İçişleri Bakanlığı, koronavirüs salgını sonrası Türkiye'de alınan tedbirler kapsamında 65 yaş üstü ve 20 yaş altındakilere sokağa çıkma yasağı uygulaması getirdi. Bu yasağa istisna olarak ek genelge yayımlandı. 18-20 yaş arasındaki kamu çalışanları, özel sektörde çalıştığını belgeleyenler ve mevsimlik tarım işçileri sokağa çıkma yasağından muaf tutulacak.
Türkiye İstatistik Kurumu İşgücü Anketi 2018 Mart dönemi sonuçlarına göre 4 milyon 983 bin kişi tarımda çalışıyor.
Şanlıurfa, Adıyaman, Diyarbakır, Batman, Mardin, Şırnak gibi iller başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'nden sayıları milyonlarla ifade edilen gezici mevsimlik işçi ilkbahardan başlayıp sonbahara kadar Türkiye'nin farklı bölgelerine çalışmaya gidiyor.
Mevsimlik tarım işçiliğine giden Suriyeli göçmen sayısı ise son yıllarda oldukça yüksek.
Mevsimlik işçilerin çalışma takvimi ise ürünlerin hasat zamanına göre belirleniyor.
İçişleri Bakanlığı, tarımsal üretimin devamı için alınan tedbirler kapsamında 4 Nisan'da İller İdaresi Genel Müdürlüğü üzerinden İl Vailiklerine "Koronavirüs Tedbirleri/Mevsimlik Tarım İşçileri" konulu yazı gönderdi.
Buna göre ilde Valilerin başkanlığında ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile İl Tarım ve Orman Müdürü, İl Sağlık Müdürü, İl AFAD Müdürü, İl Göç Müdürü, kolluk temsilcileri, yerel yönetim temsilcileri, Ziraat Odası Başkanlığı gibi meslek odalarının temsilcilerinin yer aldığı bir komisyon kurulacak.
İl dışından tarımsal insan gücü ihtiyacı varış ili valiliklerince tespit edilecek, bu ihtiyacın karşılanabileceği valiliklere bildirilecek. Talepte bulunulan valiliklerce Aracı Belgesi verilmiş kişiler veya işçi grubu temsilcileri aracılığıyla şehirlerarası seyahat edecek olan mevsimlik tarım işçileri belirlenecek.
Ayrıca, mevsimlik tarım işçileri, harekete geçmeden önce gerekli sağlık kontrollerine tabi tutulacak ve seyrekleştirme kurallarına uygun toplu ulaşım araçlarıyla çıkış ilinden transit şekilde varış iline gidecekler.
Tarım işçileri için istisnalar getirilse de salgın endişesi işçiler arasında da çok yaygın. Diyarbakır, Adıyaman ve Şanlıurfa'dan görüştüğümüz aracı ve tarım işçileri "Ölüm korkusu ile ekmek derdi" arasında sıkıştıklarını söylüyor.
Genelgede, İl ve İlçe Hıfzıssıhha Kurulları kararları doğrultusunda sürecin yönetilmesi için mevsimlik işçilerin konaklayacağı tesis, konteynır, çadırlarda yatak aralarının en az bir 1,5 metre olması, sosyal alanlarda 1,5 metre olan kişiler arası sosyal izolasyon mesafesinin korunması, kapalı alanın sıklıkla havalandırılması, bu yapılamıyorsa yatak aralarındaki mesafenin en az 3 metre olması gerektiği belirtiliyor.
Bakanlığın gönderdiği yazıda illerde, mevsimlik işçilere sağlık hizmetlerinin verilip devamının sağlanması, barınma ve konaklama yerlerinin düzenli şekilde dezenfekte edilmesi, çalışma ortamlarında içilebilir, kullanılabilir uygun su temininin sağlanması, katı ve evsel atıkların bertarafı ve çevre koşullarının denetlenmesi gerektiği belirtiliyor.
