Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, Konda Araştırma Şirketi’nin Cumhurbaşkanlığı anketine göre, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yüzde 55, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yüzde 38 ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yüzde 7,5 oranında sahip olduğunu yazdı.
KONDA Genel Müdürü ve T24 yazarı Bekir Ağırdır, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın iktidardaki yıllarında milletin devlete karşı azalan güvenini onardığını belirterek “Erdoğan ilk turda 23-24 milyon oy alarak Cumhurbaşkanı seçilir” demişti.
Abdülkadir Selvi’nin Yeni Şafak’ta “Son anket neyi gösteriyor” başlığıyla yayımlanan (29 Temmuz 2014) yazısı şöyle:
28 Şubat'ta da bir çatı kurulmuştu.
Süleyman Demirel'i yeniden Cumhurbaşkanı seçtirmek için.
Ufuk Güldemir Star'ın başındaydı.
Bir muhabiri gönderdi çatı ustasıyla röportaj yaptırdı.
Usta, çatının sağlam olması için önce direği sağlam olmalı demişti.
Karadenizli'nin hikayesi.
CHP milletvekili Orhan Eyüpoğlu Trabzon'da seçim propagandası yapıyormuş.
Kahvehanede konuşurken vatandaşın biri, 'Sizin CHP de bizim kayık gibi' demiş. 'İpi sağlam bir kazığa bağlanmadığı için bir o yana yatıyor, bir bu yana'
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ipi de sağlam bir kazığa bağlanmadığı için bir o yana yatıyor bir bu yana.
CHP'lilerle laik, MHP'lilerle milliyetçi oluyor. Diyarbakır'da çözüm yanlısı, Yozgat'ta çözüm karşıtı.
Trabzonlu'nun kayığı gibi.
Bakmayın büyük uzlaşma diye yutturulduğuna, ilkesizlik üzerine kurulmuş bir ittifakın adı, çatı.
PKK'dan ayrılmış, DHKP-C'den kopmuş isimlerce kurulmuş Devrimci Halk Partisi ile MHP var bu çatının altında.
Devrimci gerilla savaşını esas alan Devrimci Halk Partisi ile Devlet Bahçeli'nin MHP'si kol kola.
Yaşasın Marksizm
Yaşasın Leninizm
Yaşasın sosyalizm diyen TSİP'le, 'Kanımız aksa da zafer İslam'ın' diyen MHP aynı çatı altında.
Muhsin Yazıcıoğlu'na kinini vefatında dahi 'İyi bilmezdik' manşetiyle kusan TGB ile Mustafa Destici'nin BBP'si yan yana.
'Muhsin terör örgütü kuruculuğundan yargılandı. Hani tıpkı PKK'nın kurucusu Abdullah Öcalan gibi...
Binlerce cinayetin sorumlusu bu örgütün en tepesindeki isim Muhsin Yazıcıoğlu'ydu' satırları bugün BBP'nin aynı çatı altında bulunmaktan onur duyduğu Türk Solu Dergisi'ne aittir.
Hani şu Ekmeleddin İhsanoğlu'nun elinde tutarak salladığı dergi...
Evet ben de katılıyorum.
Bir çatı var.
İlkesizliğin ilke edinildiği bir çatı bu.
Kirli ittifakların çatısıdır bu.
Bu çatıda millet yok.
Bu çatıda ahlak yok.
Bu çatıda ne var.
Eski Türkiye var.
Eski Türkiye'nin kirli tüm yapıları var.
Bu çatının altında statükoyu koruma var.
Ne adına.
Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı adına.
Eğer Mustafa Destici, Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı yüzünden Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölüsüne dahi hakaret edenlerle bir araya geliyorsa,
Eğer Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı adına Türkiye'yi bölmek için gerilla savaşını esas alan Devrimci Halk Partisi ile aynı çatı altında bulunmaktan onur duyuyorsa, bu çatıda zaten bizim işimiz olamaz.
Bu çatı tüm erdemsizliklerin toplandığı bir çatı demektir.
Bir de milletin çatısı var.
O çatının altında çözüm süreci var.
Okullara Kur'an-ı Kerim ve Peygamberimiz'in hayatının ders olarak okutulması var.
28 Şubat sürecinde atılan başörtülü öğretmenlerin göreve döndürülmesi, YAŞ kararlarıyla atılan subayların iadesi var.
O çatının altında Gazzeli yetimler var.
O çatının altında Mısırlı Esma var.
O çatının altında askeri vesayeti tasfiye eden, muhtıraları geri çeviren bir yürek, 'Yeter söz de karar da milletindir' diyen bir duruş var.
Diklenmeden dik durmak var.
Hülasa o çatıda Merve Kavakçı'nın parlamentodan atılması, bu çatıda başörtülü milletvekili var.
Millet bu çatının ne olduğunu anladı.
Yine çatılar kurulmak suretiyle kendisine bir tuzak hazırlandığını hissetti.
Büyük liderlerin gidişi ile ülkelerin kaderlerinde de büyük makas değişiklikleri oluyor.
Özal'ın ölümüyle birlikte bu millet bunu yaşadı.
Özal zamanında Kürt sorununa çözüm arayışı vardı. Özal öldürüldükten sonra çözümün yerine faili meçhul cinayetler, Türkiye 90'lı yılların cenderesine sokuldu.
Özal döneminde demokratikleşme çabaları vardı. 141, 142 ve 163 kaldırılmıştı.
Özal öldükten sonra OHAL zihniyeti ile yönettiler ülkeyi.
Özal'ın ölümünden sonra da çatı kurmuşlardı.
O çatı 28 Şubat'ta bu milletin başına çöktü.
O nedenle millet bunların ne çatısı kurduğunu iyi biliyor.
Erdoğan'dan sonra da bu çatının başına çökeceğini, demokratik kazanımlarının bir bir elinden alınacağını görüyor.
Millet tehlikeyi sezdi.
Milletin feraseti kamuoyu araştırmalarına da yansıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu milletin yeni bir silkinişine, yeni bir uyanışına tanık olacağız.
Millet bu kez Çankaya sandığında ayar verecek, eski Türkiye'nin bekçilerine.
Şu ana kadar ANAR'ın, Pollmark'ın ve Genar'ın kamuoyu araştırma sonuçlarına ulaşmıştım.
Başbakan Erdoğan'a yeni sunulan Konda'nın sonuçları da aynı gerçeğe işaret ediyor.
Bu millet ilk turda hem de ezici bir oy oranıyla Erdoğan'ı Cumhurbaşkanlığı'na gönderiyor.
Konda'nın araştırmasına göre;
Başbakan Erdoğan yüzde 55
Ekmeleddin İhsanoğlu yüzde 38
Selahattin Demirtaş yüzde 7.5
Erdoğan partisinin 5 puan üstünde.
Ekmeleddin İhsanoğlu ise çatı partilerinin toplamının 5 puan altında.
Erdoğan ile İhsanoğlu arasındaki fark 17 puan.
ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, 'Bundan sonra makas kapanmaz' dedi.
Makas kapanmıyor tam tersine açılıyor.
Siz asıl katılım oranına bakın. O zaman farklı bir sonuç sizi bekliyor demektir.