15 Temmuz darbe girişimi akşamında Boğaziçi Köprüsü'nde linç edilerek öldürülen 21 yaşındaki Hava Harp Okulu öğrencisi Murat Tekin'in cenazesi 12 gün sonra ailesi tarafından bulundu. Tekin ablası Mehtap Tekin kardeşinin kimseye ateş açmadığını söylerek " Tatbikat var denilerek götürülmüş. Kardeşim kimseyi öldürmedi, arkadaşına yardıma giderken öldürüldü" ifadesini kullandı.
Hürriyet'te yer alan habere göre, Tekin’in ablası Mehtap Tekin’in ifadesine göre, "İstanbul Yeşilköy’deki Hava Harp Okulu 2. sınıfta okuyan Murat Tekin, 15 Temmuz günü, eğitim için Yalova’ya götürüldü. Ancak daha sonra Tekin’in de içinde bulunduğu askeri öğrenciler “Tatbikat var” denilerek, otobüsle Boğaziçi Köprüsü’ne doğru yola çıkarıldı. Otobüs köprüye yanaşırken; etrafı vatandaşlarca çevrildi. Askeri öğrencileri polisler kurtarıp bölgeden uzaklaştırırken; Tekin ve iki arkadaşı kalabalığın içinde kaldı"
O akşama ait kamera görüntülerinde, Murat Tekin’in, öldürülmeden hemen önce kalabalık içinde şaşkın halde etrafına bakındığı görülüyor. Tekin’in hemen sonra yardım için bir arkadaşına doğru yürüdüğü düşünülüyor. Genç harbiyelinin burada öldürüldüğü tahmin ediliyor.
Otopsi tutanağında ölümün nedeni, ‘vücutta yaygın darp, kesici delici alet yaraları ile boyun baskısı ve ağız burun kapanmasına bağlı boğulma’ gösteriliyor. İzmir’de yaşayan Tekin Ailesi, 15 Temmuz sonrası çocuklarından 12 gün haber alamadı. Yalova’da kampta olduğunu sanan aile, ardından cezaevine konmuş olabileceğini düşündü. Fakat hiçbir listede adı bulunmadığı için morgları gezerek, isimsiz cesetleri taradı. Nihayet, 27 Temmuz’da oğullarının tanınmaz haldeki cesedini morgda bularak, İzmir’e götürdü. Tekin’in cenazesi, İzmir’de selasız şekilde toprağa verildi.
Abla Mehtap Tekin, kardeşinin kandırılarak köprüye götürüldüğünü, kimseye ateş açmadığını ve hain olmadığını belirtti. Kardeşinin ölümüne yol açanlardan şikayetçi olduğunu ifade eden Tekin, şöyle devam etti: “En son 12 Temmuz’da görüşmüştük. Bana ‘Abla çok mutluyum, tek başıma uçuşa seçildim’ diye yazmıştı. Pilot olacağına seviniyordu. Olaylar olunca kendisine ulaşamadık. Biz Yalova’da kampta olduğunu sanıyorduk. ‘Halk ayaklandı, canlı bomba var’ denilerek, götürülmüş. Çocuklar otobüste uyuyormuş. Halk otobüsün camını kırınca uyanmışlar. Biri ‘Çocuklar inin, size birşey olmasın’ diye bağırıyor. Duyumlarımıza göre çevik kuvvet ekipleri geliyor. Öğrencileri kurtarıp götürüyor. Kardeşim ve iki arkadaşı kalıyor. Murat, bir arkadaşının linç edildiğini gönüyor. Kardeşim şaşkın halde bakınıyor. Sonra da arkadaşına doğru gidiyor ve orada öldürülüyor.”