Konya Ovası’nın ürün kaybı 1 milyon ton

Konya Ovası’nın ürün kaybı 1 milyon ton

Yurt genelinde yaşanan kuraklık Konya Ovası’ndaki hububat hasadında 1 milyon ton ürün kaybına neden oldu. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, “Konya’da bakıldığı zaman toplam 3 milyon ton buğday-arpa rekoltesi oluyor. Tahminimiz bu yıl ikisinin toplamının 2 milyon tonu geçmediği şeklinde” dedi.

Kış sezonunda yeterli yağış alamayan, bahar dönemini de kurak geçiren Konya Ovası’nda hububat hasadı tamamlandı. En fazla tahıl ürünü yetiştirildiği için 'tahıl ambarı' olarak bilinen ovada yaşanan kuraklık, ürün kayıplarına neden oldu.

Hububat ekim sezonunda yüzde 30-40 oranında daha az yağış düştüğünü belirten Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, “İklim değişiyor ve bunu kabullenmek lazım. Özellikle bu yıl da iklim değişikliğinden hububat üretimimiz farklı etkilendi. Ülke genelinde olduğu gibi Konya Ovası’nda da ciddi bir kuraklık yaşandı. Normal ekim sezonunda düşen yağış miktarı, totalde yüzde 30 ila 40 oranında daha az yağış aldık. Bu da rekolteyi olumsuz etkiledi. Ancak sulanabilir alanlarda çiftçimiz oldukça iyi verim aldı diyebiliriz. Ama kıraç arazilerde bazı tarlalar biçilemedi, bazılarında da 50 ila 200 kilo arasında değişen verim alındı. Konya’da bakıldığı zaman toplam 3 milyon ton buğday-arpa rekoltesi oluyor. Tahminimiz bu yıl ikisinin toplamının 2 milyon tonu geçmediği şeklinde” diye konuştu.

Ovadaki verim kayıplarının sulanabilir arazilerden elde edilen rekolteyle telafi edildiğini söyleyen Prof. Dr. Soylu, "Konya Ovası’nı, sulu tarım kurtardı diyebiliriz. Sulanabilir arazilerde dekar başına 800 kilogram ila 1 ton arasında verimler alındı. 600 kilogramın altına düşen çiftçimiz hiç olmadı. Bu da olumlu bir durum aslında. Kıraç arazilerdeki verim kaybını sulanabilir arazilerle telafi ettik. Buradan şu dersi çıkarmamız lazım; Konya Ovası’nda su olduğu zaman verimlilik 5 kat, 6 kat hububat da artabiliyor. Sulanan alan miktarımızı buğday ve arpa alanlarında ciddi arttırmamız gerekiyor. Belki bölgede buğday ve arpaya daha fazla destek vererek, özellikle suyu çok tüketen ürünlere kaymayı engelleyebiliriz. Bu da hem ülkemizin hububat rekoltesinde garantisi olmuş olur.” görüşünü savundu. 

Kuraklığa bağlı verim kayıplarının ardından çiftçilerin yeni sezonda ekim yapmaya endişe duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Soylu şunları kaydetti:

"Özellikle şunu vurgulamamız lazım. Eylül ve ekim aylarında çiftçilerimiz toprak hazırlığı yapıp, tekrar hububat ekimine başlayacak. Çiftçilerimizin ekimini yapacak bir katkı sağlamamız gerekiyor. Çiftçilerimiz bu sonbaharda ekim yapmayacak olursa, bu yıl yaşadığımızı rekolte sıkıntısını ciddi anlamda önümüzdeki yıllarda da yaşayabiliriz. Tohum ve gübre gibi desteklerde bulunulabilir. Aksi takdirde kıraç arazileri olan çiftçilerimiz kuraklık endişesiyle ya da girdi maliyetleri nedeniyle ekim yapmayabilir. Bunu engellememiz lazım ekilmedik bir karış yer bırakmamamız gerekiyor" diye konuştu. 

"Konya Ovası, Niğde Aksaray ve Karaman’ı da içerisine alan 3 milyon hektarlık büyük bir havza. Allah bu bölgeye bir yer altı suyu rezervi vermiş. Tabii bu sayede belli alanları sulayabiliyoruz. Ama bu da sınırlı. Ciddi kuraklığın yaşandığı yıllarda, aşırı su çekimi nedeniyle yer altı suları daha da aşağıya iniyor. Sulayamadığımız kısımlardan da düşük verimler alıyoruz. Bu küresel iklim değişikliğiyle beraber daha da şiddetlenmeye başladı. Bu su çekilmelerinin daha aşağıya inmesini engellemek istiyorsak, ürün deseninde çiftçiyi daha az su tüketen bitkilere doğru yöneltmemiz gerekiyor. Bu da teşviklerle sağlanabilir. Suyu az tüketen bitkilere yeterince destek sağlayabilirsek ürün deseninde değişiklik olabilir. Konya, 300-330 milimetre yağış alan bir bölge. Bu miktarla bölgede ciddi bir üretim yapmamız mümkün değil. Bölgeyi bilmeyenler, tarımda çok sulama yapılıyor diyor ama bu bölgenin kaderi. Su olmadan yapacağınız üretim çok sınırlı."