Oya Armutçu, "Konut olarak kullanılmak üzere satın aldığınız binadaki daireler iş yeri olarak kiralamaya başlandığında ne yaparsınız?" sorusunu yanıtladı. Armutçu, "Eğer yönetim planında o dairenin 'iş yeri' olarak kullanılabileceğine ilişkin bir düzenleme yoksa, kat mülkiyetleri kurulu da bu yönde bir karar almışsa sulh hukuk mahkemesine dava açabilirsiniz," dedi.
Oya Armutçu'nun Hürriyet2te yer alan "İşyeri komşu derdi" başlıklı yazısı şöyle:
Konut olarak kullanmak üzere satın aldığınız binadaki daireler işyeri olarak kiralanmaya başladı. Bu da sizi rahatsız ediyor. Ne yapacaksınız?
Önce okurum G.T.’nin mail’i ve bu konudaki sorusu:
“M... Residence’ta daire olarak aldığımız binada iki yıldır oturuyorum. Bir gün karşı komşum evini aniden ‘işyeri’ olarak kiralamış. Kiracı olarak geçen kişiler evi ticari firma olarak kullanıyor. Bu da bizi residence sakini olarak rahatsız ediyor.
Residence müdürü ile konuşmama rağmen bir sonuç alamadık. Bu konuda ne yapmalıyım? Yasal haklarım ve şikâyet mercilerim nerelerdir? Bu konuda, evi kiralayan, kiracı ve bina yönetim müdürü olarak her birine ne yaptırımlar olabilir? Buradan kiracıyı şikâyetle çıkarabilir miyiz?”
Okurum G.T.’nin ilk yapacağı şey binanın anayasası niteliği taşıyan yönetim planını istemek. Çünkü kat mülkiyeti kurulmuş her yerin bir yönetim planı olmak zorunda. Bu yönetim planı “yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini yönetici ve denetçilerin alacakları ücreti ve yönetime ait diğer hususları” düzenler. Yönetim planı bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmündedir. Kat mülkiyeti kurulmuş yerlerde her bir bağımsız bölümün ne şekilde kullanılabileceği yönetim planında gösterilmiş olması gerekir.
Karşı komşunuzun “işyeri” olarak kiraya verdiği daire yani bağımsız bölümle ilgili olarak yönetim planında bir hüküm var mı, yok mu önce buna bakın. Eğer yönetim planında burasının “işyeri” olarak kullanılabileceğine dair hüküm varsa yapacağınız bir şey yok.
Yönetim planında söz konusu bağımsız bölümün kullanım şekli konusunda bir düzenleme yoksa bu defa kat malikleri kurulunun bir kararı var mı, onu incelemeniz gerekiyor. Kat malikleri kurulu bu bağımsız bölümün “işyeri”olarak kullanılabileceğine dair bir karar almışlarsa yine yapılacak bir şey yok. Ancak yönetim planında, o dairenin “işyeri” olarak kullanılabileceğine ilişkin bir düzenleme yoksa, kat malikleri kurulu tarafından da bu yönde bir karar alınmamışsa, siz sulh hukuk mahkemesinde, bağımsız bölüm malikine yani komşunuza karşı dava açarak “eski hale getirme” talebinde bulunabilirsiniz.
Anayasa Mahkemesi (AYM) geçen hafta Olağanüstü Hal KHK’ları ile mağdur oldukları iddiasıyla yüksek mahkemeye başvuran 80 bin bireysel başvuruya dönük beklenen pilot kararını yayınladı.
AYM, Olağanüstü Hal (OHAL) İşlemleri İnceleme Komisyonu’nu adres gösterdi ve “başvuru yolları tüketilmediği” gerekçesiyle dört ayrı bireysel başvuruyu reddetti. Bu kararlar ışığında AYM’ye başvuran 80 bin vatandaş yönünden de “kabul edilemezlik” kararı verilecek.
Bu noktada kritik bir ayrıntıya dikkat etmek gerekiyor. AYM reddettiği bu başvuru dosyalarını kendisi OHAL Komisyonu’na göndermeyecek. Bireysel başvurusu reddedilen vatandaşlar, OHAL Komisyonu’na yeniden başvuracak.
OHAL Komisyonu 17 Temmuz Pazartesi günü çalışmaya başladı. Komisyon, 60 gün süreyle 14 Eylül Perşembe günü mesai saati bitimine kadar başvuru kabul edecek. AYM’nin ret yanıtı verdiği bu 80 bin başvurunun sahibinin de 14 Eylül mesai saati bitimine kadar OHAL Komisyonu’na başvurmaları gerekiyor.
Bir not olarak şunu söyleyelim.
Pilot kararda, AYM’nin bireysel başvurunun “ikincil bir yol” olduğunu vurgulaması ve OHAL Komisyonu’nun “makul başarı şansı” ve “yeterli giderim potansiyeline sahip” olduğu değerlendirmesi dikkat çekti.
Hava çok sıcak. Ağustos da sıcak geçecek. Sokakta çoğu insan elinde su şişesi ile geziyor. Ya onlar?... Sokaktaki kediler, köpekler tüm sokak hayvanlarının da suya ihtiyacı var. Marketten pet şişe alıp su içecek halleri de yok. Bir kaba su koyup camın kenarına, apartmanda bahçenin bir kenarına, kaldırımın köşesine bırakın. Sonra o güzel gözlü kara kedinin, pencerenize gelen güvercinin suyu içtikten sonra size nasıl minnetle baktığını görün. Bunu yapmak istemiyorsanız bile sokağa su kabı, mama kabı bırakan güzel yürekli o insanların çabasına saygı gösterin. O kapları tekmelemeyin. Bir kaptaki su, yemek artığı ya da mamadan rahatsız olmayın. “Korkuyoruz, etrafı kirletiyorlar, çocukları tırmalıyorlar, müşteriler kaçıyor” diye bahane bulmayın. Lütfen...
Ağzı var dili yok, bize emanet o sokak canlarımıza eziyet edenlere, haklarını ihlal edenlere karşı ne yapabiliriz?
Komşunuz, evinizin altındaki market sahibi size sokak havyanlarını beslediğiniz için tepki gösterirse; Hayvanları Koruma Kanunu’nu önce siz öğrenip sonra onlara da anlatın. Bunun o hayvanlara eziyet ve kanunen yasak olduğunu söyleyin. Buna rağmen hayvanlara kötü davranırlarsa, su kaplarını, kedileri tekmelerlerse şikâyet edin.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın artık hayvanlara işkence ve eziyet edenlere, öldürüp kaçanlara dönük ihbar hattı var. Bakanlığın, “hayvanhaklari@ormansu. gov.tr” elektronik posta adresi üzerinden ihbarda bulunun.
Hayvanları Koruma Kanunu’nun 21. maddesine göre ise bir hayvana çarpan ve ona zarar veren sürücü, onu en yakın veteriner hekim ya da tedavi ünitesine götürmek veya götürülmesini sağlamak zorundadır. Bu maddeye aykırı davrananlara bakanlığın her yıl belirlediği tarifeye göre idari para cezası kesiliyor. Bu ceza 2017 yılı için 546 lira. Sokak hayvanlarının hakkını da hukukunu da siz koruyun.
Sessiz kalmayın.