Konsensus Araştırma Şirketi sahibi ve Genel Müdürü Murat Sarı, "Ben 1989'dan bu yana siyasal araştırma yapan biriyim, 33 senelik bir araştırmacı olarak şunu çok net söyleyebilirim ki bu seçim 2'inci tura kalmayacak gibi gözüküyor. ‘İspatla’ derseniz ispatlayamam ama çok ‘2'inci tura kalacak’ gibi bir hava yok ortada. Oyları birbirine çok yakın, 2 taraf da birinci turda bitmesi için elinden geleni yapacak ve biri geçecek" görüşünü ifade etti.
Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilip çekilmemesinin durumu değiştirmeyeceğini ifade eden Sarı, Cumhur İttifakı için de "Ak Parti+ MHP yüzde 53.6 alıyor, adayı Tayyip Erdoğan bunun 2 puan altında, bu ne demek? İttifak seçmeninin bir kesimi Erdoğan'a oy vermiyor, bu seçimde bu oran daha da arttı diye düşünüyorum. MHP'ye, Yeniden Refah'a oy verecek ama Erdoğan'a vermeyecek bir kitle var, bu çok göz ardı ediliyor" uyarısını yaptı.
Sözcü’den Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtlayan Sarı, Muharrem İnce'nin aday olmasının muhalefeti ve Cumhur İttifakı'nı nasıl etkilediğine ilişkin olarak, “MHP'nin içerisinde Recep Tayyip Erdoğan'a oy vermek istemeyen bir kesim var. İşte o kesim Muharrem İnce'ye yöneldi ve aynı şekilde Millet İttifakı içerisinde İYİ Parti, Saadet Partisi ve diğer partilerde Kemal Kılıçdaroğlu'na oy vermek istemeyen bir kitle var, o kitle de yine Muharrem İnce'ye yönelmiş vaziyette, bu 100 bin imzayı geçtikten sonra olan durumu anlatıyorum. Dolayısıyla, çok büyük bir patlama yok ama önemli bir çıkış gösterdiğini söyleyebilirim Muharrem İnce'nin” değerlendirmesinde bulundu.
Sarı, Muharrem İnce’nin “yüzde 30'ları alacağım” söyleminin söz konusu olmadığını belirterek, “Ama tek bir taraftan almıyor. Bu ne kadar ilerler, onu bilemiyorum tabii, önümüzde yapacağımız anketler bize gösterecek. Bundan sonraki ilerlemesi acaba muhalefet partilerinden çıkacak oylarla mı, yoksa iktidar kanadından çıkacak oylarla mı olur? Anketlerden çıkan sonuçlara göre her iki taraftan, bunlar çok yüksek oran da değil. Fakat Muharrem İnce'nin bugün en azından bizim anketlerimizde görünen oylarının içerisinde bunlar da var ve iktidardan gelecek oylarla muhalefetten gelecek oyların sayısı neredeyse eşit” diye konuştu.
Sarı seçimlerin ikinci tuta kalma ihtimaliyle ilgili şu değerlendirme ve öngörülerde bulundu:
“Şimdi, oylar bölünüyorsa her iki taraf için de bölünüyor ve şu riski getiriyor; Meclis seçimine bakacaklar, Meclis 2 turlu değil, seçim ikinci tura kalırsa seçmen hangi parti ne kadar oy almış, kim iktidarı ele geçirmiş ona bakacak. Yaptığımız araştırmalar gösterdi ki; iki partiden hangisi Meclis çoğunluğunu almışsa o ittifakın adayına yüzde 5'ler civarında oy eklenecek, bu da seçimin sonucunu etkileyecek. Bu kim olur, ne olur bugünden söylemek, ikinci turu tahmin etmek öyle kolay bir şey değil işin açıkçası. Ama ben 1989'dan bu yana siyasal araştırma yapan biriyim, 33 senelik bir araştırmacı olarak şunu çok net söyleyebilirim ki bu seçim 2'inci tura kalmayacak gibi gözüküyor. ‘İspatla’ derseniz ispatlayamam ama çok ‘2'inci tura kalacak’ gibi bir hava yok ortada. Oyları birbirine çok yakın, 2 taraf da birinci turda bitmesi için elinden geleni yapacak ve biri geçecek.”