Ayrıca işçiler için konaklanan alanlarda su kaynaklarının yanında yeterince sabun bulunmasının temini, kullanım alanlarında yeterli sayıda tuvalet gibi kalıcı veya seyyar alanların oluşturulması, gerekli hijyen şartlarının sağlanması, bu amaçla AFAD İl Müdürlüklerinin imkanlarından faydalanılması gerektiği vurgulanıyor.
Diyarbakır, Şanıurfa, Adıyaman'da yaşayan aracı ve tarım işçileriyle yaptığımız görüşmelerde birçoğunun bakanlık genelgesinden haberi olmadığını öğrendik. Her yerde olduğu gibi hastalık korkusu işçiler arasında da çok yaygın.
Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde yaşayan ve 32 yıldır mevsimlik tarım işçisi olan İsa Yıldız, içinde bulundukları ruh halini "Ölüm korkusu ile ekmek kavgası arasında kaldık" sözleriyle ifade ediyor.
Herhangi bir sosyal güvencesinin, sigortasının olmadığını söyleyen 9 çocuk babası İsa Yıldız, yevmiye usulü kazandığı dört aylık kazançla bir yıl boyunca ailesini geçindirmek zorunda kaldığını anlatıyor.
İsa, "Dayıbaşı" olarak da adlandırılan aracılar ile görüştüğünü, onların da yapılacaklar konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını söyledi, "Mevsimlik işçiler doğru dürüst yol ve yordam bilmiyor, nereye başvuracaklar, nasıl gidecekler bunların açıklanması gerekiyor" dedi.
Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nde en fazla mevsimlik tarım göçü veren illerin başında Adıyaman geliyor.
Kalkınma Atölyesi'nin hazırladığı "Mevsimilik Gezici Tarım İşçisi İzleme Haritası'nda Harran Üniversitesi'nin, Şanlıurfa ve Adıyaman'da yapmış olduğu bir saha çalışmasına yer vermiş. Yüz yüze yapılan görüşmelerde 1000'i aşkın aileye "Son bir yıl içinde kaç ilde tarım işçiliği yaptıkları" sorulmuş. Ailelerin 48 ilde çalıştıklarını belirtmiş.
Adıyaman'daki mevsimlik işçiler dernek çatısı altında bir araya gelmiş.
"Adıyaman Mevsimlik İşçi" adıyla kurulan ve 400'ü aşkın üyesi olan derneğin başkan yardımcısı olan Mehmet Karakaş, aynı zamanda 20 yıldır aracılık yapıyor.
Mehmet Karakaş'a göre koronavirüs salgını nedeniyle bu yıl işçi sayısında ciddi bir düşüş olacak.
Karakaş, mevsimlik işçilerin aile boyu çalışmaya gittiğini hatırlatıyor ve yasaklamalardan dolayı çocuklu ailelerin çalışmaya gidemeyeceğini belirtiyor:
"Anne, baba, küçük çocuklar hep beraber hareket ediyor. 20 yaşın altındaki çalışan işçilere istisna getirildi ama çalışmaya gelen kadınların küçük çocukları var, aileler evlerinin kapısına kilidi vurup geliyor. Anneler çocuklarını nereye bırakacak? Ayrıca bakanlık ulaşım için şartlar koymuş, barınma için. Bunların hepsi iyi ama ne kadar yapılabilir? Bir transit minibüsle 15-20 işçi götürüyorduk ama şimdi en fazla 10 kişi götürülebilecek. Bu çok masraflı bir şey ve bunlarabir kolaylık sağlanmalı."
Batman'da yaşayan 47 yaşındaki Elfeddin Güzel de 20 yıl önce mevsimlik tarım işçiliğine başlamış.
Son yıllarda aracılık yapan Elfeddin ise Korona salgınından önce de işçilerin çok kötü koşullarda çalıştıklarını ifade ediyor.
