Koronavirüs salgını tatil planlarını ve alışkanlıklarını değiştirdi. Yapılan bir araştırmaya göre, tatile gitmeyi düşünenlerin yüzde 62’si planlarını değiştirirken, yüzde 43’ü bulaş ve hijyen kaygıları nedeniyle tatile çıkmaktan çekiniyor. Bu yıl tatile çıkmama kararı aldıklarını belirtenlerin oranı yüzde 30, otelde tatil yapacağını söyleyenlerin oranı ise yüzde 15’de kalıyor.
TatildeKirala.com'un 74 şehirden 600’ü aşkın katılımcıyla gerçekleştirdiği Koronavirüs Gölgesinde Tatil Alışkanları Araştırması'na göre katılımcıların yalnızca yüzde 14’ü tatil planı yaptığını belirtirken yüzde 43’ü bulaş ve hijyen endişeleri nedeniyle tatil planı yapmaktan çekiniyor. Bu endişeler, ortak kulanım alanlarının yoğunlukta olduğu otelleri de tatil planlarının dışında bırakıyor. Katılımcıların yalnızca yüzde 15’i hotelleri tercih edeceğini söylerken yüzde 45’i müstakil ev ve kiralık villalarda kalacağını belirtiyor. Tatile çıkacak olan her 2 kişiden biri özel araç ile ulaşımını sağlayacak.
Araştırma sonuçlarına göre Koronavirüs salgını nedeniyle tatil planlarını değiştirmek zorunda kalanların oranı yüzde 62 ile oldukça geniş bir grubu ifade ediyor. Yüzde 38’lik kesim ise salgın öncesindeki planlarının geçerli olduğunu söylüyor. Katılımcıların yüzde 43’ü henüz karar aşamasında iken yüzde 14’lük kesim tatile çıkmaya karar verdiğini, yüzde 13’lük kesim de yazlığına veya köyüne gideceğini belirtiyor. Bu yıl tatile çıkmama kararı alanlar ise katılımcıların yüzde 30’unu oluşturuyor.
Araştırmaya göre; tatile çıkmayan yüzde 30’luk kesimin temel sebepleri arasında bulaş ve hijyen endişesi ilk sırada yer alıyor. Katılımcıların yüzde 43’ü bu sebeple tatil planlarını iptal ettiğini belirtirken, yüzde 27’si köy veya yazlık dışında herhangi bir yerde konaklamak istemiyor. Tatile çıkmama kararında ekonomik sebepler de belirleyici rol oynuyor. Katılımcıların yüzde 15’i maddi yeterizliklerden dolayı herhangi plan yapmazken yüzde 15’lik bir kesim de normal şartlarda zaten tatile çıkmadığını söylüyor.
Araştırma sonuçlarında dikkat çeken bir diğer nokta ise pandemi sürecinde yaşanan ekonomik belirsizliklerin tatil bütçeleri üzerindeki etkisi olarak görülüyor. Katılımcıların yüzde 50’si tatil için 5 bin TL’nin altında bütçe ayırdığını söylerken, tatil için hiç bütçe ayırmayanların oranı yüzde 30 ile dikkat çekti. Tatil bütçesi 5 bin TL ila 10 bin TL arasında olanlar yüzde 17 olarak kaydedilirken, yalnızca yüzde 3’lük bir kesim 10 bin TL ve üzerine çıkabildiğini belirtiyor.
TatildeKirala.com'un elde ettiği veriler, normale dönüş başlasa da büyük çoğunluğun ortak kullanım alanlarından olabildiğince uzak durmaya çalıştığını gösterdi. Salgın sonrası tatil planlarını askıya almayanlar, yüzde 45 oranla konaklamak için müstakil evleri ve villaları tercih edeceğini söylüyor. Asansör, havuz, restoran, plaj gibi ortak kullanım alanlarının yoğunlukta olduğu oteller ise yüzde 15 ile geri planda kalıyor. Araştırma sonuçları, benzer kaygılar nedeniyle doğa tatillerine de önemli bir yönelim olduğunu gösteriyor. Katılımcıların yüzde 14’ü, karavan veya kamp tatili yapacağını belirtiyor.
Sosyal mesafe ve bulaş riski gibi endişeler, tatile çıkacakların ulaşım tercihlerinde de etkili oluyor. Kapalı ve kalabalık ortamlardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışan tatilcilerin yüzde 53’ü kendi arabasıyla veya araç kiralayarak seyahat edeceğini belirtiyor. Yalnızca yüzde 9’luk bir kesim ulaşımda otobüs veya deniz yollarını kullanacağını söylerken, en az tercih edilen ulaşım aracı yüzde 8 ile uçak oluyor.
Koronavirüs Gölgesinde Tatil Alışkanları Araştırması, vatandaşların ikilemde kaldığı ‘havuz mu, deniz mi?’ sorusunun da cevaplandığını gösterdi. Katılımcıların yüzde 40’ı denize gireceğini söylerken havuzu tercih edeceklerin oranının yüzde 20’de kaldığı görüldü. Zorlu pandemi sürecinin ardından denize kavuşmak isteyenler ise yüzde 43 oranla en çok Ege bölgesine yöneldi. Ege’yi yüzde 24 ile Akdeniz, yüzde 11 ile Marmara, yüzde 8 ile Karadeniz ve yüzde 2 ile İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu takip etti.