Orgenerallik için birinci sırada olduğu belirtilen Korgeneral Mehmet Şanver, Yüksek Askeri Şûra'da (YAŞ) alınan Harp Akademileri Komutanlığı'na verilmesine dair kararın ardından istifa etti. İstifa etmesinin ardından Sözcü'den Szygı Öztürk'e konuşan Şanver, 15 Temmuz darbe girişimi öncesi Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'a terfi listesinde olan askerlerle ilgili değerlendirmelerini anlattığı anları aktarırken "Fethullahçıları, Genelkurmay Başkanımıza anlatırken Fethullahçı general de söylediklerimi not alıyordu" ifadelerini kullandı. Darbeciler hakkında "İşte, orada deşifre olduklarını anladılar ve girişimi öne çektiler" diyen Şanver, "Darbe girişimi sonrası da bir kişi hariç, diğerleriyle ilgili değerlendirmemde de haklı olduğum ortaya çıktı" dedi.
Saygı Öztürk'ün Sözcü gazetesinin bugünkü (2 Ağustos 2016) nüshasında yayımlanan 'Fethullahçıları anlatırken, Fethullahçı komutan not alıyordu' başlıklı yazısı şöyle:
Geçen pazar günü bu köşenin okurlarına, “Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanı Korgeneral Mehmet Şanver istifa ederse bu sürpriz olmaz” demiştim. Sürpriz de olmadı. Dün, Korgeneral Mehmet Şanver, darbe kalkışmasıyla ilgili belgeleri imzaladı ve cumhuriyet savcılığına gönderdi. Meslek hayatının son imzasını ise istifa dilekçesine attı. Şimdi kapatılan askeri liseye 1972 yılında girmişti. 44 yıl süren üniformalı görevini kendi isteğiyle, korgeneral rütbesindeyken sonlandırdı. İstifa dilekçesini verdiğini öğrendiğimde kendisine güçlükle ulaştım. İlk sözleri “Allah terfi edenlerin yolunu açık etsin, Allah devletimize, milletimize zeval vermesin. Sadece üniformamızı terk ettik ama ülkemizi terk etmedik. Bazen insanlar, bazı makamları terk etmesini de bilmeli. Bunun bir örneği olsun istedim. Belki kimsenin haberi olmayacak, belki kimse umursamayacak ama ben aynaya bakabileceğim ve Mehmet Şanver olarak kendimi göreceğim” oldu.
Korgeneral Mehmet Şanver, orgenerallik için birinci sıradaydı. Orgeneral yapılmadı. Görev süresi uzatılmış ve Harp Akademileri Komutanlığı'na verilmişti. Şanver, “Meslek hayatımda hiç ikinci olmadım” dedi ve şunları söyledi:
“Yarbaylığımdan itibaren albaylığa, tuğgeneralliğe, tümgeneralliğe, korgeneralliğe hep birinci sırada terfi ettim. Filo komutanlığımda üstün birlik yetiştirme ödülü aldık. İkinci senemde en başarılı hava savunma filosu seçildik. Harekat komutanlığında iki filom vardı, filolar arası yarışmada bir filom birinci, diğeri ikinci oldu. 2 yıl üs komutanlığı yaptım, üssüm en başarılı üs seçildi. Tümgeneralliğimde ikmal bakım komutanlığı yaptım, NATO denetlemesinde sınıfta kalan komutanlığımızın sınıfını geçmesini sağladık. Korgeneralliğimde bir yıl lojistik komutanlığı yaptım. Sayıştay'ın lojistik sisteme vurmak istediği balyozu önledik ve sistemimizi akladık.”
2 yıl Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı yaptı. Burada Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanlığı'nın kurulmasında karargahı yönetti. Kurduğu sistemde de bir yıl komutanlık yaptı. Herkes onun yine birinci sırada olduğu için orgeneralliğine garanti gözüyle bakarken, o terfi ettirilmeyip görev süresi uzatıldı.
Darbe girişimi gecesi, Korgeneral Şanver'in kızının Moda Kulübü'nde düğünü vardı. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal ve bazı generaller düğünü basan darbeci askerler tarafından kaçırıldı. Korgeneral Şanver'e terfi ettirilmemesinin düğünle ilgisi olup olmadığını sordum. Şunları söyledi:
“Terfi ettirilmememin düğünle hiçbir alakası yok. Ayrılmamın sebebi Yüksek Askeri Şura'nın tercihidir. Düğünle ve ondan önceki süreçle ilgili iki defa müşteki sıfatıyla ifadem alındı. Benden daha fazla Hava Kuvvetleri'nde irdelenen ve kendisini pırıl pırıl tertemiz ispatlayan yok. Düğünü de, çağrılı olanları da tek tek sordular. Düğün tarihini, planlamasını da araştırdılar. Her şeyin açıklaması o kadar netti ki. Savcı ‘Hakkınızı helal edin' dedi ve müşteki sıfatıyla ifademi aldı. Benim kızımın en mutlu olacağı gün, büyük bir travmayla başladı. Hiç düşünmüyordum ama emekliliğimde İstanbul'a yerleşeceğim. Kızıma yakın yere yerleşip bu süreci atlatmasına ailece yardımcı olacağız.”