Toplumun en alt sınıfının mevsimlik tarım işçilerinin olduğunu belirten Elfeddin Güzel sigortasız, güvencesiz çalışmalarına rağmen çok az kazanabildiklerini söylüyor.
Elfeddin Güzel, "Kimi zaman gittiğimiz bazı yerlerde işçiler zorbalıkla da karşılaşıyorlar. Mesela geçen sene Rize'nin Pazar ilçesinin bir köyüne çay toplamaya giden işçilerin parasına el koyan muhtarlar, işverenler de oldu. Ziraat odasına gittiğimizde 'Dava açın' diyorlar, zaten herhangi bir sosyal güvencesi yok, nasıl ispatlayabiliriz ki?" diye soruyor.
Güzel, İş ve İşçi Bulma Kurumu üzerinden aracılık belgesi alabildiklerini ama işçiler için resmi belge almanın zor olduğunu hatırlatıyor. Sağlık raporu, ulaşım ve barınma koşulları gibi yeni şartları yerine getirmenin de zor olacağını düşünüyor.
Tedbirlerin ne kadarı sahada uygulanabilecek?
Genelgenin uygulanması İl Pandemi Kurulu, Seyahat İzin Komisyonu, İl Hıfzısıhha Kurulları üzerinden yürüyecek ancak yerelde bu koordinasyon tam anlamıyla sağlanabilmiş değil.
Diyarbakır'ın Çınar ilçesinden de her yıl yaklaşık 5 bin insan mevsimlik tarım işçisi olarak Türkiye'nin farklı illerine çalışmaya gidiyor. Çınar Ziraat Odası Başkanı Cevat Delil, hükümetin üzerinde durması gereken en önemli konuların başında tarımın geldiğini söylüyor.
"Sahada ciddi sıkıntılar var" diyen Delil, mevsimlik işçiler için yol belgesi ve araç sıkıntısının öncelikli sorunların başında geldiğini kaydediyor:
"Buradan giden işçilerin 20-30'u aynı araçla yola çıkıyorlar. Yeni uygulamaya göre her bir araçta belli sayıda işçi taşınabilecek. Arabaların masrafı da çok yükseldi en az iki katına çıktı. Tarım ve Ulaşım Bakanlığı'nın bu konuya öncelikli el atması lazım. Yoksa bu gidişle tarım işçisi yerinden hareket edemeyecek."
Delil'e göre kısa sürede koordinasyon sağlanamazsa mevsimlik işçi sayısında yüzde 50 oranında bir düşüş yaşanabilir.
'En büyük korkumuz virüsün mevsimlik işçiler arasındayayılması'
Mevsimlik tarım işçileri ile yaptıkları çalışmalarla öne çıkan Kalkınma Atölyesi de, tarım işçilerinin bitkisel üretime katılabilmeleri ve çalışma şartlarının iyileştirmesi için hazırladıkları önerileri kamuoyuyla paylaştı.
Atölyeye göre yapılacak ilk şey bilgilendirme süreçlerinin netleştirilip basitleştirilmesi. Atölye ayrıca her ilde "Mevsimlik Gezici Tarım İşçileri Komisyonu'nun kurulması gerektiğininin önemine dikkat çekiyor. Kalkınma Atölyesi illerdeki duruma uygun önlemlerin alınması, bunların bütün kurumlara duyurulması gerektiğinin hayati olduğunu belirtiyor.
Kalkınma Atölyesi Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Karabıyık, sahaya şu an büyük bir karmaşanın hakim olduğunu savunuyor.
Pandeminin toplumun en alt basamağını nasıl etkilediğiyle ilgili bir araştrma yapmak istediklerini belirten Karabıyık, "Tarlada, bahçede ne oluyor, sahada durum nedir onu bilmek gerekiyor. Durumun rasyonel bir şekilde planlanması gerekiyor" diyerek tedbir alınmazsa virüsün işiler arasında yayılmasından korktuklarını söylüyor.
