Güvenlik testlerini tamamlayan ilk koronavirüs aşısı, Pazartesi dünya çapında sevince yol açtı.
Aşının güvenliğine dair şimdilik temkinli olmayı gerektirecek nedenler var.
Fakat onların dışında aşının dünya çapında kullanılmasına dair önemli bir pratik sorun da bulunuyor: Aşının -80 derecede tutulması gerekiyor.
Salı günü BBC'ye konuşan Sağlık Bakanı Matt Hancock, aşının üretim tesisinden insanlara uygulanacağı son noktaya kadar nakledilmesinin "dev bir lojistik operasyon" gerektirdiğini söyledi.
Aşı -70 derecenin üstüne en fazla dört kere çıkabiliyor, aksi takdirde bozuluyor.
Bu derece, geleneksel dondurucu ve soğutucuların inebileceği sıcaklıkların çok altında.
Böylesi bir şeye ihtiyaç duyan pek fazla aşı olmadığı için buna dair yaygın bir altyapı da yok.
Aşının üreticilerinden Pfizer da bunun zorluk yaratacağını kabul ediyor.
İngiltere'nin tıp konusundaki başdanışman vekili Prof. Jonathan Van-Tam, Pazartesi düzenlediği basın toplantısında aşı üretimi ve dağıtımında normal zamanlarda bile pek çok sorun yaşandığını hatırlatmıştı.
Prizer'ın kısa vadede bir planı var.
Aşı ABD, Almanya ve Belçika'daki Pfizer merkezlerişnden dağıtılacak. Sonrasında kara ve hava yollarıyla nakledilecek, belli dağıtım merkezlerinde tutulacak.
Son aşama ise o merkezlerden kliniklere ve hastanelere dağıtılması olacak.
Wall Street Journal'ın aktardığına göre Pfizer bir iş çantası boyutunda, içi kuru buz dolu, GPS ile takip edilen ve açılmadığı takdirde 5 bin doz aşıyı 10 gün boyunca doğru ısıda tutabilen özel bir nakliye kutusu geliştirdi.
Bu kutular nakliyenin ardından tekrar kullanılabilecek.
Kutunun ucuz olmayacağı kesin.
Bu tür kutular geliştiren Polar Thermal şirketinin satış direktörü Paul Harrison, sıradan kutuların beş gün yerine on gün, -80 yerine -8 dereceye kadar izolasyon sağlayacağını, 1.200 doz aşı taşımaya yetecek büyüklükte ve bu özelliklerde bir kutunun 5 bin sterlin (yaklaşık 55 bin TL) tutacağını belirtiyor.
Polar Thermals, karbondioksitten üretilen kuru buz yerine aerojel kullanıyor. Bu çözüm, geçen yıl baş gösteren küresel karbondioksit kıtlığının devam etmesi durumunda işe yarayabilir.
ABD Sıkıştırılmış Gazlar Derneği ise talep ne kadar artarsa artsın arz sıkıntısı yaşanmayacağını söylüyor.
Aşılar çözüldükten sonra beş gün daha dayanabiliyor. Fakat bu da uzun bir süre sayılmaz.
İngiltere Kamu Sağlığı Kurumu, uzun vadede ülke genelinde merkezi depolama ve dağıtım sistemleri için hazırlık yapıldığını söylüyor fakat bu hazırlıklara dair detay paylaşmıyor.
Günümüzde aşırı soğuk depolama yaygın bir şey değil ve aile hekimlerinin neredeyse hiçbiri bu imkana sahip değil.
İngiltere'deki aile hekimleri, bu tip soğutuculara ihtiyaç duyulacağını vurguluyor.
Southampton Üniversitesi'nden bulaşıcı hastalıklar uzmanı Dr. Mcihael Head, ellerinde bu tip soğutucular bulunan üniversitelerin, bunları aşı faaliyetleri için ücretsiz olarak kullandırabileceğini söylüyor.
İngiltere'de üniversiteler koronavirüsün ilk dalgasında da benzer yardımlarda bulunmuştu.
Gelişmekte olan ülkelerde durum daha kötü.
AP ajansı geçen ay yayımladığı bir haberde, Orta Afrika ülkesi Burkina Faso'da bin klinik soğutucu açığı olduğunu yazmıştı.
Unicef ve Dünya Sağlık Örgütü, koronavirüs aşısına hazırlık amacıyla mevcut soğuk depolama tesislerinin haritasını çıkarma projesini başlatmıştı.
Financial Times gazetesi, Unicef'in 2021 sonuna kadar düşük gelirli ülkelere 65 bin güneş enerjisiyle çalışan soğutucu kurulmasını hedeflediğini aktarıyor.
Lojistik ve tedarik zinciri profesörü Michael Bourlakis, "Soğuk zincirler konusunda Avrupa ve Kuzey Amerika iyi bir durumda fakat Afrika ve Asya'nın bazı bölgeleri çok sorunlu" diyor ve ekliyor:
"İyimser biri olarak şu an bunun planlanmakta olduğunu, şirketlerin birbiriyle işbirliği yaparak bilgi paylaşımında bulunacağını düşünüyorum.
"Tedarik zincirlerinde her zaman beklenmeyen şeylere hazırlıklı olmak gerekir. Üstelik bu aşının tedariki miktar, karmaşıklık ve coğrafya açısından eşsiz."