Türkiye'de erkek ve kadında birinci sıradaki ölüm nedeninin kalp damar hastalıkları olduğunu bildirdi. Beslenme düzeni ve ailevi kolesterol hastalıklarının kolesterol değerlerini yükseltebildiğini belirten Çiçek, özellikle çocukluk döneminde beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesi, şişmanlıktan kaçınılması, şeker hastalığının araştırılması ve diyet, egzersiz, ilaçla önlem alınmasının faydalı olabildiğini kaydetti. Prof. Dr. Çiçek, kan kolesterol düzeyinin yüksek olmasının kalp damar hastalığı riskini artırdığına dikkati çekerek, şunları söyledi: "Anne, baba veya aile büyüklerinde 55 yaş ve öncesinde koroner kalp rahatsızlıkları görülmüşse, ebeveynlerden birinde yüksek kan kolestErol seviyesi varsa, aile geçmişinde lipid metabolizma bozuklukları bulunuyorsa, çocukta koroner kalp rahatsızlıklarına yol açabilecek aşırı obezite, fiziksel hareketsizlik, sigara, diyabet, yüksek tansiyon, renal hastalık ve düşük tiroid aktivitesi gibi medikal koşullar mevcutsa çocuğunuzun ne yediğine dikkat edin." ‘Doymuş yağlardan kaçının’ Çocuklarında yüksek kolesterol bulunan ebeveynlerin yüzde 90'ının kolesterol seviyesinin yüksek olduğunu belirten Çiçek, şunları kaydetti: "Çocuğunuzun ne yediğini bilin. Yemeklerdeki kolesterol ve yağlara özellikle dikkat edin. Yürüyüşler, oyunlar ve spor gibi egzersiz içeren aile aktiviteleri planlayın. Çocuğunuzun kolesterol seviyelerini 3 aylık beslenme değişiklikleri ardından yeniden test ettirin. Çocuğunuzun doktoruyla ilaç kullanımı hakkında konuşun. İlaç genellikle 8 yaşın üstündeki çocuklarda düşünülür ve sadece beslenme değişiklikleri ve egzersiz denendikten sonra kullanılabilir." Beslenmede doymuş yağlardan kaçınılması gerektiğini vurgulayan Çiçek, şu önerilerde bulundu: "Çocuğunuza meyve, sebze, mısır gevreği ve ekmek gibi tahıl ürünleri, fasulye ve balık verin. Derisiz tavuk göğsü gibi yağsız et deneyin, etlerin yağını ayırın. Yağsız süt veya düşük yağlı yoğurt gibi ürünleri tercih edin. Yemek yaparken yağlardan kaçının, ızgara yapın veya fırınlayın, kızartmayın. Sağlıklı kilodaki çocuklarda, hafif içeceklerin, meyveli içeceklerin ve düşük yağlı atıştırmaların alımını azaltın. Kilolu çocuklarda bu ürünlerden uzak durun. Kolesterolü yüksek yiyeceklerin alımını azaltın. Kolesterol mandıra ürünlerinde, kırmızı et, beyaz et, balık ve karides gibi kabuklularda görülür. Ciğer gibi sakatatlardan kaçının. Doymuş yağ içeren kurabiye, kraker gibi gıdalardan, fırında pişirilen yiyeceklerden ve sert margarinlerden kaçının." (AA)