Çin'in Vuhan kentinde Aralık ayında ortaya çıkan yeni tip koronavirüsün şu ana kadar bulaştığı kişi sayısı 1,3 milyonu; can kaybı da 70 bini geçti.
Covid-19 hastalığına yol açan bu yeni tür virüs, büyük bir hızla yayılmaya devam ederken, bilim insanları ve karar alıcılar yayılımın hızını yakından takip ediyor.
Bu tarz salgınlarda yayılım hızının ölçülmesinde ve buna bağlı olarak da alınacak önlemlerin belirlenmesinde "R0" (R-naught) adı verilen bir sayı kilit rol oynuyor.
En basit haliyle bir kişinin virüsü bulaştıracağı kişi sayısını gösteren R0 değeri hesaplanırken vaka sayısı ve can kaybı oranının yanı sıra kuluçka ve bulaşıcılık süresi, bulaşma yolu ve yöntemi gibi etkenler de hesaplamalara dahil ediliyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), koronavirüsün yayılma hızı değerinin 2 ile 2,5 arasında olduğunu hesaplıyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da geçen hafta yaptığı açıklamada, Türkiye'nin analizlerine göre, İstanbul'da 1 kişinin 16 kişiye bulaştırdığını söyledi. Böylesine yüksek bir bulaştırma hızı su çiçeği ve kızamık gibi daha yaygın hastalıklarda görülüyor.
Türkçe karşılığı temel çoğalma ya da üreme sayısı olan R0, virüsün bulaştığı bir kişinin, virüsün ortaya çıkmadığı bir ortamda bunu kaç kişiye bulaştıracağını gösteriyor.
Örneğin, bu sayının 3 olduğu bir durumda; virüsü taşıyan kişinin, herhangi bir önlem alınmaması halinde, virüsü taşımayan ya da aşı olmamış kişilerin bulunduğu, yani virüsün daha hiç var olmadığı bir ortamda 3 kişiye daha bulaştıracağı anlamına geliyor.
Bir başka deyişle, temel çoğalma sayısı gerçek hayatta pek var olmayan, ideal bir ortamdaki yayılımı gösteriyor. Efektif çoğalma sayısı ise nüfusun mevcut bağışıklık durumuna göre bulaşıcılığı gösteriyor. Temel sayıdan daha düşük olması normal olmakla birlikte genel nüfusun virüse karşı bağışık olması ya da aşısının bulunması gibi etkenlerle zaman içerisinde değişiklik gösteriyor.
Bilim insanları R0'ı bir virüsün ne kadar bulaşıcı olduğunun tespitinde kullanılıyor.
Buradan hareketle de bulaşma hızına dayanarak salgının ne ölçüde ve ne kadar büyüklükte bir risk yaratacağı tahmin edilmeye çalışılıyor.
Nottingham Üniversitesi'nden moleküler viroloji bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Jonathan Ball, Telegraph gazetesinin yaptığı değerlendirmede, "Bu sayı, virüsün kaç kişiye bulaşabileceği konusunda bir fikir vermesinin yanı sıra salgın sırasında alınan önlemlerin ne kadar etkili olduğunu da ortaya koyuyor" dedi.
R0'ın tespitinde vaka sayısı ve ölüm oranı gibi matematiksel olarak ölçülebilen verilerin yanı sıra diğer başka ve sayısal olarak ölçülmesi zor etkenler de hesaba katılıyor.
Bilim insanları, ölçülmesi zor etkenleri farklı formüllerle bir araya getirerek, hesaplama yaptığı için özellikle salgınların ilk aşamalarında farklı veriler ortaya çıkabiliyor. Dahası, salgınların ilerlemesine göre de R0 sayısı değişim gösteriyor.
Hesaplamada dikkate alınan etkenler arasında, virüsün kuluçka ve bulaşıcılık süresi, bulaşma yolu ve bulaşma biçimi de yer alıyor.
Ayrıca etkilenen kişilerin yaşı, nüfus yoğunluğu ve coğrafi bölgenin bazı nitelikleri de hesaplamaya dahil edilmesi gereken etkenler arasında gösteriliyor.
Şu ana kadar yeni tip koronavirüsten kaynaklanan Covid-19 salgınının R0 sayısına dair yapılmış farklı çalışmalar mevcut.
Salgın devam ettiği için bu sayı da değişiklik gösteriyor ve önümüzdeki dönemde de değişiklik göstermeyi sürdürmesi bekleniyor.
DSÖ'nün yaptığı ilk hesaplamalara göre, koronavirüsün R0 sayısı 1,4 ile 2,5 arasında gösteriliyor. Ancak hesaplamalarda Mart ayında yapılan güncellemelerle, bu sayı da 2 ile 2,5 arasına çıkartıldı.
DSÖ Bülteni'nde 25 Mart'ta Cezayir'in Pastör Enstitüsü'nden Muhammed Hamiduş imzasıyla yayımlanan bilimsel bir makalede, koronavirüsün R0 sayısıyla ilgili altı çalışma yapıldığı ve bu çalışmalarda tespit edilen sayının 1,5 ile 6,49 olduğu ifade edildi. Buna göre, ortalama R0 sayısı da 4,2 düzeyinde bulunuyor.