"Tedbirlerden dolayı ciddi bir yoksullaşmanın farkındayız ve işçilerin iki, üç ayının iyi geçebilmesi için bir şeyler yapmak gerekiyor. En büyük korkumuz, yeterli tedbir alınmazsa, pandeminin işçilere ve tarım alanlarına yayılması olacak. Sahadaki durum bilinmeden genelge üzerinden bir şeyler yapmak yeterli değil ve en büyük korkum virüsün işçiler arasında yayılması" diyor.
Kalkınma Atölyesi bu süreçte işçilerin çalışma koşulları için neler öneriyor?
Atölye, pandeminin mevsimlik gezici tarım işçileri ve çocukları üzerindeki etkisine yönelik Türkiye'de şu ana kadar yapılan çalışmalar ve alınan önlemlerle ilgili yapılan çalışmaları da detaylı bir şekilde gösteren harita ve şemalar da hazırlıyor.
Atölyeye göre öncelikli olarak ülke düzeyinde tarım aracılarının yer aldığı bir Whatsapp grubunun kurulması, bilgilendirmelerin düzenli olarak bu gruplar üzerinden paylaşılması, yine aynı şekilde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yönetilen bir sosyal medya hesabı açılması gerekiyor.
Atölye, Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin bitkisel üretime katılabilmeleri ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi için bilgilendirme süreçlerinin ve işlemlerinin netleştirilmesi, basitleştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Ayrıca şehirler arası ve tarla/bahçeye ulaşım koşullarının ve alınan tedbirlerin denetimi, işçilerin çalışma ortamı şartlarının iyileştirilmesi, yaşam ortamının iyileştirilmesi için bir dizi öneride de bulunuyor. Bu önerilerden biri mevsimlik gezici tarım işçilerinin şehirler arası ulaşımında sokağa çıkma yasağı uygulamasından 20 yaş altı ve 65 yaş üstü kişiler muaf tutulması.
Mevsimlik işçilerin hane/aile şeklinde çalıştıklarına dikkat çeken atölye, tedbir kapsamında işçilerin bu durumunun göz önünde bulundurulması gerektiğine vurgu yapıyor.
Kalkınma Atölyesi, şehirler arası ulaşım konusunda izin süreçlerinin tarım aracıları veya işçi ekip liderleri üzerinden planlanması ve tarım aracılarına bu konu hakkında bilgi verilmesi gerektiğini belirtiyor.
Ayrıca şehirler arası ulaşımda sosyal mesafenin korunmasına dair önlemlerin uygulanabilmesi için ortaya çıkacak olan maliyetin karşılanması amacıyla tarım aracılarına ve işçilere nakit desteği verilmesinin önemli olduğu ifade ediliyor.
Atölye, çadır yerleşiminden bitkisel üretimin yapılacağı tarla/bahçeye yapılacak ulaşımda sosyal mesafe uygulamasının sağlanması gerektiğini, bundan dolayı ortaya çıkacak ulaşım maliyetleri için tarla/bahçe sahiplerine de nakit desteği yapılması gerektiğini belirtiyor.
Ayrıca bahçe/tarlaya ulaşım konusunda araç yetersizlikleri söz konusu olduğunda okul servis araçları, belediye otobüsleri ve kamuya ait boşta kalan servis araçlarının kullanması öneriliyor.
"Bu şekilde koordine edilecek tarlaya ulaşım aynı zamanda araçların kamu sorumluluğunda dezenfekte edilmesi tedbirinin de uygulanmasını kolaylaştıracaktır" deniyor.
Mevsimlik tarım işçiliğinde yüksek bir oranda çalışan Suriyeli göçmen işçilere de değinen Kalkınma Atölyesi, göçmenlerin il değiştirme süreçlerinde İl Göç İdaresi tarafından verilen seyahat izinlerinin geçici olarak askıya alınması, Kızılay kart başvurularının kolaylaştırılması, ödemelerin artırılması gerektiğini kaydediyor.