Uzman çavuş olarak görev yaptığı Ağrı'da 1995 yılında elektrik çarpması sonucu kollarını ve bacaklarını kaybeden emekli asker Hayati Akış (45), kendisine ait araçla, kendisinin de içinde bulunduğu bir sırada alkollü sürücünün ölümlü trafik kazasına karışması sonucu 'müteselsil sorumluluk'tan ötürü Otomobiline haciz konulmasına tepki gösterdi.
Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli Mahallesi'nde yaşayan evli ve 1 çocuk babası Hayati Akış, uzman çavuş olarak görev yaptığı Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinde 1995 yılında elektrik çarpması sonucu her iki kolunu ve bacaklarının dizden aşağısını kaybetti. Kaza, izinli olduğu gün evinde meydana geldiği için gazi sayılmayarak malulen emekli edilen Akış, memleketi Mersin'e dönerek burada yaşamaya başladı. Yüzde 100 engelli raporundan dolayı vergi muafiyetinden yararlanarak kendisine bir otomobil satın alan Akış, 2015 yılının Mayıs ayında bir iş için kardeşi ile birlikteSilifke ilçesine gitti. Hayati Akış burada kendisinin de içinde bulunduğu ve sanayide usta olan A.Ç.'nin kullandığı otomobille ölümlü trafik kazasına karıştı.
Alkollü olduğu tespit edilen araç sürücüsü A.Ç. 7 yıl hapis cezasına çarptırılırken, aracını alkollü sürücünün kullanmasına izin veren Hayati Akış'a ise Silifke Asliye Hukuk Mahkemesi'nce 'müteselsil sorumluluk'tan ötürü 128 bin liralık haciz işlemi başlatıldı.
Hacizden dolayı oldukça zor günler yaşadığını söyleyen Akış, aracının elinden alınması durumunda yaşayamayacağını söyledi. Akış, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, kazayı yapan kişinin mal varlığı olmadığı için mahkemenin kendisine haciz işlemi başlattığını belirterek, "Ben yüzde 100 engelliyim. Kollarım ve bacaklarım yok, tek sahip olduğum şey arabam. Evim yok, malım yok, mülküm yok. Üzerime kayıtlı olan tek varlığım aracım. Şu anda protezimi yaptırmak için köyden Mersin'e geldim. Aracım olmasa bu işleri nasıl yaptırabilirim?" dedi.
Engelli olduğundan dolayı ulaşımda büyük sıkıntı yaşadığını ve çok zor günler geçirdiğini ifade eden Akış, "Otomobil, benim organlarımın yarısı. Eğer bunu da elimden alırlarsa ben yaşayamam. Bu benim zorunlu ihtiyacım. Yaklaşık 1.5 yıldır bu konu ile mücadele ediyorum, ama bir sonuç alamadım. Devlet büyüklerimden ya bu haczin kaldırılmasını ya da bana bir engelli aracı verilmesini talep ediyorum" diye konuştu.
Aracının canı kadar değerli olduğunu vurgulayan Akış, "Araba benim elim ayağım, canım ciğerim. Aracımın yerine istesinler böbreklerimi vereyim" ifadelerini kullandı.