Avrupa'da koronavirüs salgınında ikinci dalga başladı. Vaka sayıları günden güne artarken, bilim insanları, salgının bu kez insan psikolojisi üzerinde, birinci dalgaya göre daha ağır bir etki bırakacağını düşünüyor.
Dünya genelinde pandemi döneminde insanların psikolojik durumunu araştıran Hollandalı uzmanlar, salgının ikinci dalgasında psikolojik olarak sağlıklı kalmanın ipuçlarını anlattı.
Koronavirüs salgının ilk aşamasının zihinsel sonuçlarını araştıran bilim insanlarına göre, insanların önemli bir kısmında sinirlilik, sırt ya da baş ağrısı, uyku düzensizliği gibi belirtiler ortaya çıktı.
Birinci dalga sırasında gençler yaşlılardan, yoksullar da zenginlerden daha fazla sıkıntı çekti. Ancak ilk dalganın yeni bir yanı vardı; çevrimiçi toplantılar, evden çalışma, sanal meyhane gibi. Ama şimdi insanlar, bu sürecin daha da uzayabileceğini fark etti.
Hollandalı uzmanlar, "Artık ne bekleyebileceğimizi ve her şeyin daha da kötüye gidebileceğini biliyoruz" diyor.
Pandeminin insan psikolojisine etkilerini uluslararası çapta araştıran üç Hollandalı psikolog, ikinci dalgayı daha az korku ve gerilimle atlatmanın ipuçlarını Nieuwsuur (Haber Saati) adlı programda anlattı.
Psikologlara göre, salgında ruh sağlığını korumanın en önemli yolu mizah, zihinsel zaman yolculuğu ve uzun yürüyüşler.
Sosyal psikolog Madelijn Strick'e göre, koronavirüs salgını döneminde yapılan espriler, buna ilişkin mizahi paylaşımlar olumsuzluk duygusunu en aza indirdi. Mizah yoluyla soruna yaklaşıp, bu yolla Covid-19'un araştırılması, korku, gerilim ve yalnızlık duygusunu azalttı.
Hollandalı uzman, bu nedenle sosyal medyada tıpkı Mart-Nisan döneminde olduğu gibi 'ikinci bir mizah dalgası' öneriyor. Ancak geçmişte yapılmış espriler, şakalar yerine daha yaratıcı şeylerden söz edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Gelişim psikoloğu Bertus Jeronimus da, koronavirüsle ilgili günlük kaygıları aşmak için, "Zihinsel zaman yolculuğu" öneriyor. Hollandalı uzman, şu tavsiyede bulunuyor:
"Örneğin, şu an 10 yıl sonrasında olduğunuzu düşünün. Çocuklarınız, torunlarınız veya diğer sevdiklerinizle berabermişsiniz. Onlara, koronavirüs salgınında yaşadıklarınızı anlatıyorsunuz. Öykünüz oldukça olumlu olacaktır. Bu da sizi mevcut sıkıntılı durumdan uzaklaştırır."
Salgını, şu ana kadarki en büyük sosyal deney olarak tanımlayan nöropsikolog Erik Matser de, psikolojik sıkıntıları azaltmanın yolunun, beynin biraz dinlendirilmesi olduğunu söylüyor.
Matser'e göre, bunun yolu da günlük düzenli egzersizler yapmak. Ama salonda boks yapmak, kum torbası dövmek yerine, doğada uzun yürüyüşler yapılmasını öneriyor.
Hollandalı uzmanlar, salgının ikinci dalgasında psikolojik sorunları en aza indirmek için yapılması gerekenleri şöyle özetliyor:
Sosyalleşin: Salgına ve mesafe zorunluluğuna rağmen sosyal ilişkilerinizi geçmişteki düzeyde tutun. 1,5 metre mesafeden de olsa, insanlarla görüşmeyi sürdürün.
Hareket edin: Günlük olarak, mümkünse yeşil bir ortamda yürüyüş yapın. Bu vücudun stres düzeyini aşağıya çeker. Orman, kumsal gibi engebeli alanlarda yürümek, çok fazla adrenalin sağlayan zorlu egzersizlerden daha iyidir.
Olumlu şeyler planlayın: Film izlemek, kedi sevmek, arkadaşlarla sohbet etmek gibi günde en az bir iki olumlu plan yapın. Olumsuz mesaj ve iletişimi sınırlayın. Bu, olumlu bir bakış açısı geliştirmenize yardımcı olabilir.
Bugünü yaşayın: Gelecek hafta ya da gelecek ay için boşuna endişelenmeyin. "Zihinsel zaman yolculukları" ile olumlu hayaller kurarak, günlük endişelerden uzaklaşmaya çalışın.