Üç astsubay’ın gözaltına alındığı ‘Işık Evleri’ operasyonu, 2. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanı Tümgeneral Ulugüler adına sahte emirler yayımlanarak esnafın kışkırtıldığını ve Ergenekon’la ilişkilendirilmek istendiğini ortaya koydu Kayseri 2. Hava İkmal Bakım Merkezi ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Rıdvan Ulugüler’in “fişleme” yapmakla suçlanmasına neden olan iki sahte emirle ilgili soruşturma başlatan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı, çarpıcı bulgulara ulaştı. Soruşturma kapsamında tutuklanan astsubay Ali Balta, komutanlık bilgisayar sistemine girerek sahte emirler üretmesine gerekçe olarak, öğrencilik yıllarında Denizli’de Işık Evleri’ne gittiğini bilen bir kişinin yaptığı baskıyı gösterdi. Ergenekon’u biz ortaya çıkardık Askeri savcılık, Ulugüler imazasıyla düzenlenen iki adet sahte emirle ilgili soruşturmada tutuklanan Kayseri Hava İkmal Bakım Merkez Komutanlığı’nda görevli Astsubay Balta’nın, 7 ve 11 Mart tarihlerinde ek ifadesine başvurdu. Balta, ifadesinde şunları anlattı: “Soyadını hatırlayamadığım Yusuf’la martta tanıştım. Seçimde AKP’ye oy vereceğini söyledikten sonra Ergenekon gibi bir örgütü ortaya çıkardıklarını, yüksek düzeyde birçok insanı içeri aldıklarını söyledi. Bana içinde ‘Word belgesi’ olan bir ‘flash bellek’ getireceğini belirterek, bu belgeleri komutanlığın Doküman Yayın Sistemi’ne (DYS) aktarmamı istedi. ‘Denizli’de Işık Evleri’ne gidip geldiğini biliyorum, yapmazsan bunu komutanlarına söylerim’ dedi. Durumun ortaya çıkmaması için teklifi kabul ettim ve ‘flash belleği’ aldım. Bana, Yüzbaşı Mesut Okatan’ın bilgisayar şifresinin yazılı olduğu kâğıdı da verdi. ‘Dediklerimi yaparsan birçok kötü insan temizlenecek’ dedi. İcra Koordinasyon Kısım Amirliği’ne giderek, boş bilgisayarın başına oturdum. Bilgisayarı, Okutan’ın şifresini girerek, açtım ve ‘flash bellekteki Word dosyasını’ sisteme kopyaladım. Bir dosyayı da İhale Komisyonu Başkanlığı’na gönderdim. Sonra Yusuf’la buluşarak, belleği teslim ettim.” Önce fişleme iddiası Balta’nın sisteme kopyaladığı ilk dosyada, Tümgeneral Ulugüler imzalı TSK İç Hizmet Kanunu ve Yönetmeliği uyarınca, er ve erbaşların Kayseri’de giremeyecekleri yerlerin yazılı olduğu sahte bir emrin bulunduğu öğrenildi. Savcılığın saptamalarına göre, Ulugüler imzalı emrin 5 maddeden oluşan orijinalinde, er ve erbaşların giremeyecekleri yerlerin Kayseri Emniyeti ile koordineli biçimde belirlendiği bilgisinin yer aldığı öğrenildi. Ancak sahte emirde, Kayseri Emniyet Müdürlüğü ifadesinin yer aldığı 4. madde metinden çıkarıldı. Böylece, girilemeyecek yerlerin sadece Ulugüler ve TSK tarafından belirlendiği vurgulanmaya çalışıldı. Sahte emrin sisteme girilmesinin ardından yasaklanmış gibi gösterilen lokanta ve otel sahiplerine “Sayın İşletme Sahibi” başlığıyla bir yazı gönderildi. Yazıda şu ifadelere yer verildi: “Ulugüler, kanunsuz emirle sizleri fişlemektedir. Kayseri’nin otellerini ve lokantalarını kategorize ederek, bazılarının sakıncalı olduğuna karar vermiştir. Ulugüler, haksız rekabet oluşturmuş ve görevini kötüye kullanmıştır. Yapılan bu kanunsuz ve suç olan uygulamayı Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a, Genelkurmay Başkanı’na ve Kayseri Başsavcılığı’na şikâyet edebilirsiniz. Gazete ve televizyonlara da vererek, hakkınızı arayabilirsiniz.” Albay Köylü’ye yardım Balta’nın İhale Komisyonu Başkanlığı’na gönderdiği ve Ulugüler’in Ergenekon soruşturmasında tutuklanan Albay Köylü’ye yardım etmekle suçlanmasına neden olan 5 maddelik ikinci sahte emirde ise şu ifadeler kullanıldı: “Yıllarca iç hizmet kanun ve yönetmeliği başta olmak üzere tüm kanun, yönetmelik, yönerge ve emirler doğrultusunda ve mutlak itaat bilinciyle TSK’ya hizmet etmiş Hv. Per. Alb. Cengiz Köylü, silah arkadaşlarının yardımına ihtiyaç duymaktadır. Köylü’ye yapılacak yardım aynı zamanda silah ve kader arkadaşlığının dost ve düşman herkese en güzel göstergesi olacaktır. Tüm personelimin gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyorum.” Çarpıcı rapor Soruşturma dosyasındaki bilirkişi raporunda ise şu tespitlerin yer aldığı bildirildi: “Ulugüler’in şahsında TSK’nın Ergenekon terör örgütü üyesi olmaktan tutuklu bulunan Köylü’nün silah ve kader arkadaşı olduğu vurgulanarak, onun arkasında olunduğu ve bunun dost ve düşman herkese gösterilmek suretiyle TSK, Ergenekon’la ilişkilendirilmeye çalışılmaktadır. Hatta TSK yazışma usullerine aykırı olarak emrin 5. maddesinde, yardım kampanyası bitiminde emrin imha edilmesi istenerek, gizli kapaklı bir iş yapılıyormuş düşüncesi oluşturulmaktadır.” İfadesinde, TSK personelinin fişlendiğini de öne süren Balta, Kayseri’de astsubaylar İsmail Dağ ve Orhan Güleç’le birlikte oturduklarını, kendileriyle tanıştırılan Ersin Şafak’ın Fethullah Gülen’in eserlerini getirerek, yorumlarda bulunduğunu anlattı. Balta, Şafak’ın bazen de Excel dosyaları içindeki subay ve astsubaylarla ilgili sorular sorduğunu ve bilgi istediğini kaydetti. ‘Sorguyu hipnozla yaptılar’ iddiası Bugün gazetesinin önceki günkü haberine göre; Tümgeneral Rıdvan Ulugüler, 3 astsubayı kanunlara aykırı şekilde gözaltına aldırdı. Astsubayların sorgusuna Karargâh Evleri soruşturmasını örtbas etmekle suçlanan Hava Kuvvetleri Adli Müşaviri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok ile Parapsikoloji uzmanı Gürol Doğan da katıldı. Üçok’la 5-12 Mart’ta Kayseri Hilton Oteli’nde kalan Doğan’ın astsubayları kanunsuz şekilde ‘hipnoz’ ederek ve ‘ilaç’ vererek sorguladığı iddia edildi. Bu iddiayı, astsubayların avukatları da dile getirdi. Aynı avukatlar, müvekkil-lerinin “asit kuyularına atılmakla tehdit edildiğini” de öne sürdü. Bugün’ün haberi Zaman’da da tekrar edilirken konuya ilişkin benzer bir iddiaya Vakit de imza attı. Gazete, üç astsubayın sorgulamaları hakkında şu “şok bilgiye” ulaştığını şöyle duyurdu: “Vakit, astsubayların Ankara’da sivil sorgu uzmanı Doğan tarafından sorgulandıkları bilgisine ulaştı. Bu arada Doğan ve Üçok’un Kayseri’de de bizzat astsubayları sorguladıkları öğrenildi. Astsubay Ali Balta’nın 6 gün sorgulandığı belirtildi. Balta’nın sorgusunda Doğan’ın hipnoz ve kimyasal yöntemler kullandığı öğrenildi.” Habertürk ve Zaman tartışması Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen Işık Evleri’nde kalan bir astsubayın ifadelerini içeren “‘F tipi’ astsubayın fişleme itirafları” başlıklı haberi dün manşetine taşıyan Habertürk ile Zaman gazetesinin arası açıldı. Zaman’ın internet sitesi, Habertürk’ü “operasyonel haber” yapmakla suçladı ve Mustafa Balbay’ın günlüklerinde yer alan bazı paşaların “Paşam, Ciner bizden yana. Biz kuşatmayı yardık” iddialarını gündeme getirdi. Habertürk gazetesinin dün manşete çıkardığı “Gülenci astsubayın ‘Işık Evi’ itirafları” başlıklı haberde, Kayseri’de gözaltına alınan astsubaylardan Ali Balta’nın itirafları yayımlanmıştı. Bu haber üzerine Zaman da Habertürk’e yönelik ağır suçlamalar içeren bir haberi internet sayfasına koydu. “Habertürk’te operasyonel haberler başladı” başlığıyla siteye konulan haberde, şöyle denildi: “Haber etiğini dilinden düşürmeyen gazetenin Sibel Hürtaş imzalı haberinde, sızdırma savcılık ifadeleri yer aldı. Ki bu ifadelerin işkence altında ve sanığın, asit kuyularıyla korkutularak alındığı avukatlarınca geçen hafta yapılan basın toplantısında dile getirilmişti. Haber, Habertürk gazetesinde çarpıtılarak manşet yapıldı.” Astsubay İsmail Dağ da tutuklandı Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın Karargâh evleri soruşturması sürerken “Işık evleri operasyonu” olarak adlandırılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan üç astsubaydan İsmail Dağ da tutuklandı. Astsubay Çavuş Orhan Güleç, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bir süre önce gözaltına alınan ve Ankara’ya gönderilen Astsubay Ali Balta ise önceki gün sevkedildiği askeri mahkemede tutuklanmıştı. Astsubaylar resmi belgelerde tahrifat yapmak ve bu suretle halkı Türk silahlı kuvvetleri aleyhine kışkırtmakla suçlanıyorlar.