Korgeneral Aksakallı: FETÖ'cüleri korumak için şahsımı hedef alanları ibretle izliyorum

Korgeneral Aksakallı: FETÖ'cüleri korumak için şahsımı hedef alanları ibretle izliyorum

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı'na gelen darbeci general Semih Terzi'yi vuran daha sonra şehit edilen Astsubay Ömer Halisdemir hakkında komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı açıklama yaptı. Aksakallı, "FETÖ karalama kampanyasında, hayatında hiç akıllı telefon kullanmamış vatan kahramanı şehit Ömer Halisdemir'i bile 'ByLock kullanıcısı' olarak sunmakta. Ayağımı basmadığım hiçbir terör coğrafyası yoktur. Darbenin dışarıdaki ana odaklarının, darbe girişimini karartmaya çalıştıklarını ve kalan FETÖ'cüleri korumak için şahsımı hedef aldıklarını ibretle izliyorum" dedi.

"Vatanım ve milletim için hiçbir risk, tehdit ve tehlikeden kaçınmadan, hiçbir an ve zaman boyun eğmeden yasal çerçevede hep ön cephelerde görevimi yapmaya çalıştım" ifadesini kullanan Aksakallı "Ayağımı basmadığım hiçbir terör coğrafyası yoktur" diye konuştu.

Aksakallı DHA'da yer alan habere göre şunları kaydetti:

"Darbenin dışarıdaki ana odakları başta Amerika ve Avrupa’daki FETÖ destekli sözde düşünce kuruluşları ile bazı medya ve sosyal medya üzerinden halen içeriden de destek alarak darbe girişimini karartmaya çalıştıklarını, kalan FETÖ’cüleri korumak için şahsımı hedef aldıklarını ibretle takip ediyorum. Amerika’da yayımlanan 17 Haziran 2017 tarihli ‘Gerçeğin Peşinde-15 Temmuz 2016’, Avrupa’da Stockholm Center For Freedom tarafından yayımlanan ’15 Temmuz Erdoğan’ın Darbesi’ adlı raporlar buna örnektir.

"Ne yapıyorsunuz' dedim"

O dönem 1'inci Özel Kuvvetler Tugay Komutanı ve Silopi Özel Kuvvetler Harekat Üssü (ÖKHÜ) komutanı olan Semih Terzi ile darbe gecesi 00.30 civarında görüştüğünü anlatan Korgeneral Zekai Aksakallı, “Muhtemelen Diyarbakır’dan Ankara’ya hareketi esnasında yanımda bulunan koruma astsubayım Makbul Uluğ vasıtasıyla irtibat kurmaya çalıştım. Koruma astsubayımın irtibat kurarak, 'Özel Kuvvetler Komutanımız sizinle görüşecek' hitabına karşılık, Semih Terzi tarafından alaylı biçimde 'Seni anlamıyorum ama sen anlat, anlat' cevabı üzerine telefonu ben aldım. 'Memleketi felakete sürüklüyorsunuz, ne yapıyorsunuz' dedim. 'Anlaşılmıyor, duyulmuyor' diyerek telefonu kapattı. Lütfen Semih Terzi'nin telefon kayıtları incelensin. Darbeyi karartmaya yönelik kasıtlı olarak yapılan manipülasyonların ve karalama kampanyalarının önüne geçilebilecektir."

"Darbecileri etkisiz hâle getirmesini emrettim"

Aksakallı, verdiği ifadelerde, "O dönem, 3’üncü Özel Kuvvetler Tugay Komutanı ve Irak Harekat Alanından sorumlu olan ve Irak’ın Selahattin kasabasında bulunan Tuğgeneral Halil Soysal ile 23.30 civarında cep telefonundan irtibata geçtim. Semih Terzi ve onun ile hareket eden personelin ihanet içinde olduklarını, güvenliğini alarak hemen Silopi’ye hareket etmesini ve ÖKHÜ komutanlığının emir komutasını ele almasını, darbecileri etkisiz hale getirmesini emrettim. O da emrim üzerine Silopi’ye hareket etti. Saat 03.45 sularında Tuğgeneral Halil Soysal, Habur Sınır Kapısına ulaştığı esnada beni aradı. Sınır kapısının kapalı olduğunu iletti. Ben de daha önceki verdiğim emri tekrarladım. O da emri yerine getirerek ÖKHÜ komutanlığının emir komutasını aldı ve darbeye katılan personeli gözaltına aldı" dedi.  