“Şu an yaptığımız anketlerde çok net bir şey çıkmıyor, Erdoğan'ın ve Kılıçdaroğlu'nun oy potansiyelleri eşit çıkıyor” diyen Sarı, “Kılıçdaroğlu'nun oylarında artış var ama Erdoğan'ın oyları öyle çok fazla düşmedi. Tabii bir aşağıya düşüş var ama kamuoyunda düşünüldüğü kadar yok. Deprem oldu, ekonomi kötü, pandemide çok kötü bir yönetim gösterdi, pek çok neden sıralayabiliriz ama benim anketlerimde gözüken bu” dedi.
Sarı, sözlerinin devamında seçimlere yönelik şu değerlendirmelerini aktardı:
“Kemal Kılıçdaroğlu şu anda iktidar partisi seçmeninden oy alarak bu oranlara çıkmış vaziyette. Bir önceki seçime baktığımız zaman söylediklerimi doğrulayan çok şey var; Ak Parti+ MHP yüzde 53.6 alıyor, adayı Tayyip Erdoğan bunun 2 puan altında, bu ne demek? İttifak seçmeninin bir kesimi Erdoğan'a oy vermiyor, bu seçimde bu oran daha da arttı diye düşünüyorum. MHP'ye, Yeniden Refah'a oy verecek ama Erdoğan'a vermeyecek bir kitle var, bu çok göz ardı ediliyor. Yapılan anketlere bakıyorum, çoğunda Erdoğan'ın ittifakın üzerinde oy aldığı gözüküyor. Ben bunun böyle olabileceğini düşünmüyorum, hiçbir ittifak adayının kendi ittifakının üzerinde oy alabileceğini düşünmüyorum işin açıkçası. Çünkü iki tarafın adaylarına da kendi ittifakının içinde ona oy vermek istemeyen seçmen de var, o yüzden ikisi de İttifaklarının aldığı oyların altında oy alacaklardır.”
“Bu seçimde kampanya çok önemli, klişe kampanyalar bu seçimin sonucunda kaybedeni belirleyecek, o kadarını söyleyeyim. Partilerin nerede, ne yaptığı, özellikle deprem bölgelerinde nasıl bir faaliyet gösterildiği etkileyecek” diyen Sarı, “Şu mesela puan kaybettirdi; Hatay'da gidip 2 hastane temelini atip o temelleri boş bırakarak gitmeleri belirli bir oy kaybına sebep oldu, her hafta araştırma yapıyoruz. Bu son bir hafta içerisinde az da olsa bir düşüş söz konusu” diye örnek verdi.
“Muhalefetin rehavete kapılmaması lazım” diyen Sarı şunları ifade etti:
“Ve kampanyanın iyi olması gerekiyor. Mesela, geçtiğimiz seçimlerde muhalefetin dokunmadığı kesimler var. Ekrem İmamoğlu'nun pazarda bir kadın vatandaşa "Tamam bana oy verme ama bir dinle" dediği gibi -muhalefetin dokunmadığı kesimdi o- çok sabırlı bir şekilde, Türkiye'nin dört yanında bunu yapması gerekiyor. Vatandaşa dokunamadığı yerler hala var, mesela Trabzon'da bir kahveye girdiğinizde ve "Hayat çok pahalı" dediğinizde bir dayak yemediğiniz kalıyor. Seçimde yüzde 64'le belediye başkanlığını kazanmış bir partinin seçmeninden oy almak için çok sabırla çalışmak gerekiyor.”
Röportajın tamamını okumak için tıklayın.