Ayrıca, virüsün mutasyon geçirdiği yönünde bulgular da var ve bu da R0 sayısının çok daha farklı izleyebileceğine işaret ediyor.
Pekin Üniversitesi Canlı Bilimi Fakültesi'nden bir grup öğretim üyesinin yaptığı araştırmaya göre, virüs halihazırda mutasyona uğramış durumda ve şu anda iki farklı tür olarak yayılmasını sürdürüyor. Bu araştırmada, virüsün daha hafif semptomlarla atlatılmasına yol açan ve bulaşıcılığı daha düşük gösterilen türüne "S-tipi"; hastalığın daha ağırlaşmasına neden olan ve daha hızlı yayılan türüne de "L-tipi" adı verildi.
Mart ayı başında yapılan araştırmada, şu anda dünyada görülen vakaların yüzde 70'e yakın bir kısmının virüsün L tipi olduğu belirtildi. Ayrıca 21 Ocak'ta ABD'li bir hasta üzerinde yapılan genetik inceleme de bir kişinin koronavirüsün hem S-tipi hem de L-tipine yakalanabileceğini ortaya koydu.
R0 sayısı en yüksek hastalıklar arasında genellikle çocuklar arasında yaygın olanlar yer alıyor.
Bunlardan birisi olan kızamık için hesaplanan sayı 11 ile 18 arasında değişiklik gösteriyor. Su çiçeğinde ise bu değer 10-11,5 arasında.
Covid-19 ile benzerlikleri bulunan SARS'ın R0 oranı 2-5; Zika virüsünün ise 3,6 ile 6 arasında.
R0 sayısı nispeten düşük olan hastalıklar arasında Ebola geliyor. 2 gibi düşük bir üreme katsayısına sahip Ebola'nın ise ölüm oranı çok yüksek. Ebola'da ölüm oranı yüzde 60'a yakın.
1950'li yıllarda epidemiyolog George MacDonald, R0 sayısının sıtmanın yayılma potansiyelini göstermek amacıyla kullanılmasını önerdi. MacDonald geliştirdiği bu fikre göre, R0 sayısının 1'in altında olması durumunda, virüsün yayılımının zaman içerisinde sona ermesi öngörülüyor.
Bu, virüsü taşıyan bir kişinin birden az kişiye bulaştırabileceği ve böylece hastalığın zamanla yok olacağı anlamına geliyor. R0 sayısının 1'in üzerinde olmasının da bulaşıcılığın ve salgının süreceğinin işareti olarak görülüyor.
Bu nedenle, bugün birçok ülke koronavirüsle mücadelede hedef olarak R0'ı 1'in altına çekmek istiyor.
İngiliz hükümetinin Baş Bilim Yetkilisi Sir Patrik Vallance, geçen hafta düzenlenen günlük basın toplantısında, uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarının R0'ın 1 düzeyinin altına çekilmesinde "çok büyük etki" yarattığını söyledi.
Türkiye için şu anda kamuoyuyla paylaşılmış herhangi bir çalışma sonucu yok.
Ancak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 3 Nisan Cuma günü düzenlediği basın toplantısında, yapılan analizlere göre, şu anda İstanbul'da 1 kişinin 16 kişiye bulaştırdığını açıkladı.
Koca, "Hepimizin akılda tutması gereken üç kelimeye dikkatinizi çekmek istiyorum temas, mesafe, izolasyon. Bilim Kurulu, özellikle yoğun ortamlarda maske takılmasını önerdi. Türkiye'nin analizi, şu anda İstanbul'da 1 kişi 16 kişiye bulaştırıyor" dedi.
Imperial College London'ın geçen hafta yayımladığı modellemeye göre, sokağa çıkma kısıtlamalarının yürürlüğe girmesinden önce Avrupa'da R0 sayısı 4,6 olarak hesaplandı.
Bilim insanları, R0 sayısının düşürülmesi için alınabilecek çok sayıda önlem olduğunu ancak bunlar arasında sokağa çıkma kısıtlamaları, sosyal mesafe ve izolasyonun büyük önem taşıdığını belirtiyor.
Bilim dergisi Lancet'te yer alan bir çalışma, virüsün çıkış noktası Vuhan'da seyahat kısıtlamalarının uygulamaya konulmasının ardından geçen bir haftalık süre içerisinde R0 sayısının 2,35'ten 1,05'e gerilediğini ifade etti.
Londra Hijyen ve Tropik Tıp Okulu'nun yayımladığı bir makalede de İngiltere'de seyahat kısıtlamalarının yürürlüğe girmesinden bu yana bir kişinin gün boyunca temas kurduğu ortalama kişi sayısının yüzde 73 gerilediği vurgulandı.
Bilim insanlarının 1300 kişinin katılımıyla yaptığı araştırmanın sonuçlarını içeren makalede, "Bu oran, kısıtlamalar öncesinde 2,6 olan R0 değerinin, kısıtlamalarla birlikte 0,62 düzeyine düşürülmesine yeterli olacağını gösteriyor ve bu oran başkalarıyla fiziki mesafe konulmasının etkili olduğunu ortaya koyuyor" denildi.