Konya Büyükşehir Belediyesi’ne ait Hayvan Rehabilitasyon Merkezi’nde köpeklere eziyet edilmesi, Beşiktaş İskelesi'nde toplanan hayvanseverler tarafından protesto edildi. Hayvanseverler adına basın açıklaması yapan Emre Akkuş "Her canlının yaşam hakkı kutsaldır. İnsan, hayvan ayrımıyla değil, var olmak denilen yaşam hakkı için sonuna kadar çalışacağız" ifadelerini kullandı.Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın Konya Büyükşehir Belediyesi'nin sokak köpekleriyle ilgili çalışmasını örnek göstermesinin ardından, Konya Hayvan Barınağı'ndaki bir köpeğin bir görevli tarafından elindeki kürekle vurularak katledilmesi üzerine sosyal medya üzerinden çağrıda bulunan hayvanseverler, Beşiktaş İskelesi'nde toplanarak Hayvan Barınağı'ndaki hayvanlara yönelik şiddete tepki gösterdi.
Vatandaşlar 'Cehennem barınağı istemiyoruz', 'Onlar sahipsiz değil' yazılı dövizlerle slogan attı. Hayvanseverler adına basın açıklaması yapan Emre Akkuş, "Katliamı kabul etmiyoruz. Çözüm açıktır. Devlet tüm mekanizmalarıyla olması gerektiği gibi çalışacak, popülasyon kontrolü ve diğer her konuyla ilgili geçici bakım evlerinin hepsi kontrol altına alınacaktır. Hemen her açıklama yetersiz gerçeklerden uzak ve vicdanları kanatan açıklamalardır. Ortaya çıkan son olayların ışığında verilen hiçbir sözün tutulmadığı, kuralların, yasanın uygulanmadığını bir kez daha gördük. Biz bu vicdansızlığa asla izin vermeyeceğiz. Her canlının yaşam hakkı kutsaldır. İnsan, hayvan ayrımıyla değil, var olmak denilen yaşam hakkı için sonuna kadar çalışacağız" dedi.
Oyuncu ve hayvan hakları aktivisti Tuna Arman ise "Arkadaşlarımız Konya'dalar. Olay olduğu andan itibaren Türkiye'nin birçok şehrinden gidebilenler gitti. Maalesef Konya'ya girişler engellendi. Şehirlerden, otobüslerin çıkması engellendi. Biz terörist değiliz, vicdan sahibi insanlarız. Arkadaşlarımız sadece o hayvanların durumunu görmek, kötü olanları alıp şehirlerine getirmek istiyorlar. Biz uzlaşmak istiyoruz. Hukukçularımız orada, STK'larımız orada ve birçok gönüllü arkadaşımız orada. Derdimiz uzlaşmak, o hayvanların durumunu görmek, kötü olanları alabilmek. Ama maalesef bizler içeri alınmıyoruz. Arkadaşlarımız kapıda bekletiliyor. Biz sadece yaşam hakkını savunuyoruz ve barınaklarda gönüllülerin çalışmasını istiyoruz. Bir çözüm bulmamız gerekiyor. Maalesef barınaklarda, sürülmüş işçiler çalışıyor. Kötü bir şey yapmış ve sürülünce oraya gitmiş... Yani barınak sonuçta bir hapishane" diye konuştu.
Arman, "Hep hayvanlarda suç buluyoruz. Oysa onlar gidip aşılarını yaptıramazlar. Kendi kendilerini kısırlaştıramazlar. Bu devirde kuduzdan ölen çocuğun cezası hayvana kesiliyor. O hayvanı araziye, ormana atarsanız, yaban hayvanıyla yaşarsa zaten her türlü hastalığı kapar. Yani yerel yönetimlerin aşılamalarını, kısırlaştırmalarını doyurmalarını, sorumluluklarını yapmaları gerekiyor" dedi.
Arman, "Dün gece oraya kepçeler, büyük dozerler girdi. Arkadaşlarımız sabaha kadar canlı yayın yaptılar. Neden bir barınağa kepçe girer? Biz burada hepimiz onu çok iyi biliyoruz. Yani o ölüleri saklamaktan başka bir şey değil. O barınak zaten mükemmelse orada bir tamirat, tadilat yapılmıyor gece yarısı. Orada ölülerimiz var belli ki. Kepçelerle gömülüyorlar. Bize muhtaçlar. Allah'ın yaratıp bize emanet ettiği canlar. Ben insan olmaktan utanıyorum. Gerçekten bir hayvanın yüzüne bakamıyorum" ifadelerini kullandı. (DHA)