Kolesterol seviyesinin yüksek olması, kalp krizinden felce kadar pek çok sağlık problemine neden olabiliyor. Kolesterol, kalbi ve beyni besleyen damarlarda tıkanma veya daralmaya bağlı felç oluşumuna neden oluyor. Sağlıklı bir yaşam sürmek için, kolesterol seviyesini dengede tutmakta yarar var. Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Dr. Sinan Özbayrakçı, Cumhuriyet Bilim Teknik’e yaptığı açıklamada kolesterol hakkında bilinmeyenleri anlatıyor. -Kolesterol nedir, gerekli midir? Kolesterol, bazı hormon ve salgıların yapısına giren belirli düzeye kadar gerekli, fazlalığı da zararlı olan bir tür yağdır. Vücutta yokluğu söz konusu olamaz, sürekli üretilir. -Türleri nedir? Kanda total kolesterol, diğer alt grupların toplamıdır. Bunlar HDL(iyi kolesterol-yüksek yoğunluklu), LDL (kötü kolesterol-düşük yoğunluklu-bunun alt grupları var), VLDL (uygulamada çok önemli değil), trigliseridler (toplama belirli bir oranda katılırlar). -Zararları nelerdir? Belirlenmiş düzeyin üstüne çıkan LDL damar çeperinde plak denilen birikimlerle, çap daralmasına, tıkanmasına neden olarak, bulunduğu organa kalıcı veya geçici hasar verir. Kalbi besleyen damarlarda (koroner arterler), beyin, bacak damarlarındaki bu tür oluşumlar kalp enfarktüsüne, felçlere neden olabilir. Trigliseridlerin aşırı yükselmesi pankreasta acil ve ciddi sorun yaratabilir. Ayrıca iyi kolesterol (HDL) düzeyini de düşürebilir. Amaç LDL’nin azaltılıp HDL’nin arttılmasıdır. -LDL ve trigliseridler neden yükselir? Genetik özellikler, tiroit bezinin yetersiz çalışması, bazı böbrek hastalıkları, şeker hastalığı, fazla alkol alımı, hareketsizlik, aşırı stres, gıdalar önemli nedenler arasındadır. -Hedeflenen LDL düzey farklılıkları neye bağlıdır? Tüm dünyada birbirine çok yakın kriter ve değerler kullanılır. Farklılık gibi görünen, kişinin içinde bulunduğu risk durumudur. Daha önce kalp, damar sistemi ile ilgili hastalığın varlığı, beraberinde şeker, tansiyon, sigara, fazla kilo, ailede erken yaşta oluşmuş benzer olaylar, yaş ve cinsiyet bu sınıfları belirler. LDL; bu gruplardan çok yüksek risklilerde 70mg/dl, yüksek risklilerde 100mg/dl ve düşük risklilerde 130mg/dl düzeyini geçmemeli. -Risk faktörleri (Koroner kalp hastalığı için) nelerdir? – Total kolesterol > 200 mg/dl (LDL-kolesterol>130 mg/dl) – Yüksek tansiyon: 140/90 mmHg üzeri – Şeker hastalığı – Düşük HDL-kolesterol düzeyi; erkeklerde<45 mg/dl,kadınlarda<35mg/dl. – Yaş: Erkeklerde> 45, kadınlarda> 55 veya erken menopoz – Aile öyküsü: Birinci derecede erkek akrabalarda 55, birinci derecede kadın akrabalarda 65 yaşından önce enfarktüs (veya ani ölüm) bulunması. – Sigara – Şişmanlık -Diyet/İlaç ne zaman, nasıl? Bu konu ile ilgili hiçbir hastalık belirtisi ortaya çıkmadan yapılacak kontrollerde doktorun belirleyeceği risk faktörleri kişinin sınıfını, aynı zamanda önlemler paketini de belirler. Eğer koroner kalp hastalığı veya inme gibi damar sistemini ilgilendiren bir olay geçirilmişse, program biraz daha hızlı ve basamakça ileri olur. Girilecek sınıfa göre günlük kolesterol alımı 300 veya 200 miligramı geçmez. LDL kolesterol düzeyi ve risk sınıfı çok yüksek ise diyet sonucu hiç beklenmeden ilaca başlanabilir. Önce 3, sonra 6 aylık sürelerde yapılacak kontroller diyet, ilaç ikilisinin hedefi yakalamasına göre ne kadar devam edileceğini ortaya koyar. -Diyette kolesterol içeren her şey yasak mıdır? Kısaca hayır. Püf noktası kişiye izin verilen kolesterol girdisinin günlük olarak aşılmamasıdır. Kolesterol içeriği yüksek gıdalar doyum hissi sağlamadan bu sınıra ulaşacağından, uygulamada zorluk oluşturur. Örneğin yumurta sarısındaki kolesterol neredeyse bir günlük tüm girdi hakkını kullanacağı için, gün boyu başka bir şey yememek gerekir. Diğer önemli nokta, günlük alınabilecek tutarın aynı gün alınmasa bile başka günlere devredilemeyeceğidir. -İlaçların yan etkileri? En çok kullanılan statin grubunun karaciğer enzimlerini yükseltici, adale yıkımını arttırıcı etkileri vardır. Ancak bunlar genelde yüksek doz ilaç kullanımında ortaya çıkabilmekte, ilaç azaltıldığında veya kesildiğinde normale dönmektedir. Kanda doktorun önereceği aralıklarla bakılacak AST, ALT, GGT, CK enzimleri bu izlemeleri gerçek kriterlere oturtur. -Fiziki aktivite? LDL’yi düşürüp HDL’yi yükselttiğinden yararlı ve gerekli öneridir. Düzenli ve güvenli şartlarda olmalıdır. En az haftada 3 gün, orta hızda 1 saatlik yürüyüş uygundur. Başka bir aktivite yapılmak istenirse, kalp hızı ve tansiyon düzeylerinin, varsa koroner kalp hastalığının hangi aktiviteye izin verebileceği danışılmalıdır. -Diğer etkiler: – Stresin olumsuz etkisi artık kabul edilmiş durumda. – Omega 3 (balık veya keten tohumu kaynaklı) özellikle trigliseridlere iyi yönde katkıda bulunur. – Alkol çok az düzeyde alınırsa (en çok 80cc/gün 40-45 derecelik) HDL’yi yükseltmekte, ancak bu düzey aşılırsa trigliseridleri yükseltmekte ve aşırı kalori girdisiyle kilo artışına neden olmakta. – Bazı genetik bozukluklar da çok küçük yaşlardan başlayarak, LDL ve/veya trigliseridlerde aşırı yükselmeler yaparak damar sistemini bozar. Sonuç olarak ne her şeyin yasak ne de serbest olduğu uçarı diyet önerileri değil, bilimsel kriterlere dayalı, ölçülü, zararsız, bıktırmayan, kolay uygulanabilir programlar kabul edilmeli. Özellikle kolesterol yüksekliği olan veya enfarktüs, inme gibi damarsal olay geçirmiş kişilerin çocuklarında da 12 yaş civarında durum belirlenmeli, sonuca göre hangi sıklıkta izlem yapılacağı planlanmalıdır.