Tiyatro sanatçısı Levent Üzümcü ile oyuncu ve çevirmen Füsun Demirel, Sanatçılar Girişimi'nin yayımladığı bildiriyi neden imzaladıklarını anlattı. Üzümcü "Yüzümüz hep aydınlığa doğrudur ve bu aydınlık kaypaklıkla, korkaklıkla, sessiz kalarak, kaçak dövüşerek kazanılmaz, kimse kendini kandırmasın" dedi, Demirel ise "Baskı altında yaşayan, sansürlenen, engellenen sanatçılar; cesaretle, yaratılan korkudan etkilenmediğini göstermek zorundadır" ifadelerini kullandı.
TIKLAYIN - Sanatçılar Girişimi: Korkmuyoruz!
"Hiç kuşkusuz bir korku iklimi yaratılıyor. 'Ben gidersem devlet çöker' diye kendini ve oy verenlerini kandıran bir siyasi yapı söz konusu. Bunu yaratma nedenleri ise; bu dönemi oluşturan yolun hemen her taşının kanunsuzca döşenmiş olmasından kaynaklı. Örneğin; hiçbir suçu olmayan insanların ama siyasi rakip olmalarından korkularak ama yaptıkları haberlerin sesini kısmak istemekten ama da eleştirilerine maruz kalmamak için hukuksuzca ve hukuk kullanılarak içeride tutulması bu kanunsuzluğun en tipik göstergesi. Elbette ki bunun adisyonu olacak ve bu adisyonun muhattaplarınca ödenmesi de uzun bir zaman alacak."
Bu durumun tek sebebinin, hiç gitmemek üzere yönetime gelmiş olmalarından kaynaklandığını ifade eden Üzümcü, 2023 seçimlerini hatırlatarak şunları söyledi: "Ancak görüyorsunuz ki -eğer yapılırsa- 2023 seçimlerinde ilk defa oy kullanacak gençlerin yüzde 70’i bu siyasi garabeti desteklemeyeceklerini söylüyorlar. Siyasi yöntem olarak 3-5 bin maaşlı sosyal medya kışkırtıcısı, kimsenin izlemediği TV kanalları ve kimsenin okumadığı paçavralarla bir yalan dünya oluşturmaya çalışıyorlar. Bu vatanı bizler yolda bulmadık!"
"Bu vatan Kurtuluş Savaşı'nda cepheden kaçmayanların vatanıdır" diyen sanatçı, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
"Bu vatanın özgür yarınları için çok insan kaybettik. Bu vatan sadece, gün geçtikçe şımarıklaşan, gün geçtikçe saldırganlaşan, gün geçtikçe fütursuzlaşan 'dava' dedikleri saçmalığın peşinde koşan bir takım sahtekârların vatanı değildir. Bu vatan, Kurtuluş Savaşı'nda cepheden kaçmayanların; onların çocuklarının ve torunlarının da vatanıdır. Durduğumuz ve duracağımız yer ve değerlerimiz bellidir. Yüzümüz hep aydınlığa doğrudur ve bu aydınlık kaypaklıkla, korkaklıkla, sessiz kalarak, kaçak dövüşerek kazanılmaz, kimse kendini kandırmasın."
Bildiriyi imzalayan sanatçılardan Füsun Demirel ise, sanatçının toplumu ileriye taşıdığını belirterek, yaratılmaya çalışılan korku iklimi ile ilgili görüşlerini şöyle anlattı:
"Azîz Nesin'in oyunu vardır hani... 'Korkudan Korkmak' Bir korku iklimi yaratılmıştır zaten. Sözde demokrasi, sözde özgürlükler... Kime göre, neye göre bu demokrasi ve özgürlük kavramı? Aslında korkuyu yaratan erk en çok korkandır; halk bunu anladığında ve yaratılan korkudan korkmadığında baskıdan kurtulacaktır."
Sanatçıların, yaratılan korkudan etkilenmediğini göstermek zorunda olduğunu vurgulayan Demirel, "Baskı altında yaşayan sansürlenen, engellenen sanatçılar, cesaretle yaratılan korkudan etkilenmediğini göstermek zorundadır. Çünkü sanatçı toplumu ileriye taşıyandır" dedi.