Kolombiya'da barış anlaşması neden reddedildi, şimdi ne olacak?

Kolombiya'da barış anlaşması neden reddedildi, şimdi ne olacak?

Kolombiya'da devlet ile solcu Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) örgütü arasında varılan barış anlaşmasının oylandığı referandumda sandıktan 'hayır' sonucu çıktı.

Geçtiğimiz hafta yapılan kamuoyu araştırmalarında, halkın yaklaşık yüzde 60'nın 'evet' oyu vereceğini tahminleri yapılıyordu, ancak anlaşma yaklaşık 63 bin oy farkla, yüzde 50.24'lük oranla reddedildi.

'Hayır' oyu verenler de savaşın sürmesini istemediklerini söylüyor.

Başkent Bogota'daki kutlamalarda Fransız Haber Ajansı AFP'ye konuşan 19 yaşında öğrenci Carlos Gonzalez'in, "Anlaşmaya 'hayır' oyu vererek barışa 'evet' oyu verdim" sözleri bu anlayışı yansıtıyor.

Peki 52 yıllık çatışmanın bitmesi toplumun büyük bir bölümünün talebiyken anlaşmada neden 'hayır' tercihi çıktı ve şimdi ne olacak?

 

"Cezasızlığa hayır"

 

Kolombiyalıların bir bölümünün anlaşma kapsamında FARC üyelerine af öngörülmesine büyük tepki gösterdiği anlaşılıyor.

Yarım asırdan fazla süren savaşta 260 bin kişi ölmüş, 45 bin kişi kaybolmuş, yaklaşık 7 milyon kişi yaşadığı yerleri terk etmek zorunda kalmıştı.

Anlaşma, FARC üyelerine kapsamlı bir affı içeriyor.

Sadece katliam, işkence ve tecavüz gibi suçları işleyenler bundan muaf tutuluyor.

Ancak plan, bu suçlarını itiraf eden FARC üyelerinin de cezalarının düşürülmesini içeriyor.

FARC, geçtiğimiz günlerde, bugüne kadar yaşananlardan dolayı kurbanlardan özür dilemiş ve hatta bazı üyeleri kurban yakınlarıyla buluşmuştu.

Ancak bu adımlara rağmen affa tepki, toplumun bir bölümünde azalmamış görülüyor.

2011 yılında büyükannesi FARC tarafından öldürülen 36 yaşındaki Monica Gonzales AFP'ye, "İkinci bir şans verilmesine katılıyorum ancak affa katılmıyorum" diyor.

Halkın bir bölümünde FARC'ın silah bırakmayacağı ve bu süreci kullanacağı yönünde bir inanç da bulunuyor.

BBC'nin İspanyolca yayın yapan servisi BBC Mundo'nun editörü Hernandoz Alvarez, özellikle FARC liderlerinin suçlarını itiraf durumunda cezasız kalacak olmalarının ve FARC'ın kuracağı partiye 2018 ve 2022'deki genel seçimlerde ne oy alırsa alsın 10 sandalye garantisi verilmesinin halkın bir bölümünün içine sinmediğini söylüyor.

 

'Komünizme hayır' söylemi

 

1964 yılında kurulan FARC ideolojik olarak Marksist bir çizgide yer alıyor.

FARC'ın bir siyasi parti olarak bu ideolojik çizgiyle parlamentoda temsil edilecek olması Kolombiya'da sağ tabanın tepkisini çekti.

Zira bu kesim, örgütü silahlı mücadelesi kadar ideolojisi nedeniyle de eleştiriyor.

'Hayır' kampının lideri eski devlet başkanı Alvaro Uribe, anlaşmanın ülkeyi Castro - Chavez (Küba eski lideri Fidel Castro ve Venezuela eski lideri Hugo Chavez'e referansla) çizgisine götüreceğini öne sürdü.