Kaçırılana kadar Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal, Korgeneral Mehmet Şanver ve kuvvetin diğer generalleri önce düğünün yapıldığı yerde bir odadan karşı harekatı yönetmeye başladı. O sıcak dakikaları Korgeneral Şanver'den dinliyorum:
“Planlamaları gereği Hava Kuvvetleri'ni darbede etkin kullanacaklardı. Haber almamız ve düğün bölgesinde kurduğumuz cep telefonuna dayalı harekat merkezimiz ve oradan yayınladığımız sözlü ve yazılı net emirler bu kalkışmanın hava harekatı bölümünü öncelikle durdurmaya başladı. Daha sonra İstanbul'dan Eskişehir'e gönderdiğimiz arkadaşlarımız yaptıkları telefon konuşmalarıyla, verdikleri direktiflerle Eskişehir'de duruma el koymalarıyla olayın seyrini değiştirdi. Durdurulan hava harekatı karşı taarruzuyla etkisiz hale getirildi.”
Korgeneral Şanver'e “Siz Silahlı Kuvvetler'de bu kadar Fethullahçı olduğunu tahmin ediyor muydunuz?” diye sorduğumda, “Biliyorduk. Ama gençlerimiz arasında bu kadar Fethullahçı olduğunu açıkçası tahmin edemiyorduk” dedi. Şanver, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın odasında yaşanan olayı şöyle anlattı:
“Komuta kademesinde kimin ne olduğunu çok iyi biliyorduk. Darbe girişimi sonrası da bu konuda yanılmadık. Bu yıl terfi listesinde olan albay, tuğgeneral, tümgenerallerle ilgili değerlendirmemi Genelkurmay Başkanımız'la paylaşmıştım. Darbe girişimi sonrası da bir kişi hariç, diğerleriyle ilgili değerlendirmemde de haklı olduğum ortaya çıktı.
"Ben değerlendirmelerimi aktarırken, Genelkurmay Başkanımızın yanında Genelkurmay Personel Başkanımız bulunuyordu. O da söylediklerimi not alıyordu. Personel Başkanı da, Genelkurmay Karargahı'nda yaşananlarda en önde olan ve tutuklanan kişidir"
"Fethullahçıları, Genelkurmay Başkanımıza anlatırken Fethullahçı general de söylediklerimi not alıyordu. İşte, orada deşifre olduklarını anladılar. Askeri Şûra'yı beklemeden, böyle bir şeye kalkıştıklarını değerlendiriyorum.
"İçinde bulunduğumuz durumu gördüğümde şaşırdım. Çünkü tutuklanan o personel başkanını orada görünce, onların başka görüşe tahammüllerinin olmadığını da biliyordum.
"Genelkurmay'da bunların kim olduğunu bilmeyen yok ama maalesef darbe girişimine kadar bunlara güvenmeye devam ettiler. Bunlara güvenilmemesi gerektiğini bir kez daha gördük.”
Komutanın dilekçesini verirken, Emir Astsubayı Ömer Aydın da, yaş haddini dolduruncaya kadar çalışma olanağı olmasına rağmen “Ben de istifa ediyorum komutanım” dedi. Cumhurbaşkanı Başyaveri, bazı yaverleri, komutanların emir subay ve astsubayları da darbe girişiminin içindeydiler.
Korgeneral Şanver, bunun nedenini şöyle anlattı:
“Bunları, komutanların kendisi değil zaten Fethullahçıların çoğunlukta olduğu personel başkanlığı seçip gönderiyor. Ben onların gönderdiğiyle değil emir subay ve astsubayımı kendim seçtim. Onların da devlete sadakatten başka bir şeyi olmadı. Şimdi bütün emir subayları, astsubayları hain gibi gösteriliyor. Onların hepsi aynı kefeye asla konulmamalı.”
Son sözü, 44 yıl sonra askerliğe veda etmesiydi. Darbe girişimi gecesini en sıcak bir biçimde yaşayan Korgeneral Mehmet Şanver, artık emekli bir general…