"Binde bir merhamet yok"

"Televizyonlardaki beyanatlarım sonrasında beni arayan üst düzey devlet yetkilileri ile darbenin önlenmesine yönelik alınacak tedbirler ile ilgili görüşmeler yaptım" diyen Aksakallı, sözlerine şöyle devam etti: "Silopi, Adana, İncirlik Muhafız Alayı, Zırhlı Birlikler, Genelkurmay Karargahı ve birçok askeri birlik ile darbeyi önlemeye yönelik yüzlerce telefon görüşmesi yaptım. 16 Temmuz öğleden sonra Genelkurmay Başkanımızın emriyle, kendisini Çankaya Başbakanlık binasından alarak konutuna geldik. Bu saatten itibaren Genelkurmay Başkanlığının kontrol altına alınması, toparlanması, sağlam kalan kamera kayıtlarına el konularak muhafaza edilmesi, kamera görüntülerinden tespit ettiğimiz darbeye karışanların tahkiki ve polise teslimi gibi faaliyetler 24 saat esasına göre icra edilmiştir. Aynı faaliyetler Gölbaşı Özel Kuvvetler Yerleşkesinde de devam ettirilmiştir. Bu faaliyetler için görevlendirdiğim arkadaşlara yazılı ve sözlü olarak ‘Binde bir adaletsizlik olmayacak, binde bir merhamet yok’ anlayışı ile çalışmaları talimatını verdim."

"Derdest edilmekten kurtulduktan sonra..."

Aksakallı, "Darbe girişimi gecesi aracımın önü iki araçla kesilerek derdest edilmeye çalışılmamdan kurtulduktan ve Ankara’da araçla darbecilerin takibinden kurtulmak için Çukurambar ve Balgat'ı geçip, Kirazlıdere sapağında arabayı çektirip, bölgede bulunan polislere sokağı kapattırmama müteakip evime geldim" dedi. Aksakallı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada Koruma Astsubayım Makbul Uluğ ile buluştuk. Kolundan ağır darbe alan eşime ilk müdahaleyi yapmaya müteakip kıyafetlerimi değiştirdim. Saat 23.30 sıralarında Spor Okulu nizamiyesine diğer Koruma Astsubayım Kamil Işın geldi. Özel Kuvvetler Kışlasına götürmek için gelen koruma personeli ve aracın darbeciler tarafından nizamiyeden içeriye sokulmaması üzerine nizamiye bölgesine gidip oradan araca binmeye karar verdim. Bu arada taarruz helikopteri ile havadan saldırı başladı. Bu saldırıda koruma personeli Uzman Çavuş Osman Gül’ün bacağı koptu. Koruma Astsubayım Kamil Işın göğsünden, elinden ve bacağından yaralandı. Araç kullanılamaz hale geldi. Biz de Koruma Astsubayım Makbul Uluğ ile beraber güvendiğim bir arkadaşımızın evine gittik. Buradan MİT’ten tanıdığım daire başkanından araç talep ettim. Bu araç bir hayli geç geldi. Bu süre zarfında komutan olarak darbeye karşı güvenilir personelin toplanmasını, organize edilmesini sağladım, sevk ve idare ettim." Açılan davalarda, müşteki ve tanık olarak ifade veren 2'nci Kolordu Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı, FETÖ ve gayri milli destekçilerinin, darbe girişimine karşı mücadele edenleri karalama kampanyasında, kendisi ile birlikte Halisdemir'i de hedef aldıklarını anlattı. Aksakallı, şunları söyledi: "Ayrıca darbenin küresel baş aktörünün istihbarat servisinin kullanımında olan, sosyal medya kullanıcısı Emre Erciş, içerideki ve dışarıdaki FETÖ ve gayri milli olan destekçileri vasıtası ile darbe girişimine karşı mücadele edenlere yönelik yürüttüğü karalama kampanyasında; hayatında hiç akıllı telefon kullanmamış vatan kahramanı şehit Ömer Halisdemir'i bile ByLock kullanıcısı olarak sunmakta. Sadece birkaç özel kişinin bilebileceği şahsımın atamasını günler öncesinden sosyal medyada açıklaması çok düşündürücü değil mi? Ayrıca, FETÖ'nün ve arkasındaki gücün çok değerli bulduğu şahsiyetleri aklamaya çalışan, Fuat Avni rolünü oynayan bu kişinin ve işbirlikçilerinin ortaya çıkarılması, FETÖ ve darbe girişimi ile ilgili birçok konuyu aydınlatacağına inanıyorum. Devletin ilgili birimleri konunun üzerinde durmalı." (DHA)