Pazar akşamki kutlamalara katılan 58 yaşındaki emekli Jesus Vivas AFP'ye, "Demokrasi kurtuldu. Ailemin ve çocuklarımın geleceği kurtuldu. Komünizme 'hayır' dedik" yorumunu yapıyor.

 

Düşük katılım

 

'Hayır' sonucunun nedenlerinden birinin de düşük katılım olduğu düşünülüyor.

BBC Mundo editörü Hernandoz Alvarez, katılımın yüzde 37'de kaldığını ve bunun ülke son 20 yıldır yapılan seçimlerdeki en düşük katılım anlamına geldiğine dikkat çekiyor.

Yetkililer, ülkenin bir bölümünü etkileyen Matthew kasırgasının da bazı yerlerde katılımı etkilediğini belirtti.

 

Sürece bundan sonra ne olacak?

 

Kolombiya'da, çatışmalar üzerine yoğunlaşan düşünce kuruluşu CERAC'ın genel müdürü Jorge Restrepo AFP'ye, "FARC nefreti seçimi kazandı. Negatif ekonomik sonuçları da olacak derin bir siyasi krize savrulduk" diyor.

 

Bu kriz yeniden savaşa dönüleceği anlamına mı geliyor?

 

BBC Mundo'dan Alvarez, "Bu bir askeri kriz değil, siyasi kriz" vurgusunu yapıyor ve hem hükümet hem FARC ve hem de 'hayır' cephesinin lideri Uribe tarafından yapılan açıklamaların yeniden çatışma sürecine dönülmek istenmediğinin işareti olduğunu belirtiyor.

Alvarez, Uribe'nin seçim sonuçları ardından söylemini kampanya sürecine göre yumuşattığına dikkat çekiyor.

Kolombiya lideri Santos, barış anlaşmasının referandumda reddi sonrası FARC'la ateşkesin hâlâ yürürlükte olduğunu söyledi.

Santos ayrıca istifa etmeyeceğini ve barış çabalarını sürdüreceğini belirtti.

"Vazgeçmeyeceğim" diyen Santos, ilk işinin de atılacak yeni adımları ve 'bir diyalog alanı' oluşturmayı' görüşmek için siyasi partilerle bir araya gelmek olacağını söyledi.

Santos müzakerecilere, Küba'ya giderek FARC liderleriyle bir sonraki adımı konuşmaları emrini verdiğini de açıkladı.

'Timoşenko' lakabıyla bilinen FARC lideri Timoleon Jimenez de sonuçtan üzüntü duyduğunu ancak şiddete dönülmeyeceğini söyledi.

Jimenez de ateşkesin yürürlükte olduğunu belirtti.

FARC lideri, "Barışı hayal eden Kolombiya halkı bize güvenmeli. Zafer barışın olacak" dedi.

Eski devlet başkanı Uribe ise, 'barışa değil anlaşmanın içeriğine karşı olduğunu' söyledi.

Uribe, anlaşmada bazı 'düzeltmeler' önerdi.

Uribe'nin talepleri şunlar:

- Şuçlu bulunan FARC üyelerinin devlette görev alma hakkı ellerinden alınmalı.

- FARC liderleri işledikleri suçlar nedeniyle ömür boyu hapis cezasına çarptırılmalı.

- FARC, yasadışı olarak elde ettiği gelirleri mağdurlara tazminat olarak ödemeli.

- Kolombiya anayasasında hiçbir değişikliğe gidilmemeli.

FARC'ın dört yıllık resmi ve iki yıllık gizli görüşmeler sonucunda ulaştığı anlaşmayı yeniden müzakere edip etmeyeceği ise şüpheli.

Kolombiya'da barış sürecinin geleceğiyle ilgili şimdi birçok belirsizlik bulunuyor.

Ancak açıklamalara bakılırsa bu, savaş sürecine kesinlikle geri dönüleceği ve barış çabalarının sonlandırılacağı anlamına gelmiyor.