Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz’un ardından Katar, Suudi Arabistan ve Kuveyt’e gitmeye hazırlandığını açıklarken Katar’a yaptırım kararı alan Körfez ülkelerinin Türkiye’nin sürece müdahalesini istemediği öğrenildi. Üst düzey bir Arap diplomat, “Körfez İşbirliği Konseyi olarak Türkiye’nin bu süreçte devreye girmesini istemiyoruz; tam tersi uzak durmasını istiyoruz" dedi.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, Türkiye’ye bu süreçte Katar’a aktif destek vermesi halinde kendi çıkarlarının zedeleneceği uyarısının yapıldığı öğrenildi. Körfez ülkelerinin Türkiye’ye karşı, “seyahat, konut ve yatırım” konusunda krizin başlangıcından bu yana tereddütle davrandığı belirtildi.
Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri’nin aralarında bulunduğu Körfez ülkeleri, Katar’la “terörizmi finanse ettiği” gerekçesiyle diplomatik ilişkilerini keserek bu ülkeye bir dizi yaptırım açıklamıştı. Arap diplomat, yaptırımların sonucunun ne olacağı, nereye varacağı sorusuna da “Ya birlikte yola devam ederiz ya da eğer aramızdan biri bu değerlere zarar veriyorsa kendi yoluna gider. Biz Katar’a karşı askeri bir hamle hazırlığında değiliz” yorumunu yaptı. Ayrıca, "Türkiye’nin devreye girmesinin sorunu daha karmaşıklaştıracağı Bahreyn Dışişleri Bakanı’nın ziyaretinde Ankara’ya iletildi” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin arabuluculuk yapamayacağını, fazlasıyla taraf olduğunu doğrulayan diplomat, Körfez ülkelerinin taleplerinin ise egemenlik haklarına aykırı olduğunu söyledi.
Krizin ilk aşamasında Ankara’nın açıklamalarının olumlu olduğu ancak Katar Üssü’yle ilgili kararın Meclis’ten geçirilmesinin ardından Türkiye’nin Katar ile birlikte problemin bir parçası olduğunu belirten Arap diplomat, “Çavuşoğlu, Katar ve Suudi Arabistan’a gitti; Türkiye’nin devreye giremeyeceğini gördü. Bizim Konsey olarak kendi mekanizmalarımız ve süreci çözecek yöntemlerimiz var; sorunu kendi aramızda çözmek istiyoruz. Türkiye’nin dahil olmaya çalışması sorunu sadece daha da karmaşıklaştıracaktır” yorumunu yaptı.
Yetkili, yayımlanan terör listesindeki isimlerin finansmanında Katar’ın oynadığı role işaret ederken, listedeki isimlerin bazılarının Avrupa’da, bazılarının da Türkiye’de olduğunu söyledi. Suriye içsavaşında Katar ile başından bu yana farklı bir çizgi izlediklerini ve Müslüman Kardeşler (İhvan) ideolojisini Suriye’de terör örgütlerinin kaynağı olarak gördüklerini vurgulayan Arap yetkili, Irak savaşından çıkarttıkları dersin içsavaşa müdahale etmemede etkili olduğunu savundu. Körfez ülkelerinde her ülkenin kendi terör listeleri olduğuna da değinen yetkili, Katar’ın Nusra’yı terörist kabul etmemesini de eleştirdi.
Türkiye’nin Katar’ın yanında yer almasının ne gibi sonuçlar doğurabileceği sorusuna ise Arap diplomat, “Seyahat tercihlerimiz değişebilir; biliyorsunuz son dönemde çok sayıda Arap Türkiye’den konut alımı yapıyordu, artık tereddütlüler; en çok da Arap yatırımları konusunda tereddüt yaşanıyor” değerlendirmesini yaptı. Diplomat, sözlerine şöyle noktaladı: “Türkiye’ye yönelik dramatik bir adımımız olmaz. Ama Türkiye, ideoloji yerine ulusal çıkarlarını düşünmeli.”