Konkordato talep eden şirketlere 3 ay geçici mühlet veriliyor. Bu süre mahkeme kararıyla 5 aya kadar uzatılabiliyor. Kesin mühlet ise bir yıl uygulanıyor ve en fazla 6 ay daha uzatılabiliyor. Tüm sürelerin kullanılması halinde, konkordato süreci 23 aya kadar uzayabiliyor. Konkordato sürecinin sonunda ödeme güçlüğünden kurtulamayan şirketler hakkında iflas kararı alınabiliyor.
İşçi, haklı sebepler ortaya çıktığında iş akdini tek taraflı olarak feshedebilir. İşveren, konkordato ilan etmiş olmakla birlikte işçinin ücretini ve diğer sosyal haklarını düzenli olarak ödüyorsa, çalışma koşullarını ağırlaştırmamışsa işçi, konkordato ilan edilmesini gerekçe göstererek iş akdini feshedemez. Feshetse de kıdem tazminatını alamaz.
Ancak, konkordato ilan eden işveren ne zamanki ücret ödemelerini aksatır, o zaman işçiye iş akdini fesih hakkı doğar. Ücretini bir aydan fazla alamayan işçi, iş akdini feshedebilir. O iş yerinde bir yıldan fazla çalışmışsa, kıdem tazminatını talep edebilir.
Konkordato ilan eden şirket aleyhine vergi, harç, sosyal güvenlik primi dahil kamu ya da özel kişi alacakları için takip yapılamıyor. Daha önce başlamış takipler de duruyor.
Buna karşılık, son bir yıla ait işçi alacakları ile nafaka alacakları için takipler ve hacizler bu süreçte de devam edebiliyor.
Konkordato ve iflasta rehinle teminat altına alınmış alacaklar, diğer tüm alacakların önüne geçiyor. Rehinle teminat altına alınan alacaklar, bankalar ve diğer finans kuruluşlarına ait oluyor.
İşçi alacakları, teminatlı olup da rehinle karşılanmamış veya teminatsız bulunan alacaklar arasında ilk sırada yer alıyor. Bir başka ifadeyle, bankaların rehinli alacaklarının tahsilinden sonra iflas masasınca malların satış tutarından pay ödenirken, ilk sırayı işçi alacakları alıyor.
Konkordato ilan eden veya hakkında iflas kararı verilen işyerlerinde çalışan işçilerin dikkat etmeleri gereken en önemli husus, alacak kaydını bir ay içinde yaptırmaları. Sendikalı işyerlerinde sendikalar üye işçilere bu konuda hukuki yardımda bulunarak, zamanında başvuru yapmalarını sağlıyor. Sendikasız işyerlerinde çalışanlar ise genellikle ne yapacaklarını bilemiyor. Alacak kaydını yaptırmak için bir aylık süre, konkordato veya iflas ilanıyla başlıyor. Başvurunun, konkordato ilan edilmesi durumunda konkordato komiserliğine; iflasta ise iflas masasına yapılması gerekiyor.
Konkordato ilanından veya iflas kararından önce alacakları için dava açmış olan işçiler de davanın görüldüğü mahkeme aracılığıyla alacak kaydını yaptırmalı.
Bir aylık sürede başvuru yapılmadığı takdirde, işçi alacaklarına tanınan, banka alacaklarının ardından ilk sırada ödeme ayrıcalığı ortadan kalkıyor.
İşçilerin, iflasın açılmasından veya konkordatodan önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ücret, ihbar ve kıdem tazminatı gibi alacaklarıyla iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak ettikleri ihbar ve kıdem tazminatları için başvuru hakkı bulunuyor. İşçinin bu alacakları, bankaların rehinli alacaklarının ardından ilk sırada ödeniyor.
Konkordatoda işçilere tanınan bir diğer ayrıcalık da ödenmemiş bulunan ücret ve diğer alacaklarını konkordato sürecinde talep etme hakkı. İşçiler, talep etmelerine rağmen ücretleri ödenmediği takdirde bu dönemde haciz işlemi de yapabiliyor.
İşverenin konkordato ilan etmesi, işveren için aciz vesikası alınması, iflası gibi nedenlerle ödeme güçlüğüne düştüğü hallerde ücretin ödenmemesi durumunda, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) bünyesindeki Ücret Garanti Fonu devreye giriyor. Fon, üç aylık ücreti işçiye ödüyor. Bu haktan yararlanabilmek için işçinin son bir yıl içerisinde konkordato ilan edilen iş yerinde çalışıyor olması gerekiyor.
Ücret Garanti Fonu’ndan ödemeler, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilen prime esas kazanç üzerinden yapılıyor. İşçinin brüt maaşı 5 bin lira da olsa 10 bin lira da olsa, bordroda gösterilen tutar üzerinden ödeniyor.