CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun öncülüğünde, partinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanması sonrası başlatılan "adalet yürüyüşü" bugün (19 Haziran 2017) beşinci gününe girdi. Yürüyüşe kızıyla birlikte katılan bir baba "Komşum için de yürüyorum" dedi.
MİT TIR'ları davası kapsamında 25 yıl hapis cezasına çarptırılan Enis Berberoğlu, 14 Haziran'da mahkeme salonunda tutuklandı. Söz konusu karara tepki gösteren Kılıçdaroğlu, ertesi gün (15 Haziran 2017) "adalet yürüyüşü"nü başlattı. Dört günü geride bırakan yürüyüşe çok sayıda siyasetçi, sanatçı ve vatandaş destek verdi.
Gazete Duvar'dan Nergis Demirkaya'nın, katılımcıların açıklamalarına yer verdiği haberi şöyle:
Sabriye Demircan da, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “adalet yürüyüşü” açıklamasını dinledikten sonra “Ben bu yürüyüşe katılacağım” diye yola çıkanlardan. 4 günü geride bırakan Demircan emekli göz doktoru. Elindeki “Adalet” yazılı döviz için “yürüyüşteki en değerli döviz” diyor. Çünkü dövizin arkasında bu yürüyüşe katılarak tarihi bir adım atan onlarca kişinin adı ve imzası var. Partili olmadığının altını çizen Demircan, “Neden yürüyüşe katıldığı” sorusuna “Çünkü ülkemde huzur istiyorum. Endişe korku taşımadan yaşamak istiyorum. Adalet istiyorum. Eğer bunun için bir şey yapmazsam torunlarıma nasıl hesap verebilirim, yüzlerine bakabilirim” diyor. Ayak parmaklarında kanama başladığını söyleyen Demircan’ın hedefi her şeye rağmen İstanbul’a ulaşmak.
Emrah Eroğlu’nun da CHP ile organik bir ilişkisi yok. Oy ve Ötesi çalışması içinde yer aldığını anlatan Eroğlu, “Ben en çok onlar ve biz ayrımına karşıyım. Ben böyle bir ülkede yaşamak istemiyorum. En son biz halk, onlar millet olarak ayrıldı. Biz yok, onlar yok, ben, bütün olan bir ülkede yaşamak istiyorum. Herkes için adalet istiyorum” dedi.
Ankara’dan yürüyüşe katılan Özer Topçu 56 yaşında. Elindeki dövizde bir düz bir ters adalet yazısı var. Ters ve içi boş çizgilerle yazılan adalet için “Bu Recep Tayyip Erdoğan adaleti” diğer düz ve kalın harflerle yazılan adalet için “bu evrensel adalet” diyor. Türkiye’de yaşayan herkesin bu baskılar karşısında sessiz kalmaması gerektiğini söyleyen Topçu, “Ben duyarlı bir vatandaş olarak bu çabaların her zaman bir yerinde olacağım” değerlendirmesini yapıyor.
Yürüyüşe katılan partililerden Ayhan Yılmaz, 17 ayrı dilde “adalet” yazan tişörtüyle dikkat çekiyor. ‘Eğer özgür yaşamak istiyorsak herkes burada olmalı’ diyen Yılmaz şöyle devam ediyor: “Bu yürüyüşün öncülüğünü Kemal Kılıçdaroğlu yapıyor ama 80 milyonun birlikte yaşaması için, içtiğimiz su, yediğimiz yemek kadar adalete de ihtiyacımız var. Adaleti 80 milyon için istiyoruz.”
Turan Kızıldağ ise 8’inci sınıf öğrencisi kızı ile yürüyüşe katıldı. Özel bir şirkette çalışan Kızıldağ kızıyla birlikte 2 gün yürümeyi hedefliyor. “Sade bir vatandaş olarak adaletin hiç olmadığını düşünmüyorum” diyen Kızıldağ, geleceğe dair kendisi, çocuğu, komşusu için kaygılı olduğu için, bu ülkede kendisini güvende hissetmediği için yürüdüğünü söylüyor.
Yürüyüşe destek olanlar için de renkli görüntüler de vardı. Ankara’dan Kocaeli’ye doğum için giden 9 aylık hamile kadın otobandan çıkıp ziyaret için geldiğini anlattı.
Akademisyen Yeşim Yalın da yürüyüşe motorsiklet üzerinde eşlik ediyor. Akademisyen olduğunu söylediğinde ‘ihraç mı?’ sorumuza ‘değil’ yanıtı veriyor ama o da her an ihraçlar yüzyüze kalınabileceğini söylüyor. Yalın’ın ” Neden buradasınız” sorusuna yanıtı net: Ben de adalet arıyorum! Herkesin bu eksikliği hissettiğini söyleyen Yalın, gelecekle ilgili korkuların ortadan kalkmasını istiyor. Bir de gelecek kuşaklara dair sorumlulukla “adalet” diyor.